1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. SORUN ÇOK, ÇÖZEN YOK
SORUN ÇOK, ÇÖZEN YOK

SORUN ÇOK, ÇÖZEN YOK

Hâlâ 1974 katliamlarının yasını tutan Muratağa-Sandallar ve Atlılar köylerinde yaşayan vatandaşlar, yetkililerin ilgisizliğinden şikâyetçi

A+A-

Kıbrıslı Türklerin isimlerini duyduğu zaman hüzünlendiği üç köy olan Muratağa-Sandallar ve Atlılar’da yaşayan vatandaşlar birçok sorunları bulunduğunu ancak, sorunları çözmek için kimsenin adım atmadığını söylüyor.
   1974’te büyük acıların yaşandığı Muratağa-Sandallar ve Atlılar köylerinde yaşayanlar “özel ilgi beklemediklerini, sadece çözüm bekleyen sorunları için adım atılmasını istediklerini” belirtiyor.
   “Köylerimiz” yazı dizisi için ziyaret ettiğimiz Muratağa-Sandallar ve Atlılar köylüleri hâlâ 1974 Ağustosu’nda yaşanan katliamın yasını tutuyor.
   Kıbrıs'ta Türk halkını yok edip, adayı Yunanistan'a bağlamak için kurulmuş olan terör örgütü EOKA, 14 Ağustos 1974’te, o yıllarda bu köyde yaşayan Kıbrıslı Türkleri acımasızca katletti… Kundaktaki bebeklere bile acımadı…
   Üç köy birbiri ardına basılmıştı… Bu köylerdeki düşman kurşununun yok ettiği masun Kıbrıslı Türkler, her yılın 14 Ağustos’unda anılıyor...

120 kişi yaşıyor

   Muratağa (Maratha) o dönemde, bölgenin en büyük köyüydü… Şimdilerde Muratağa, Sandallar ve Atlılar’da yaşayan 120 nüfus, 81de seçmen var…
   Köylere neredeyse hiç yatırım yok. Köylerde emekli, hayvancı ve tarımla uğraşan kişiler yaşıyor. Muratağa’dan başlıyorum dolaşmaya… Köyü dolaşırken rastlıyoruz Hasan Hüseyin Karbardak’a… Bizi evine davet ederek, eşi Şerife Karbardakla o acı günleri anlatıyor.
   Aslen Peristeronalı Hasan Hüseyin Karabardak, 1958’de Peristerona’dan göçe zorlananlardan sadece biri… “Çok acılar çektik” diye söze başlayan Karabardak, şöyle devam etti:
   “Çok acılar çektik… Annemi, babamı, iki ağabeyimin de toplam 13 çocuğunu, yeğenlerimi kaybettim. Katliam sırasında ben esirdim. Çekmediğim eziyet kalmadı…
   1974’ten sonra Dörtyol’a yerleştim. 21 Temmuz’da Rumlar beni esir aldı. Muratağa-Sandallar ve Atlılar’ın erkekleriyle birlikte Alaniçi İlkokulu’na götürdüler… Burada 3-4 gün kaldık. Daha sonra Gülseren Kampı’na götürüldük. Kadınlar, çocuklar köydeydi… İkinci harekâta kadar esirdik. Gülseren’den Limasol esir kampına aldılar bizi, orada duyduk, köyümüzdeki katliamı ve yıkıldık. Esirken, bizi ölmekten beter ettiler… Ben nişanlıydım, o yıllarda ve nişanlım Arıdamı’nda ailesinin yanındaydı. Köye döndüğümüzde, kayıplarımızın acısını yaşadık, hâlâ yaşıyoruz. Unutmayacağız!
  Geçmişte yaşadıklarımızın yanında şimdi çektiğimiz sıkıntılar hiç kalır… Köyümüz, Yeniboğaziçi Belediyesi’ne bağlı ancak köyde hizmet yok denecek kadar az. Gençlere arsa dağıtıldı, altyapısı yok. Köyde kaldırım yok. Mandıralar köy içerisinde, pis kokudan duramıyoruz. İlgilenen yok.”

Yer vermediler

   1980’de Muratağa’ya yerleşen Afet Yağlı ise, aslen Çamlıcalı… Eşini yıllar önce kaybetmiş, hayvancılık yapan oğluna yardımcı oluyor…
   Hayvan barınağının köy içerisinde olduğunu anlatan 73 yaşındaki Afet Yağlı, mandırasını köy dışına taşımak için kendilerine yer göstermediklerine işaret ederek, “Her gün konu komşuyla birbirimize giriyoruz. Kendi arsam var, oraya da mandra yapmama izin yok. Kokudan biz rahat edemiyoruz, komşular nasıl etsin?” dedi.

  
Sorunlar, sorunlar, sorunlar

   Muratağa-Sandallar ve Atlılar köyünün genç Muhtarı Olsan Karabardak, her üç köyün de yıllardır çözüm bekleyen birçok sorunu olduğunu anlattı.
   Muhtar Olsan Karabardak, Muratağa köyündeki caminin bakımsızlıktan harabeye dönüştüğünü kaydetti ve caminin acilen tamir edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
   Caminin tahtadan olan kapı ve pencerelerinin çürüdüğünü dile getiren Olsan Karabardak, köydeki diğer eksikleri de sıraladı.
   Köylerin Yeniboğaziçi Belediyesi’ne bağlı olduğunu belirten Olsan Karabardak, üç köyde de çocuk parkı bulunmadığını anlatarak, şöyle devam etti:
   “Köy camisi kullanılıyor, ancak çok bakımsız. Kapı ve pencereleri çürüdü. Cami yıllardır tamir yüzü görmedi. Köylerimizde en büyük sorun hayvan barınaklarının yarattığı sorunlar. Hayvan barınaklarının köy içerisinde oluşu, köy sakinlerini huzursuz ediyor. Pis koku ve sinek insanları huzursuz ediyor. Hayvancıya, organize sanayi bölgesinde yer gösterildi ancak, hayvancı hala köyde.
   Atlılar köyünde yaşayanların birçoğu, tarımla uğraşıyor. Ova yollarımız çok kötü. Kış aylarında bu yollar kullanılmaz hale geliyor. Stabilize yapılsa, köylü daha rahat edecek.
   Bazı köy sakinlerinin de telefonu yok. İlgili daireye hat için başvurduk ancak iki yıldır telefon hattı hala gelemedi.  Muratağa mezarlığı doldu. Ölen biri olsa, gömecek yer yok. Köyde üniversite mezunu gençler, işsizlik sonucu hayvancılık ya da bahçecilikle uğraşıyor. Kırsal kesim arsası dağıtıldı, alt yapısı yok.
   Köylerimizin kalkınıp gelişmesi için ilgi şart. Sorunlarımızı yıllardır dile getiriyoruz ancak çözen olmuyor.”

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.