1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. SÜREÇ NASIL DEVAM EDECEK
SÜREÇ NASIL DEVAM EDECEK

SÜREÇ NASIL DEVAM EDECEK

işte nasıl oması gerektiğine dair listelenmiş maddeler

A+A-

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a mektup göndererek, özlü bir ortak açıklama konusunda uzlaşıya varılamamasının ardından müzakere sürecinin devamı için “daha basit ve kısa bir ortak açıklamada uzlaşılmasını” önerdi.

Fileleftheros ve diğer gazeteler, Anastasiadis’in 2 Ocak tarihinde, ortak açıklama ve sürecin nasıl devam edeceği konusunda BM Genel Sekreteri Ban’a iki buçuk sayfalık bir mektup gönderdiğini, mektubun dün Rum Ulusal Konseyi’nde gündeme geldiğini yazdılar.

Gazete: “Kısa ve Öz Açıklama – Anastasadis’ten Downer’in Ziyareti Öncesinde Genel Sekretere Alternatif Öneri İçeren Mektup – Downer 13 Ocak’ta Geliyor” başlıkları altında verdiği haberinde, Anastasiadis’in “Türk tarafına gönderdiği ve reddedilen son ortak açıklama metni üzerinde görüşmelerin devam etmesi olasılığını göz ardı etmeden, kısa bir ortak açıklama metninde uzlaşılması şeklinde alternatif bir öneri içeren bir mektubu” BM Genel Sekreteri Ban’a gönderdiğini yazdı.

Habere göre Anastasiadis mektubunda “Türk tarafının tutumu yüzünden girilen çıkmaz sonrasında sorulması gereken asıl sorunun, şimdi ne olacağı sorusu olduğunu” iddia ederek “bu çerçevede basit özlü ortak bir açıklamanın bu sorunun cevabı olabileceğini” öne sürdü.

Gazete mektupta Anastasiadis’in, söz konusu “kısa ortak açıklamanın” şu unsurları içermesi gerektiğini vurguladığını yazdı:

“a) Doruk Anlaşmalarına ve BM’nin ilgili kararlarına, ve özellikle Kıbrıs sorununun çözümünün temeline tam olarak ve Kıbrıs devletinin tek bir temsiliyete, egemenliğe ve vatandaşlığa sahip olacağına net biçimde değinen 1251 (1999) sayılı kararına net değinme.

b) AB üyeliği özelliğine ve tüm Kıbrıslıların insan hakları ve temel özgürlüklerine net değinme.

c) Yukarıda belirtildiği şekliyle metodolojiye net değinme.

Bu tip kısa bir ortak açıklama, sürecin kilidini açacak ve özlü müzakerelerin başlangıcını teşkil edecek, liderler arasındaki ilk resmi görüşmenin yapılmasına imkan sağlayacaktır”.

Gazete, Anastasiadis’in mektubunda, Türk tarafını iki devletli çözüm istemekle suçladığını ve şunları yazdığını belirtti:

“Eğer sürecin herhangi bir başarı şansı olacaksa, arzu edilen hedefler sürekli değiştirilemez. Nereye ve nasıl varmak istediğimiz konusunda temel, ortak bir anlayışla başlamalıdır. Bu sebepten ötürü,  egemenliğin anlamı hakkında belirsizlikler veya “yaratıcı düşünceler” olmamalıdır”.

Habere göre Anastasiadis mektubunun devamında “Hristofyas-Talat anlaşmaları ve Downer belgesine değinerek” şu ifadeleri kullandı: “Egemenlik, iki toplumun liderleri tarafından 2010 yılında, tek ve bölünmez olarak doğrulanmış ve BM tarafından hazırlanan 2008-2012 belgesinde yer almıştır.

Rum siyasi parti başkanlarının ve siyasetçilerinin çoğunluğunun endişelerine karşın 18 Aralık 2013 tarihinde belge sunduğunu da mektubunda hatırlatan Anastasiadis, mektubunun sonunda BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’e “şu mesajı gönderdi”:

“Sizin, Özel Danışmanınız Alexander Downer’in ve temsilcilerinizin, hizmet etmekle yükümlü olduğunuz değerleri ihlal etmeden, tüm BM ilkelerini ve değerlerini savunmaktan ve uygulamaktan başka bir amacınız olmadığı konusunda hiçbir şüphem yoktur. Hepimiz, çözümün kalıcı olacağı, zamana dayanacağı ve uluslararası toplumun kurmak için büyük çaba gösterdiği ilke ve değerleri uygulayacağını garanti etmeliyiz”.

