1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ŞİMDİKİ ANNELER ÇOK ŞANSLI
ŞİMDİKİ ANNELER ÇOK ŞANSLI

ŞİMDİKİ ANNELER ÇOK ŞANSLI

Kalavaç köyünün en yaşlı anneleri, Anneler Günü’nü çok geç kutlamaya başlayan kadınlarımızdan…

A+A-

Kalavaç köyünün en yaşlı anneleri, Anneler Günü’nü çok geç kutlamaya başlayan kadınlarımızdan…

Gülten Özyakup SEZGİN

Sadiye Davulcu, Pembe Bozat, Tomris Meraklı, Nafiye Yücetürk ve Seniha Karasoy, Kalavaç köyünün en yaşlı kadınlarından…

Bugün Anneler Günü… Ve onlar, bugünü kutlama duygusunu çok geç yaşayabilmiş annelerimizden sadece birkaçı…

“Şimdiki anneler çok şanslı” diyor Kalavaç’ın anneleri… Neden diye sorduğumuzda acı olan gerçekleri anlatıyorlar… Şöyle diyor anneler:

“Savaş gördük, acı yaşadık… Yokluk çektik… Biz hep çalıştık… Tarlada, bahçedeydik… Çobanlık yaptık geçim sağladık… Okula gidemedik, göndermediler bizi… Kız kısmı okula gitmez, evde oturur dediler”.

12578.jpg

Kalavaç ve Değirmenlik’in en yaşlı nenesi

Sadiye Davulcu 100 yaşında. Kalavaç köyünün ve Değirmenlik bölgesinin en yaşlı nenesi olarak biliniyor. Sadiye nene, “Artık yaşlandım, kulağım duymaz” diyor ama hayatından bazı kesitleri anlatıyor:

“Dört çocuğum var biri rahmetlik oldu. Toruncuklarım var. Her işimi ağır ağır kendim yaparım. Anneler Günü’nde gelir çocuklarım beni ziyarete, mutlu olurum.

Eskiden ovaya giderdim, davar beklerdim, orak biçerdik. Ovada evde işleyerek ömrümüz geçti. Çok çalıştık, çok didindik”.

Bozat: Beni okula yollamadılar

Pembe Bozat, 1931 yılında Kalavaç’ta doğdu. “Burada doğdum, evlendim ve öleceğim” diyor Bozat…

Yedi çocuk ve yedi de torunu olan Bozat, “Çocuklarım hep yanımdadır. Sadece bir oğlum uzakta oturur. Ama o da her hafta mutlaka beni ziyarete gelir” dedi.

Bozat, Anneler Günü’nde bütün çocukları ve torunlarının kendisini ziyarete geldiğini, muhabbet ettiklerini söylüyor. “Ama eskiden Anneler Günü kutlaması yoktu. Harptan sonra çıktı Anneler Günü” diyerek ekliyor Bozat:

“Eskiden yaşam zordu. Ben çocukluğumdan evlenene kadar ağabeylerimle çobancılık yaptım. Babam beni okula yollamadı. Bir gün gittim okula sadece. Nişan oldum, evlendim çocuk sahibi oldum. Cahil kaldım. Çocuklarıma hep nasihat ederim okusunlar diye.

Okumayı çok isterdim ama eskiden kız çocuklarını okula yollamazlardı. Çünkü oğlanlara mektup yazacağız diyerek bırakmazları bizi. Okuyup, bir iş bulup gitmeyi çok isterdim. Ama olmadı.

Eskiyi çok özlerim. Eskiden yaşam çok zordu ama şimdiki gibi hastalıklar da yoktu”.

 

Meraklı: Topluma yararlı evlat yetiştirmek için hep çalıştım

Tomris Meraklı, 78 yaşında… Kalavaç’ın nenelerinden biri… 9 evladı, 21 torunu ve 10 da torun çocuğu var.

