1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "STATÜKO KKTC'Yİ TESLİM ALDI"
"STATÜKO KKTC'Yİ TESLİM ALDI"

"STATÜKO KKTC'Yİ TESLİM ALDI"

“Hem herkes şikayetçi hem herkes statükodan yana”

A+A-

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, KKTC’nin artık  mevcut statükodan kurtulmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, herkesin çıkar odaklı ilişkilerden kendisini soyutlayarak mevcut düzenin değişmesi noktasında bireysel çıkarlara da dokunulduğunda  aksi yönde ses yükseltilmemesi gerektiğini vurguladı

Şafaklı, “Aynı şarkıyı hepimiz söylüyoruz ama çıkar ilişkilerinden dolayı statükoyu koruma noktasında birleşiyoruz. Ülkede her konuda işlerin geldiği nokta burası oluyor. Son yaşananlar bize bu bilinen gerçekleri yüzümüze vuruyor. Hep siyaseti suçluyoruz ancak siyaset kurumu halkın aynasıdır. O nedenle de siyaset de statükoya mahkum olur. Bu iş tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan şeklinde sürüp gider” diye konuştu

“Bugün basındaki birçok kesim bile statükonun yanında yer almaktadır. Bu statükodan herkes şikayetçi, hastaneye gidildiğinde doktor bulamamaktan şikayetçiyiz ya da devlet doktorları bizi özele sevk ediyor diyoruz ancak sistemin düzeltilmesi için uygulanacak olan yasalara da ayak diretiyoruz. En ufak bir değişiklik yapılacakken hemen statükoyu savunan bir mekanizmayı devreye sokuyoruz”

Özlem ÇİMENDAL

Ekonomist Okan Veli Şafaklı KKTC’nin en çok geriye gittiği alanın sağlık ve eğitim olduğunu, bunların da rekabet edebilirlik raporlarına da yansıdığını kaydetti.

Eğitim ve sağlıkta belirgin geriye gidiş var

Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın son açıkladığı rekabet edebilirlik raporunda eğitim ve sağlıkta çok belirgin bir şekilde geriye gidildiğinin görüldüğüne dikkat çeken Şafaklı, “Bugünkü tartışmalara bakıldığında eğitimin temellerinin atıldığı Atatürk Öğretmen Akademisi ve sağlıktaki şu anki sistemin görüldüğü oldukça açıktır. Hekimlerin bir hukuk süreci yaşandı. Aslında sorun mevcut düzendir. Ve bu düzen için bir düzenleme yapılması gerekir” şeklinde konuştu.

“Hem herkes şikayetçi hem herkes statükodan yana”

Şafaklı, hem eğitimde hem de sağlıkta herkesin şikayetçi olduğunu ancak kimsenin mevcut statükonun değişmesi için elini taşın altına koymadığını ve çıkarlar paydasında buluşma amacı ile bozuk sistemin devamından yana tavır aldıklarını dile getirdi. Şafaklı, “Bugün basındaki birçok kesim bile statükonun yanında yer almaktadır. Bu statükodan herkes şikayetçi, hastaneye gidildiğinde doktor bulamamaktan şikayetçiyiz ya da devlet doktorları bizi özele sevk ediyor diyoruz ancak sistemin düzeltilmesi için uygulanacak olan yasalara da ayak diretiyoruz. En ufak bir değişiklik yapılacakken hemen statükoyu savunan bir mekanizmayı devreye sokuyoruz” dedi.

“Aynı şey AÖA’da da geçerli”

Aynı durumun Atatürk Öğretmen Akademisi’nde de geçerli olduğunu savunan Şafaklı, “Aynı şey akademide de geçerli. Şu anda 55 öğrencisi ile sürdürülemez bir yapısı var, hocaların ders verecek durumu, öğrencilerin ders görecek imkanı yok. Üniversite kimliği olmadığı için hocalar yükselemiyor. Bu sorunların giderilmesi için iki devlet üniversitesi iş birliğine gidiyor ama bakıyoruz ki yine aynı statüko çevreleri hemen ses yükseltmeye başlıyor” ifadelerini kullandı.

