Çiğdem AYDIN

Araç Kayıt ve Ruhsatlandırma Dairesinde bilgisayar sistemlerinde meydana gelen arıza nedeniyle önceki gün işlem yapılamadı. İşini gücünü bırakıp işlem yapmaya gelen vatandaşlar ise yaşanan bu durum karşısında çileden çıktı. Araç Kayıt Dairesine dün sabah 08.00'de giden vatandaşlar ise aşırı yoğunluktan dolayı saat 14.00’e kadar beklemek zorunda kaldı.

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Sekreteri Güven Bengihan, Araç Kayıt ve Ruhsatlandırma Dairesi’ni, devletin altın yumurtlayan tavuğu olarak nitelendirdi ve “Günlük 500 bin TL’yi sadece burası topluyor. Halk parası ile rezil oluyor” dedi.

Yaşanan sıkıntı karşısında çaresiz kalan personel ise “Söyleyecek bir şey yok” diyerek durumu özetledi. Vatandaşlar ise “Bütün gün işimizi gücümüzü bıraktık bütün günümüz heba oldu. Böyle iş mi olur” şeklinde konuştu.

Vatandaş ne dedi?

Mustafa Altunçay:

“Dört saattir bekliyorum. Sabahtan beri buradayım, işimi gücümü bırakıp buraya geldim. Bir sürü alınacak mal var ve gün bitti. Araçların ruhsatları bitti yola çıkamıyoruz, polis yazıyor. Daha bir gün önce ceza yedim ve bugün ruhsatımı çıkarmaya geldim ama bugün de işlem yok. Mesailerinin bitmesine bir saat var, işlemleri yapmazlarsa polis görünce ne diyeceğiz onu söylesinler o zaman. Sabahın 7’sinden bu saate kadar bekliyoruz. Artık söyleyecek bir şey bulamıyorum.”

İbrahim Karahasan:

“Saat 6 buçuktan beridir buradayım. Daha ben geldiğimde daire açılmamıştı bile. Tam 6 saattir buradayım ve hala işlem yaptırmadım. Kapının camına bir kağıt astılar, Maliye Bakanlığı’ndaki bilgisayarlardanmış diye ve vatandaşa bilgi de vermiyorlar. Ne saat gelecek bu sistem, bekleyelim mi beklemeyelim mi? Sıcağın içinde işi gücü olan var, hasta olan var, ilaç saati olan var kimin umurunda? Ben arabanın muayenesini yaptıracağım. Eğer bugün işlemler yetişmez ve bayramdan sonraya kalırsam cezası olur mu diye sordum,  11 ine kadar geçerli deyip beni gönderdiler. İşimiz rezalet! Hiç gerçek bir şeyimiz yok, hep sahte.”

Mehmet Ali Çelik:

“Ben sabah saat 05.30’da Kalavaç köyünden çıktım geldim. Trafik var aman geç kalmayım işimi erken yapayım ve döneyim diye. Ama ne fayda! Öğlen oldu hala buradayım. Hiçbir işimi de halledemedim. Hiç olmazsa söylesinler halka gelmeyin ya da beklemeyin diye. Bu insanlara günahtır. Burada saatlerce bekletildik. Gelen da aynı giden de aynı. Rahmetli Ciğerci Ahmet derdi ki “fasulyenin yahnisi gitti geldi aynisi.”

Salih Şenol:

“Bir söz var, balık baştan kokar tam o hesap. Sabah 07.00’den beri burada bekliyorum. Gelmişken de bir ümit belki düzelir sistem de işlemlerimizi yaptırırız diye. Bekle babam bekle! Hem para vereceğiz hem rezilliğini yaşıyoruz. Ne düzen var, ne hak var, ne hukuk var… Canımızdan bezdik hiçbir şey yok bu memlekette.”

Rifat Bengihan:

“Ben saat 8 buçukta geldim, öğlen oldu hala bekliyorum. Maliyedeki sistem çökmüş olabilir ama bizden hiç olmazsa elle alsınlar fatura kessinler sonra işlesinler bilgisayarlarına. Ne yapalım çare üretmek lazım bize de günah onlara da. Ama vatandaşın sorunu değil bu durum. İşi gücü aksattık, her şeyi bıraktık geldik, burada bekliyoruz. Ne saat işlem yaptırabileceğimiz de meçhul.”

Diyalog