GÜRPINAR “KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ÖNLEME YASA TASARISI’NI 10 GÜN İÇİNDE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN TARTIŞMASINA AÇACAĞIZ”

SUCUOĞLU: “KADINLAR GÜNÜMÜZDE DE CİDDİ BOYUTTA MAĞDURİYET VE ŞİDDET YAŞIYOR”

ŞAHALİ: “SİYASİ AVANTAJ SAĞLAMAK AMACIYLA YAPILANLAR BELEDİYELERİ ZORA SOKUYOR.. POPÜLİZM VAR”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, kadına yönelik şiddetin sadece kadının ve sadece bakanlığın değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu vurgulayarak Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Yasa Tasarısı’nı 10 gün içinde sivil toplum örgütlerinin tartışmasına açacaklarını söyledi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda gündem dışı konuşmalar sürüyor.

SUCUOĞLU ‘KADINA ŞİDDET’TEN RAKAMLAR VERDİ

UBP Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu Meclis’te yaptığı “kadına şiddet” konulu konuşmasında kadına şiddetin binlerce yıllık geçmişi olduğunu, her zaman kurban ve mağdur edilenin kadınlar olduğunu ve 1999’da BM’nin 25 Kasım’ı Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü ilan ettiğini belirtti.

Sucuoğlu, kadınların günümüzde de ciddi boyutlarda mağduriyet ve şiddet yaşadığını; dünyada her 4 kadından birinin; her 6 erkekten birinin yaşamlarının bir döneminde aile içi şiddete maruz kaldığını bildirdi.

Çeşitli ülkelerde kadınların şiddete maruz kalma oranlarıyla ilgili istatistik rakamlardan örnekler veren Sucuoğlu, eğitim seviyesi yükseldikçe kadınların şiddeti reddettiğini ancak erkeklerin eğitim ve sosyal sınıfları arasında şiddet uygulamada anlamlı bir fark görülmediğini söyledi.

Aile içi şiddetin ilk nedeninin yüzde 74.4 ile alkolün aldığını, ardından yüzde 70.5 ile işsizliğin geldiğini anlatan Faiz Sucuoğlu, Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nce yapılan araştırmadan alıntılar yaptı.

Sucuoğlu, son 2 yılda 250 kadının şiddete maruz kaldığı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurduğunu, ancak bakanlıktaki Kadın Çalışmaları Dairesi’ne müdür atanmadığını; sadece bir psikolog ve bir avukatla faaliyet gösterdiğini belirtti.

“Neredeyse nüfusun yarısı şiddet görüyor ama başvurabilecekleri bir devlet birimi yok” diyen Faiz Sucuoğlu, şiddete karşı alınması gereken önlemlerle ilgili araştırmada yer alan önerileri de okudu.

Sucuoğlu, bu konularda çalışma yapanlara teşekkür etti.

GÜRPINAR: “TÜM TOPLUMUN SORUMLULUĞU”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, kadına yönelik şiddetin sadece kadının ve sadece bakanlığın değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu söyledi.

Tüm toplum kesimlerinin elbirliğiyle çalışmasıyla üstesinden gelinebileceğini kaydeden Gürpınar, çare bulunmaya başlanırken farkındalık yaratmanın önemli olduğunu; bugün tüm toplum kesimlerinin duyarlı olduğunun söylenemeyeceğini kaydetti.

Gürpınar, bakanlık olarak bu hafta başında bir kampanya başlattıklarını, bunun süreceğini belirterek, yasal altyapıdaki eksiklerin giderilmesi ve pratikteki bazı organizasyonları gerçekleştirmeleri gerektiğini anlattı.

Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Yasa Tasarısı’nı yakın gelecekte, 10 gün içinde sivil toplum örgütlerinin tartışmasına açacaklarını, yakında şiddet önleme merkezini yaşama geçireceklerini ve şiddete uğramış kadınlar için bir kadın sığınma evi hayata geçireceklerini ifade eden Bakan Gürpınar, 2001 yılından kalan yasanın çok yetersiz kaldığını anlattı.

Toplumsal cinsiyet eşitliği hedefleyen çalışmalar yapılacağını, her alanda her düzeyde kadının statüsünün yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, siyasette kadının etkinliğinin artırılması için de Siyasal Partiler Yasası’nda bazı düzenlemeler öngörüldüğünü bildirdi.

ŞAHALİ: “POPÜLİZMDEN KAYNAKLANIYOR”

CTP/BG Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali, “yerel yönetimler” konulu gündem dışı konuşmasında, yerel yönetimlerin her dönem sorunlar yaşadığını belirterek, bugünlerde “Eşitlik ve Adalet Arayan Belediyeler Birliği” adıyla 12 belediyenin eylemlerine değindi.

Şahali, bu eylemlerin popülizmden kaynaklandığı görüşünü dile getirerek, bu belediyelerin kendi mali bünyelerinin ve ihtiyaçlarının kaldırabileceğinin çok ötesinde personel istihdam etmelerinden dolayı sorunlar yaşadıklarını ileri sürdü.

Eylem yapan belediyelerin personel sayılarıyla ilgili bilgi aktaran Erkut Şahali, eylemdeki 12 belediyeden 10’unun başkanlarının uzun yıllardır bu belediyeleri yönettiğini belirtti.

28 belediyenin 14’ünde nüfus 5 binin altında olduğu için “küçük belediye” olarak adlandırıldıklarını kaydeden Şahali, bu 14 belediyenin 37 bin 850 nüfusu olduğunu; Gazimağusa Belediyesi sınırlarında ise 40 bin 920 kişinin yaşadığını bildirdi.

Şahali, 14 belediyenin toplam personel sayısının 508 olduğunu ve personel başına 74 kişi düştüğünü ifade ederek, Gazimağusa Belediyesi’nin ise 285 personelin bulunduğunu ve her bir personelin 143 kişiye hizmet verdiğini anlattı.

Kaynakların hoyratça kullanılıp israf edildiğini ve hizmetlerin de yerine getirilemediğini; verilen hizmetin bedelinin de tahsil edilmediğini savunan Erkut Şahali, “İki yönden vurulacağınız bir bumerangı fırlatmış olursunuz” dedi.

CTP/BG’nin her iktidarı döneminde yerel yönetimlerinde reform sayılacak yasal düzenlemeler yapıldığını söyleyen CTP/BG Gazimağusa Milletvekili Şahali, bazı tüzüklerin çıkarılamamasından dolayı intibaklarda sorunlar yaşandığını; UBP hükümetlerinin de yasalarda popülist tadilatlar yaparak daha çok personel istihdam etmeye yönelik zemin yarattığını savundu.

Siyasi avantaj sağlamak amacıyla yapılanların belediyeleri zora soktuğunu belirten Erkut Şahali, devlet katkısının artırılmasıyla belediyelere ek kaynaklar sağlandığını rakamlarla anlattı.

Fatura tahsilatlarını yapmayan belediyelerin sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade eden Erkut Şahali, 51/95 sayılı Belediyeler Yasası’nda temel değişikliklerin gündemde olduğunu; yapılacak düzenlemelerle sorumluluklarını yerine getirmeyen belediye başkanı ve sorumlularına yaptırımlar öngörüldüğünü bildirdi.

Şahali mevcut yasada eksikler olsa da, devletin belediyeleri denetlemek için gerekli enstrümanlara sahip olduğunu söyledi.

TAK