1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “STATÜKO KABUL EDİLEMEZ”
“STATÜKO KABUL EDİLEMEZ”

“STATÜKO KABUL EDİLEMEZ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) son yarım asırdır Kıbrıs’ta barışı korumak için yaptığı katkılara müteşekkir olduklarını söyledi.

A+A-

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) son yarım asırdır Kıbrıs’ta barışı korumak için yaptığı katkılara müteşekkir olduklarını söyledi.

Eroğlu, “Temennimiz, Kıbrıs sorununa süratle bulunacak kapsamlı bir çözümle BMBG’nin 50 yılını tamamlamış olan mevcut varlığına son vererek, insanlığın kaynaklarını dünyanın barış gücü operasyonlarına daha fazla ihtiyaç duyulan bölgelere yönlendirilmesidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, BM Barış Gücü’nün oluşturulmasıyla ilgili Güvenlik Konseyi kararının 50. yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, 4 Mart’ın, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’a bir Barış Gücü gönderilmesiyle ilgili aldığı 186 (1964) sayılı kararın 50.yıldönümü olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, yıldönümünün Kıbrıs sorununun yarım asırlık tarihinin ve BM Barış Gücü’nün bu süre içerisindeki rolünün değerlendirmesini yapmak için bir fırsat teşkil ettiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

“21 Aralık 1963’te başlayan kanlı Rum saldırıları ve Kıbrıs Türklerine karşı düzenlenen katliamlar, Ada’da barış ve huzur ortamı ile Kıbrıslı Türklerin can ve mal güvenliğini ortadan kaldırmış, Anavatanlar ve Garantörler olarak Türkiye ve Yunanistan’ı karşı karşıya getirme noktasına ulaşmıştı. Bölge ve dünya barışına tehdit teşkil eden bu durum karşısında toplanan BM Güvenlik Konseyi, Ada’da daha fazla kan dökülmesini önlemek maksadıyla 186 sayılı Karar’ı alarak Ada’ya bir Barış Gücü gönderilmesini kararlaştırmıştı.

Söz konusu Karar, diğer şeyler yanında, Barış Gücü’nün esas görevini ‘çatışmanın tekrarlanmasını önlemek’ ve ‘normal koşullara dönülmesine katkıda bulunmak’ olarak belirlemişti. Aradan geçen 50 yıl içerisinde BM Barış Gücü’nün misyonu da tabiatıyla bazı değişikliklere ve tadilata uğramıştır.”


1974 tarihine kadar 11 yıl süreyle, her türlü saldırılara ve baskılara maruz bırakılıp Ada’nın yüzde 3’ünde yaşamaya mahkum edilmiş Kıbrıs Türk Halkı’nın, BM Barış Gücü’nün Ada’ya gelişini kendilerini bu katliamlar ve mezalimden kurtarmaya yönelik bir hareket olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, buna karşın, geçen zaman içerisinde Barış Gücü’nün Kıbrıslı Türklerin can ve mal güvenliğini ve en temel insan hak ile özgürlüklerinin korunmasını sağlamakta yetersiz kaldığının yaşayarak görüldüğünü kaydetti.

ULUSLARARASI TOPLUM TÜRKLERİN MARUZ KALDIĞI MUAMELEYİ ÖĞRENDİ

Kıbrıs Türklerinin yine de, BMBG’nin Ada’daki varlığına Kıbrıs Rum saldırganlığına karşı caydırıcı bir unsur olarak baktığını ve Kıbrıs’ta barışı koruma adına bu Güçle işbirliği yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, BMBG’nin, yürüttüğü insancıl faaliyetlerin yanı sıra, ateşkesi gözlemlediğini ve arazideki gelişmeleri BM Genel Sekreteri’nin periyodik raporlarıyla Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplumun dikkatine getirdiğini anlattı.

Bu raporlar sayesinde uluslararası toplumun, Kıbrıslı Türklerin 1963-1974 döneminde maruz kaldığı muameleyi öğrenebildiklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, “BMBG, ayrıca, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorununun çözümlenmesine yönelik İyi Niyet Misyonu’nun yürütülmesine ve bu maksatla Ada’da yapılan görüşmelere lojistik destek ve alt yapı sağlama işlevini de sürdürmüş ve halen sürdürmektedir” dedi.

Tüm bu işlevlerine karşın, BMBG’nin Güvenlik Konseyi’nin 1964’te aldığı 186 sayılı karardan bu yana tekrar ettiği temel hatanın, sözde “Kıbrıs Hükümeti”ne yaptığı atıf olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bilindiği gibi, iki toplumlu 1960 Cumhuriyeti, 1963’te Kıbrıslı Türklerin silah zoruyla bu Cumhuriyet’ten atılmaları sonucu yıkılmış ve Ada’da her iki halkın veya Kıbrıs’ın tümünü temsil etme hak ve yetkisine sahip bir hükümet veya devlet kalmamıştır. Dolayısıyla, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararının atıfta bulunduğu ‘Kıbrıs Hükümeti’, sadece Kıbrıslı Rumlardan oluşan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden başka bir kuruluş değildir ve bu kuruluş Kıbrıslı Türkleri veya Ada’nın tümünü temsil etmemektedir. Bu Yönetim’e yasal ‘Kıbrıs Hükümeti’ muamelesi yapılması nedeniyle, Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıslı Türklerle siyasi eşitliğe dayalı güç ve yetki paylaşımını reddetmiş, bu da Kıbrıs sorununun 50 yıldır çözümsüz kalmasına neden olmuştur.”

KIBRIS TÜRK HALKI BMBG İLE İŞBİRLİĞİNİ SÜRDÜRÜYOR

1974 Barış Harekatı’yla güvenlik, barış ve huzura kavuşmuş olan Kıbrıs Türk Halkı’nın, kendisiyle BMBG arasında bir statü anlaşması olmamasına karşın, değişen koşullarda da BMBG ile işbirliğini sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ancak, dünyadaki tüm barışı koruma operasyonlarında da olduğu gibi, BMBG’nin Kıbrıs’taki operasyonda her iki tarafın da rızasını almasının esas olduğunu, bu konudaki haklı talepler ve eşit muamele çağrılarında ısrarlı olacaklarını vurguladı.

“STATÜKO KABUL EDİLEMEZ”

BMGS’nin ilgili raporlarında da atıfta bulunduğu üzere, BMBG’nin kendisini Kıbrıs’ta değişen koşullara adapte etmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, statükonun kabul edilmez olduğunu ve devamından Kıbrıs Türk Halkı ve Ada’nın tümünün zarar gördüğünü kaydetti.

Eroğlu açıklamasında şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk tarafı olarak biz ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararı’ndaki yanlışlık ve haksızlıklara karşın, BMBG’nin son yarım asırdır Kıbrıs’ta barışı korumaya yaptığı katkılara müteşekkiriz. Temennimiz, Kıbrıs sorununa süratle bulunacak kapsamlı bir çözümle BMBG’nin 50 yılını tamamlamış olan mevcut varlığına son vererek insanlığın kaynaklarını dünyanın barış gücü operasyonlarına daha fazla ihtiyaç duyulduğu bölgelere yönlendirilmesidir.”

TAK

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.