1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. SURİYE KRİZİ VE GÜNEY KIBRIS
SURİYE KRİZİ VE GÜNEY KIBRIS

SURİYE KRİZİ VE GÜNEY KIBRIS

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Suriye krizi dolayısıyla diplomatik hareketlerle, endişelere neden olan eksikliklerini sınırlandırmaya çalıştığı, bu yönde işbirliklerine gittiği ifade edildi.

A+A-

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Suriye krizi dolayısıyla diplomatik hareketlerle, endişelere neden olan eksikliklerini sınırlandırmaya çalıştığı, bu yönde işbirliklerine gittiği ifade edildi.

Haftalık olarak yayımlanan Kathimerini gazetesi “Londra İle Kara-Hava İşbirliği... Üslerin Muhafız Ordusu Tarafından Füzesavar Koruması ve Kıbrıs’ın RAF’ın Eurofighter Savaş Uçakları Tarafından Hava Şemsiyesi... Savaşa Az Kala Kritik Saatler ve Lefkoşa’nın Endişesi” başlık ve spotlarıyla verdiği haberinde, silahlar konuşmadan önce Suriye’deki krizin nefes aldığı bir dönemde Lefkoşa Rum kesiminin tutumunun, Rum Dışişleri Bakanlığı’nın üçüncü katında hakim olan yeni bir felsefeyi yükselttiğini yazdı.

Alışılageldik yansızlığının bir kenara konduğunu ve yerini “Avrupa ve Batı’ya aidiz” dogmasının aldığını belirten gazete, bu mantıkta Ağustos ayı içerisinde Rum Yönetimi’ne ait Trodos’taki yazlık konutta evrensel bir toplantı düzenlendiğini belirterek, ortaya konan tüm görüşlere rağmen en çok edişe verenin, bir yandan Şam rejiminin ya da uç örgütlerin Kıbrıs topraklarına muhtemel etkisi olacak olası bir acele tepkisi ve diğer yandan Güney Kıbrıs’ın güvenli bir sığınak olduğu ve Avrupa vatandaşları ve diğer dost ülkelerin vatandaşlarının ülkelerine güvenlik bir şekilde gitmeleri için transit istasyon olarak faaliyet göstereceği mantığında koşullar nedeniyle Kıbrıs’ın etkili korunması olduğunu aktardı.

Kamuoyu karşısında tonlar yüksek tutulsa da, bu toplantıda rahatlık hissinin eksik olduğunu belirten gazete, Güney Kıbrıs’ın bölgede, havada ve denizde memnuniyet verici varlığının olmamasının pek bir imkan da bırakmadığına işaret etti.

Gazete bu duruma bağlı olarak yükün, Dışişleri Bakanlığı, diplomatik hareketler ve icraatlar, Savunma Bakanlığı ve Muhafız Ordusu Genelkurmaylığına kaldığından söz ederek, Rum kesiminin, Suriye’deki gelişmelerin endişesiyle, askeri düzeyde işbirlikleri ve koordineli diplomatik hareketlerle kendi vasıtalarıyla kapatamadığı boşluğu sınırlandırdığını belirtti.

SURİYE’DEKİ KRİZ DORUĞA ÇIKTIĞINDA...

Gazetenin iyi kaynaklarına göre Suriye’deki kriz doruğa çıktığında, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun yüksek derecede üst düzey teyakkuzda bulunduğunun kaydedildiği haberde, aynı bilgilere göre olası bir füze saldırısını göğüsleme imkanına sahip silah sistemlerinin de savunma durumunda bulunduğu ileri sürüldü.

Gazete bunlardan bazılarının, Rum Milli Muhafız Ordusu Genelkurmaylığındaki planlar temelinde son konumlarını da (pozisyon) aldığını iddia etti.

TYPHOON’LAR VE TEYİTLER RAHATLATICI OLDU

“BÖLGEDEKİ GÜÇLERİN ASKERİ TEMSİLCİLERİ GENELKURMAYLIKLA TAM VE SÜREKLİ TEMAS İÇERİSİNDEYDİ”

Gazete öte yandan 6 İngiliz savaş uçağı Eurofighter Typhoon’un varlığı ve denizden oluşturulan füze kalkanının Kıbrıs’ı da kapsadığına dair Dışişleri Bakanlığı’nın  Amerikanlar, İngilizler ve Fransızlardan aldığı görülen teyitlerin rahatlatıcı olduğunu belirtti.

Habere göre Rum Dişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, o dönemde yapılan faaliyetleri, Güney Kıbrıs’ı olayların basit bir izleyicisi olmaktan çıkaran hareketleri gazeteye anlattı.

Kasulidis, bölgede bulunan güçlerin askeri temsilcilerinin, ilk kez RMMO Genelkurmaylığıyla tam ve sürekli temas içerisinde olduğunu ifade etti.

BİR HATA KORKUSU...

OLASI BİR TEHDİT KARŞISINDA RUM-İNGİLİZ İŞBİRLİĞİ

Gazete ayrıca Dışişleri Bakanlığı’nda, İngiltere’den alınan, üslerin saldırı mevzisi olmayacağı yönündeki teyitlere rağmen, olası bir füze saldırısı endişesinin hakim olduğunu kaydeden gazete, “Üslerin Suriye’deki füzelerin hedefi olması olasılığı karşısında, Hükümetin, hedefin çevresinde kayıpların yaşabileceği tehlikesi nedeniyle önlem alması gerekirdi” ifadelerini kullandı.

Kasulidis’in, bir “scud” füzesinin hata yapıp Limasol üzerine düşme olasılığından söz ederek “Ellerimiz bağlı kalacaktık” dediğini aktaran gazete, olası bir tehdidi engelleme ve etkisiz hale getirme mantığında, RMMO ve İngiliz Üsleri’nin farklı bir işbirliği geliştirdiğini yazdı.

Habere göre işbirliği şu şekildeydi: “İngilizler Ağrotur’dan RAF savaş uçaklarıyla Kıbrıs’a havadan koruma ağı sunacaktı ve Muhafız Ordusu da üslerin sahip olmadığı silah sistemleriyle füzesavar şemsiyesini destekleyecekti”.

Gazete bu gayri resmi işbirliğinin, iki İngiliz savaş uçağı, İngiliz Üsleri’nin erken uyarı sisteminin tepkilerini deneme göreviyle Kıbrıs’a doğru uçan Suriye hava kuvvetlerinin iki Rus yapımı Sukhoi-24 savaş uçağının engellemek için Ağrotur’dan havalandığında yarı yarıya harekete geçirildiğini iddia etti.

KASULİDİS: “GEÇİMİŞİ UNUTUN”

Gazete öte yandan Dışişleri Bakanlığı’nda kulis arkasında gerçekleştirilen diplomatik icraatlar ve hareketlerle (Güney) Kıbrıs’ın jeostratejik rolünün güçlendirildiği değerlendirmelerinde bulunulduğunu kaydetti.

Habere göre Kasulidis, geçmişi unutulması gerektiğini vurgulayarak, Güney Kıbrıs’ın rolünün geri kalmış ülke rolü olmadığından söz etti.

Rum Hükümetinin dış politikasının yeni koordinatlarına; “Kıbrıs’ın AB’nin ve batının en doğudaki sınırı” olduğuna netlik kazandıran Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın dostlarının kendilerine sadece Türkiye ile anlaşmazlığı olan bir ülke olarak değil, