Kolej sınavı sorularının dışarıya sızdırıldığı iddiaları yine gündemde. Bir grup velinin, konuyu Eğitim Bakanı’nın bilgisine getirdiği iddia edildi. KTÖS ise kolej sınavı sorularının dışarıya verilmesinin mümkün olduğunu düşünüyor
 
Ergül ERNUR

Her kolej sınavı döneminde ortaya atılan “sorular dışarıya veriliyor” iddiası yine gündemde. Bugüne kadar böyle bir iddia ispatlanamadı ancak sürecin nasıl kontrol altında tutulduğu da bilinmiyor.

Kolej sınavının ikinci basamağı için hazırlanan sorular, dışarıya sızdırıldı. Bir grup veli ise, bu iddia üzerine Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova’nın kapısını çaldı. Velilere, konunun araştırılacağı söylendi ancak bugüne kadar hiçbir cevap verilmediği öne sürüldü.

Konuyla ilgili iddiaları sormak için aradığımız Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova’nın, müsteşarı ve Talim Terbiye Dairesi Müdürüyle birlikte Antalya’ya gittiği, adaya bugün döneceği öğrenildi.

Konu hakkında bilgi almak için bakanlıktan ulaşmaya çalıştığımız yetkililerle ise “iş yoğunluğu” yaşadıkları gerekçesiyle görüşmemiz mümkün olmadı.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, kolej sınavı sorularının dışarıya sızdırıldığıyla ilgili birçok kez kendilerine de şikayet gittiğini söyledi.

Kolej sınavı sorularını kimlerin hazırladığını bilmediğini ifade eden Elcil, bu konuda bakanlığın da açıklaması olmadığını belirtti.

Elcil, bazı dershane ve öğretmenlerden alınan soruların harmanlanarak sınavın hazırlandığını iddia etti. Elcil, kolej sınavı sorularının dışarıya verilmesinin mümkün olduğunu ifade ederek, geçmişte Kamu Hizmeti Komisyonu başkanının böyle bir şey yaptığını örnek gösterdi.

Elcil’in kolej sınavlarına yönelik çok önemli bir tespiti daha var.

Ailelerin sadece bu sınava hazırlık için özel ders ve dershanelere 60 bin TL para harcadığından söz eden Elcil, koleje, sınavla öğrenci alınması şeklindeki sisteme tamamen karşı.

Şener Elcil, bu durumun çocuklara baskı yarattığını, bencilleştirdiğini, çocukluklarını yaşama şansını ellerinden aldığını düşünüyor.

Psikolog Ayla Kahraman da, sınav kaygısının, öğrenilmiş bilginin sınav esnasında yansıtılmasını engelleyen kaygı durumu olduğunu belirtti. Kahraman, başarı odaklı bir evde, belirlenen uygun tipe uymaya çalışan çocuğa, bu yükün ağır gelebileceğini vurguladı.

Elcil: Çocuklar psikolojik baskı altında

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, kolejlere sınavla öğrenci alınmasının yanlış olduğunu vurgulayarak, öğrencinin gelişimi takip edilerek kolejlere yönlendirilebileceğini (dosya yöntemi) ifade etti.

Elcil, kolejlerin ÖSS’ye değil, 3. ülkelere öğrenci hazırlaması gerektiğinin altını çizdi.

Mevcut sistemde sınava okulda hazırlanmanın mümkün olmadığını ifade eden Elcil, kolej sınavına yönelik test çözme gerektiğini söyledi. Elcil, bu sürecin çocuğa bir getirisi olmadığını belirterek çocuğun hayatından zaman çaldığını, psikolojik baskı altına aldığını, oyun oynayamadığını söyledi.

Bir sınav için 60 bin TL

Kolejlere hazırlık için her bir ailenin dershane veya özel derslere ortalama 60 bin TL ödediğini söyleyen Elcil, bunun büyük bir maddi külfet olduğunun altını çizdi.

Elcil, kolej sınavı sorularını kimin hazırladığının bilinmediğini ifade ederek, dershane veya bazı öğretmenlerden alınan soruların harmanlanmasıyla soru kitapçığının hazırlandığı iddia etti.