Tomris nene, şimdiye kadar çalıştı ve üretti, hayattan hiç kopmadı…

“Biz çok sıkıntılar çektik zamanında. İkinci cihan harbinin verdiği yokluklardan tutun da 1950’li 1960’lı yıllarda hep var olmak için çoluk çocuğumu okutmak ve topluma yararlı evlat yetiştirmek için çalıştım ve çalışmaya da devam etmekteyim” diyor Tomris nene…

İlkokula başladığında annesi hamile kalınca okula gidemedi Tomris nene. Okumayı istedi ama olmadı.

Tomris nene, “Eskiden iş daha önemliydi. Rahmetlik annem da derdi ‘kız çocuğunu okutup da napacayız’ diye öyle okula gidemedim kaldım. 16 yaşımda evlendim” diyor.

Eskiden Anneler Günü kutlamasının olmadığını, şimdiki annelerin daha şanslı olduğunu ifade ediyor Tomris nene ve ekliyor:

“Anneler Günü’nde çocuklarım torunlarım gelir. O gün çocuklarım hep evlerinde yemeklerini yapar, getirirler. Ama eskiden fırını yakardım yemek kordum, pilavunalar, çörekler yapardım ama şimdi vaktim kalmadı. Çocuklarım yapıp getirir. Kutlarız. Eskiden Anneler Günü kutlamasu yoktu. Sonradan kutlamaya başladık”.

 

Yücetürk: 11 yaşımda yemek pişirirdim, annem işlerdi

Nafiye Yücetürk, 1942 yılında Yeniceköy’de doğdu. 51 senedir Kalavaç köyünde yaşıyor.

Altı çocuk ve torun sahibi olan Nafiye nine, Anneler Günü’ne evlatlarının kendisini ziyaret ettiğini, hediyeler aldığını belirtiyor.

O güne özel yemekler yapıyor Nafiye nine… Fırında patates, tavuklu pilav mönüde yer alan bazı yiyecekler…

Nafiye nine eski günlerden de bahsediyor sohbetimizde:

“Eskiden bizim çocukluk yıllarında Anneler Günü’nü kutlama yoktu. Sonradan dediler ki bugün annelerindir. Ben da anneme hediyesini alırdım, sevinirdi.

Eskiden yaşam çok zordu. Annemiz çalışırdı diye annemizi göremezdik. Tuğla fabrikasında çalışırdı annem. 11 yaşında ben evde yemek pişirirdim, iş yapardım. 15 yaşımda annemle tuğla fabrikasında çalışmaya başladım. 16 yaşında nişan oldum, 18 yaşında evlendim”.

 

Karasoy: Çok zor şartlarda büyüdük

Seniha Karasoy, 1938 yılında Kalavaç’da doğdu. 16 yaşında evlendiğinde Kalavaç’a yerleşti Seniha nine, 60 yıldır da evli… 8 çocuğu, 20 de torun ve torun çocuğu var Seniha ninenin…

Her Anneler Günü’nde kutlama yapıyor Seniha nine… Çocukları ve torunları onu yalnız bırakmıyor. O güne özel fırın makarnası, tatlılar, börekler yapıyor…

Seniha nine, eskiden Anneler Günü diye bir gün olduğunu bilmediklerini, sonradan kutlamaya başladıklarını söylüyor.

Seniha nine anlatıyor:

“Eskiden çocuklar daha sıkı yetiştirilirdi. Babamız sertti. Her yere bırakmazdı bizi. Ben evlendiğimde gittim fotoğrafçıya. Annem erken yaşta vefat etti. Torunlarıma hep anlatıyorum, çocukluğumuzda ne zor şartlarda büyüdüğümüzü. Şimdiki çocuklar, anneler çok şanslı.

Rahmetlik annem babamdan çok korkardı. Bağırmasın, dövmesin kendini diye çok çekinirdi. Yaşam daha zordu. Şimdiki anneler çok şanslıdır”.

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.