DOWNER 13 OCAK’TA GELİYOR

Öte yandan gazete, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Downer’in 13 Ocak Pazartesi günü adaya gelerek aynı gün akşamüzeri Anastasiadis’le görüşeceğini yazdı.

ANASTASİDİS’İN MEKTUBUNDA GÜVEN YARATICI ÖNLEMLER

Politis gazetesi haberi: “Kıbrıs Sorununda Son Çaba – Başkan Ulusal Konsey Toplantısında Durumu Karamsar Betimledi” başlıkları altında verdiği haberinde, Anastasiadis’in dünkü Ulusal Konsey toplantısında Kıbrıs sorunundaki son durumu “karanlık renklerle betimlediğini” yazdı.

Gazete, Anastasiadis’in Ban’a gönderdiği mektubunun Ulusal Konsey üyelerine okunduğunu belirterek mektupta Anastasiadis’in “çözümün temel ilkelerini içeren kısa bir açıklama benimsenmesini önerdiğini ve Güven Yaratıcı Önlemleri yeniden masaya getirdiğini” yazdı.

Anastasidis’in mektubunda, “Kıbrıs Türk tarafının, geçtiğimiz Aralık ayında, Kıbrıs Rum tarafının önerilerini reddetmesinden duyduğu üzüntüyü belirterek, BM Güvenlik Konseyi ve AB ilkeleri temelinde bir çözüm temelinde ısrar etmekten başka bir yol olmadığını” vurguladı.

Habere göre Anastasiadis, “Kıbrıs Türk tarafını, çözümün temelini sürekli çarpıtmaya çalışmakla suçlarken, ortak açıklamada egemenlik konusunda belirsizlikler veya boşluklar olmaması gerektiğini” ifade etti.

Anastasiadis’in çözüm olarak, doruk anlaşmaları, BM kararları ve özellikle de 1251 sayılı kararı içeren daha kısa bir ortak açıklama önerdiğini de yazan gazete, Anastasiadis’in ayrıca, BM’nin “30 Temmuz 2013 tarihli 2114 sayılı, güven yaratıcı önlemlerin uygulanmasını isteyen kararıyla uyumlu olacak, güven yaratıcı önlemler paketlerinin ileri götürülmesini de talep ettiğini” vurguladı.

Anastasiadis, “Bir güven yaratıcı önlemler paketinin kısa bir ortak açıklamayla birlikte uygulanmasının çıkmazın ortadan kalkması için anahtar teşkil edebileceğini” savundu.

ANASTASİADİS İKİNCİ MEKTUP GÖNDERECEK

Gazete ayrıca, Anastasiadis’in ikinci bir mektup gönderme niyetinde olduğuna dair bilgiler edindiğini belirtti.

Alithia gazetesi ise haberini: “Kısa Açıklama ve Güven Yaratıcı Önlemler – Açıklamayı Geri Çekti ve Kısa Açıklamayla GYÖ’lar Öneriyor” başlıkları altında verdi.

Gazete, Anastasiadis’in mektubunun üç sayfadan oluştuğunu ve mektupta Anastasiadis’in “ortak açıklama önerisini geri çekerek bunun yerine kısa açıklama ve Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) önerdiğini” yazdı.

Anastasiadis’in mektubunda, kısa açıklamada yer alması gereken ve Fileleftheros’ta da yer alan söz konusu üç maddeye de yer veren gazete, üçüncü maddeyi şu şekilde aktardı:

“c) Müzakerelerin metodolojisinin, Kıbrıs sorununun, birbiriyle ilişkili şekilde müzakere edilmesi gereken çeşitli bileşenlerini izole etmeyecek veya parçalamayacak şeklide olacağının net şekilde belirlenmesi”

STİLİANİDİS’İN AÇIKLAMALARI

Gazete haberinin devamında, dünkü Ulusal Konsey toplantısı sonrasında Rum Hükümet Sözcüsü Hristos Stilianidis’in açıklamalarına yer verdi.