“Bakanlığa güvenmiyorum”

Koleje giriş sınav sorularının dışarıya verildiği iddiasıyla ilgili her yıl söylentiler olduğunu ifade eden Elcil, yaklaşık altı- yedi yıl önce Eğitim Bakanlığı’ndaki daire müdürlerinin çocuklarının sınavda birinci ve ikinci gelmesinin şüphe çektiğini ancak durum kanıtlanamadığı için hiçbir şey yapılamadığını söyledi.

 “Çocuklara ezgi çektirmek doğru değil”

“Sınavın varlığı adaletsizliktir. Aileler seslerini yükseltmeli. Birileri para kazanacak, ihya olacak diye çocuklara ezgi çektirmek doğru değil” diyen Şener Elcil, her yıl binlerce çocuğun bu baskı altında ezildiğini belirtti.

Elcil, kolej için alternatif çözümler olduğuna işaret ederek öğrencinin gelişimi takip edilerek kolejlere yönlendirilebileceğini (dosya yöntemi) ifade etti.

Kolejlerin IGCS, A Level, IGC’ye yönelik olması gerektiğini belirten Elcil, Türkiye’deki okullara öğrenci hazırlamaması gerektiğini söyledi.

Kahraman: Başarı daha önemli olursa çocuk kimlik kaybı yaşar

Psikolog Ayla Kahraman ise kolej sınavları gibi imtihanların çocukları baskı altına aldığını vurguladı.

Kahraman, “Çocuklar için de başarmak önemli ama başarı, çocuğun gözünde kendisinden daha değerli olursa, kimlik kaybı yaşanır. Çocukları başarılı olmaya hazırlamalıyız ama kendileri için başarmalarını sağlamalıyız. Hiçbir başarı kendi var oluşundan daha değerli değildir” dedi.

Kahraman, sınav kaygısının, öğrenilmiş bilginin, sınav esnasında yansıtılmasını engelleyen kaygı durumu olduğunu belirtti.

Öğrencinin, heyecanından dolayı sınav sürecinde bile bile unutacağına, yapamayacağına inanır ve sınavın sonucunda başarısız olabileceği endişesini taşıdığını anlatan Kahraman, çocuğun bu durumda başkalarına karşı rezil olacağı, aslında yeterince hazırlanmamış olduğunun, ailesine, okuluna layık olmadığı gibi benlik değerini düşüren inançlar taşımaya başladığını belirtti.

Kahraman, iştahsızlık, baş ağrısı, uykusuzluk, mide bulantısı, aşırı terleme, baş ve karın ağrıları gibi bedensel tepkilerin, hem sınava hazırlık sürecine, hem de sınav esnasına eşlik ederek durumun güçlüğünü artırdığını ifade etti. Bu durumdaki öğrencilerin sınavda dikkatlerini toplamalarının oldukça güç olduğuna işaret eden Kahraman, sınava yoğunlaşamadıklarından, çevrede olup bitenlerden fazlasıyla etkilendiklerini ve çok iyi bildikleri sorulara dahi cevap veremediklerini belirtti.

 “Çocuğa bu yük ağır gelir”

Ayla Kahraman, sınav sürecinde bazı öğrencilerin, kısa süre içinde endişelerini yatıştırıp sorulara yoğunlaşabildiğini, karın ağrıları, mide bulantıları azalarak, kalan sürede sınav ortamına uyum gösterdiğini söyledi.

Sınav süresince, endişelerine ve bedensel tepkilerine yenik düşen pek çok öğrenci olduğunu ifade eden Kahraman, “Yaşadıkları kaygı nedeni ile dikkatlerini toplayamadıklarından, sınav sonucu onlar için, sırtlarına binen yeni bir yük olur. Sınav kaygısının pek çok nedeni olabilir. Yanlış, yetersiz veya aşırı çalışma yöntemlerinin sonucunda alınan düşük notlar önemli bir etkendir. Çalıştığı halde başaramadığını gören çocuğun, kendisi ile ilgili görüşü incinir” şeklinde konuştu.

Ailelerin çocuklarıyla ilgili beklentileri olmasını ‘doğal’ olarak niteleyen Kahraman, bunu yansıtma biçiminin yanlış olabileceğini ifade etti.

Kahraman, başarı odaklı bir evde, belirlenen uygun tipe uymaya çalışan çocuğa, bu yükün ağır gelebileceğini vurguladı.

Kıbrıs