1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. SOKAKTA İNSAN KALMADI
SOKAKTA İNSAN KALMADI

SOKAKTA İNSAN KALMADI

Lefkoşa Surlariçi’nde faaliyet gösteren bakkallar, Türkiyeli nüfusun ülkelerine göç etmesinden sonra işlerinin daha da kötüye gittiğini belirtti

A+A-

Melin DOBRAN

Lefkoşa’daki bakkal sahipleri, son yılların en kötü dönemini yaşadıklarını belirterek,  kapılarına kilit vurma noktasına geldiklerini söyledi.

Başkent’te, özellikle Surlariçi  bölgesinde faaliyet gösteren bakkal sahipleri,Türkiye’den çalışmak için gelen önemli bir nüfusun, artık orada hayat koşullarının daha iyi olması nedeniyle geri dönmesi üzerine, büyük bir müşteri kaybı yaşadıklarını belirtti. Bakkal sahipleri, en önemli müşterilerinin askerler ve öğrenciler olduğunu aktardı. Çarşıda işlerin bir kaç sene önce gayet iyi olduğunu vurgulayan küçük esnaf sınıfına giren bakkallar, “ekonominin dibe vurduğunu ve bu gidişle çarşıda  açık dükkan kalmayacağı” görüşünü paylaştı. Surlaiçi esnafı, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin yayalaştırma projesine de karşı çıkarak, “bu uygulamanın faydalı olmadığını” savundu. Bölgedeki altyapının yetersizliğinden, bozuk yollardan şikayetçi olan Surlariçi esnafı, sokak lambalarının yanmaması ve müşterinin de olmaması nedeniyle, günün erken bittiğini  anlattı.

“Turistin esnafa bir faydası kalmadı”

Tarihi eserleri görmeye gelen turistlerin, dükkanlara uğramadığından yakınan esnaf, turistlerin sadece bir şişe su alıp dükkandan çıktığını dile getirdi.

Esnaf ne dedi

İsmail Yaman (Yaman Off Licence)

“Çarşıda eskisi gibi hareketlilik yok. İnsanların çoğunda nakit sıkıntısı var. Çarşıda olmamızın artık bir anlamı yok. Müşteri yok, satış yok, dükkanlara uğrayan yok. Hafta sonları sadece askere ve öğrenciye çalışıyoruz. Dükkanda hemen hemen her şey mevcut. Hediyelik eşyadan gıdaya, içeceğe kadar pek çok ürünü satışa sundum ama yine de ayakta durmaya çalışıyoruz. Açık konuşmak gerekirse Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ne zaman iktidara gelse, bu durgunluğu yaşıyoruz. Her şeyi artırdılar, her şeye zam yaptılar. Ben 18 yıldır bu çarşıdayım böyle durgunluk görmedim. Satışlar 2 sene önce daha güzeldi. Ne zaman ki bu bölgede ikamet eden Türkiyeli aileler memleketlerine geri döndü, satışlar o zaman düştü.Tek geçim kaynağım burasıdır. Bu ay kiranın yarısını yatırabildim. Durum o kadar kötüdür ki kira parasını bile çıkartamıyoruz. Kiranın sterlin üzerinden oluşu da etkiliyor bizi. Akşam üzeri saat 19.00’dan sonra çarşıda kuş uçmuyor. Saat 19.00-20.00 gibi Lefkoşa Surlariçi’nde hayat bitiyor. Bazı komşu dükkanlar saat 15.00 gibi kapanıyor. Sebep mi, müşterinin olmaması. Bizim tek sıkıntımız Kıbrıs’ta insan kalmamasıdır.”

Mehmet Ağaç (Asbor Market)

“Biz 7 yıldır bu çarşıda hizmet veriyoruz. İşlerimiz durgun. Bunun sebebi ise Surlariçi’nden çok insan göç etti ve bu göç bizim işlerimizin durgunlaşmasına neden oldu. Türkiye’nin ekonomisinin buradakinden daha iyi oluşu da etkiledi tabiki. Bir başka konu ise, bazı yolların trafiğe kapanması bizim işimizi engelledi. Aydınlatma yok, kaldırım yok, bunlara rağmen çarşı nasıl canlansın? Çarşıdan kaçan esnaf buradan kurtulur. Çünkü artık burada iş yok. Sokaklar bomboş. Gelen turistler ise bir şişe su veya kola alır. Eskiden bakkallar veresiye de çalışırdı ama artık veresiye de yok. Başka bir şey aldıkları yok. Güney’in bizden alışverişi kesmesi de işlerimizin düşmesinde bir etkendir. Ben geçimimi buradan sağlıyorum ama yakında ben de diğer esnaf gibi, buradan kaçıp daha hareketli bir bölgeye dükkan açacağım.”

Hasan Çıraklı (Çıraklı Market)

“İşler bu yayalaştırmadan sonra daha da düştü. Yaz kış turist ve Rum kesiminden insanlar geliyor ama buradaki dükkanların ayakta kalması için yeterli değil. Gelenler sadece turistik yerleri geziyor, çünkü gelişmemiş bir ülke olarak ülkemize gelen turistlere sadece tarihi eserlerimizi sunabiliyoruz. Onlar da olmasa bu adaya hiç kimse gelmez. Biz 1960 yılından beri buradayız. Burası, 10 sene önce rahmetli babamdan kaldı. Ben de diğer işleri kardeşime bırakıp, dükkanı işletmeye başladım. Halkın alım gücü inanılmaz derecede düştü. Veresiye defterim kabardı. Bu bölgenin trafiğe kapatılması ve bölgenin yayalaştırılması adı altında 3 tane direk çakıp yolu kapattılar. Aydınlatma yetersiz. Karanlıkta yürümeye kimse cesaret edemiyor. Evimize resmen karanlık içerisinde gidiyoruz. Alt yapı yok, durumu iyi edecek tedbirler alınmadı. Ben normalde emekliyim ama buradan kazandığım geçinmeye yetmiyor. Burası baba yadigarı olduğu için kapatmayı düşünmüyorum. Çünkü bizim geçmişten kalan bir kültürümüz vardır. Bu kültürün bir parçası olan şeyi yapıyorum. Pirinç, mercimek, kuruyemiş, böğrülce, kuru bakla, kuru fasulye ve bulgur gibi gıdaları torbaların içinden okkalık poşetlere koyup satış yapıyorum.”

İşlerden memnun olan da var

Aşkar Ateş (Aşkar Büfe)

“Yaklaşık 8 seneden beridir Surlariçi’nde dükkan işletiyorum ve dükkanımın çarşıda olmasının büyük faydasını gördüm. Hafta sonları genelde askerler uğruyor. Dükkanın küçük olmasına rağmen, büyük marketleri aratmayacak kadar çeşidimiz var. Meşrubat, bisküvi, içki, cips ve yaz aylarında dondurma satıyoruz. Ayrıca çarşıda sık sık aranan ve her dükkanda bulunmayan fotokopi, fax, telefon görüşmesi gibi hizmetler de veriyoruz. Dükkana Samanbahçe sakinleri de geliyor, yola yakın olduğum için, öğleden sonra veya akşam üzeri okul çıkış saatleri, yoğun oluyoruz. Ben normalde tekstilciyim ama bu sektörün düşmesinden dolayı buraya bakkal dükkanı açtım. Bu küçücük yerden evimi de geçindiriyorum, çocuklarımı da okutmaya çalışıyorum. Tek geçim kaynağım burası olmasına rağmen buradan çok memnunum. Darısı diğer işletmecilerin başına.”

diyalog

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.