Habere göre Stilianidis, ulusal konsey toplantısının iki bölümden oluştuğunu ve Kıbrıs sorununa ilişkin ilk bölümde Anastasiadis’in konsey üyelerine, Ban’a gönderdiği mektup ve ortak açıklama konusunda bilgi verdiğini açıkladı.

Anastasiadis’in mektubunun konsey üyelerine okunduğunu belirten Stilianidis, konseyde konu hakkındaki tartışmanın tamamlanmadığını ve 24 Ocak tarihinde bir toplantı daha gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını vurguladı.

Stilianidis, bir soru üzerine, BM Genel Sekreteri Ban’dan mektuba henüz yanıt gelmediğini belirterek, Anastasiadis’in mektubunun Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesine de gönderildiğini, önümüzdeki günlerde de AB Komisyonu, Avrupa Konseyi ve AP Başkanı’na da gönderileceğini duyurdu.

Stilianidis ayrıca, Anastasiadis’in Pazartesi günü Downer’le görüşeceğini ve açıkladı.

SİYASİ PARTİLERİN DEĞERLENDİRMELERİ

Öte yandan gazete, Ulusal Konsey toplantısı sonrasında en sert açıklamanın AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’dan geldiğini belirtti.

Habere göre Kiprianu, Rum hükümeti ve diğer siyasi partilerin en başından beridir başarısızlığa mahkum olan bir çabada, taktik gereği ısrar ettiklerini belirterek “Hristofyas-Talat’ın iki ortak açıklaması temelinde müzakereler başlayabilecekken, Kıbrıs sorununda deney yapılacak diye dört ay kaybedildiğini” söyledi.

Kiprianu’ya ise yanıt Stilianidis’ten geldi.

Stilianidis, “Kıbrıs sorununa “ne zaman kaybedildiğini ne de çıkmazın var olduğunu” iddia ederek “Kıbrıs Rum tarafı olarak sorumluluğun bize yüklenmesini kabul etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise yaptığı açıklamada “amacın çıkmaza girilmemesi olduğunu” iddia ederken ,KS EDEK Başkanı Yannakis Omiru ise “Kıbrıs Türk tarafıyla Kıbrıs sorununu müzakere etmek için artık zemin kalmadığını” öne sürdü.

Rum Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreteri Yorgos Perdikis, Türk tarafının tutumunun, Kıbrıs Rum tarafına “Türklerin iştahına teslim olmaktan başka seçenek bırakmadığını” iddia ederken EURO.KO Başkanı Dimitris Silluris ise, “sırf müzakere olsun diye müzakerelere başlanmaması gerektiğini” savundu.

BM SÖZCÜSÜ: “NEW YORK’A DAVET GÜNDEMDE YOK”

Öte yandan Fileleftheros ve diğer gazeteler, BM Barış Gücü (UNFICYP) Basın Sözcüsü Michel Bonnardeaux’un dün yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Kıbrıs’taki tarafları New York’a davet etmek gibi bir planının şu anda söz konusu olmadığını açıkladığını yazdılar.

Gazete, Bonnardeaux’nun, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Özel Temsilcisi ve Sözcüsü Osman Ertuğ’un geçtiğimiz günlerde “ortak açıklamada uzlaşı sağlanmazsa New York’a gidilmesi” konusunda yaptığı açıklamayı değerlendirdiğini ve “şu an için böyle bir şeyin olmadığını ve planın, çalışmanın burada, Downer tarafından yapılması olduğunu” söylediğini yazdı.

Habere göre Bonnardeaux, Downer’in 12 Ocak tarihinde adaya geleceğini ve büyük olasılıkla bir hafta kalacağını belirterek, ardından da Güvenlik Konseyini ve Ban’ı bilgilendirmek amacıyla New York’a gideceğini vurguladı.

Bonnardeaux ayrıca, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’ın da 22 Ocak tarihinde Güvenlik Konseyi’ne UNFICYP konusunda bilgi vereceğini de ifade etti.

Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttılar:

Simerini: “Çıkmazla Çevrelenmiş – Ortak Açıklama Konusunda Sonuçsuz Tartışma – Anastasiadis’ten BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a Mektup: Başkan Hayal Kırıklığını Dile Getiriyor”.

Haravgi: “Çıkmaz Mühürlendi”.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.