“Statüko KKTC’yi teslim aldı”

KKTC’de statükonun ülkeyi teslim adlığına dikkat çeken Şafaklı, “Sağlık ve eğitim hep geriye gitti. Bu da mevcut statükonun bu yaşananlardaki etkisini göstermektedir. Eğitimde, sağlıkta yapılacak en ufak bir değişime bile statik söylemlerle peşkeş çektirmeyiz, ezdirmeyiz, kapattırmayız gibi söylemler dillendiriyoruz. Bu temel problem her alana siyaret etmiş durumda. Herkesin şikayet ettiği noktalara parmak basıldığında hepimiz mevcut statükoyu korumaya kalkıyoruz. Bu en yanlışıdır” şeklinde konuştu.

“Sağlıktaki saadet zinciri kırıldı”

Sağlık konusundaki yaratılan saadet zincirinin kırıldığı yorumunda da bulunan Şafaklı, “Şimdi bu zinciri kırmaya çalışırsanız, başta hekimler olmak üzere haykıracak. Yine Öğretmen Koleji’nde ders verilmeden maaş alınıyor, başka yerlerde özel ders veriliyor yine buna dokunulduğu zaman aynı söylemler kendini gösteriyor. Ülkede kamu reformu dahil, bir düzenleme yapıldığı zaman hemen ayaklanma başlıyor” diyerek, ülkenin çürümüşlüğü kokuşmuşluğu ve statükoya esir kalması halinde kısır döngüden çıkamayacağına vurgu yaptı.

“Hepimiz mevcut düzenden şikayetçi isek, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız”

Kamunun düzgün işlemediği şikayetinin sürekli dillendirildiğini anlatan Şafaklı, şöyle konuştu: “Hepimiz işlemediğinden şikayet ediyoruz, rüşvet var diyoruz, halk eziyet çekiyor diyoruz. Bir reform geldiği zaman tüm bunları ortadan kaldıracak bir yapıya sahiptir. Yani reformlar üretime, etkinliğe dayalı bir sistemdir. Biz şu anda üretmeden verimli olmadan bir sistem kurmuşsak, bu sistemden aldığımız terfimiz verimliliğe performansa dayanmıyorsa, öncelikle bu sistemin değişmesinden kimler rahatsız olacak tabii ki memurlar ve çalışanlar. Durum böyle olunca, kim bu memurların destekçileri? Yakınları sen, ben, o. Biz de otomatikman taraf değişerek hemen statükonun yanında yer alacağız demek oluyor. Hayır, sistem bu değil, böyle olmamalı. Eğer hepimiz mevcut düzenden şikayetçi isek, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız” dedi.

“Çıkar odaklı ilişkilerden kendimizi soyutlamalıyız”

KKTC’nin artık yaratılmış mevcut statükodan kurtulmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Şafaklı, herkesin çıkar odaklı ilişkilerden kendisini soyutlayarak mevcut düzenin değişmesi noktasında bireysel çıkarlara dokunulduğunda da aksi yönde ses yükseltilmemesi gerektiğini savundu. Şafaklı, “En basiti kamuda yapılan bazı reformlarda yakınlarımızdan birilerinin çıkarlarına dokunulduğunda hemen herkes statükoya hizmet eden bir yapıya bürünüyor. Bu şekilde olmaz. Bu şekilde hiçbir yere varamayız” ifadelerini kullandı.

“Dün şikâyet edenler, bugün yaygara koparıyor”

Radikal bir düzeleme yapılmadığı sürece ülkenin mevcut çarpık yapıdan kurtulmasının da mümkün olmayacağının altını çizen Şafaklı, “Türkiye de bize her ne kadar program empoze etmeye çalışsa da günün sonunda yine Ana-Yavru ilişkisi çerçevesinde direnci kırılmaktadır. Bizim şu anki bozuk yapımızın ve düzenlememizin nedeni son yaşananlarla ortaya çıktı. Dün mevcut durumdan şikâyet edenler bugün basit bir hukuksal düzenleme için yaygara koparıyorlar. Biz aslında kişileri, sıfatları değil statükoyu koruyoruz” diye konuştu.

“Siyaset kurumu halkın aynasıdır”

Şafaklı, “Aynı şarkıyı hepimiz söylüyoruz ama çıkar ilişkilerinden dolayı statükoyu koruma noktasında birleşiyoruz. Ülkede her konuda işlerin geldiği nokta burası oluyor. Son yaşananlar bize bu bilinen gerçekleri yüzümüze vuruyor. Hep siyaseti suçluyoruz ancak siyaset kurumu halkın aynasıdır. O nedenle de siyaset de statükoya mahkûm olur. Bu iş tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan şeklinde sürüp gider” dedi.

Yeni BAKIŞ

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.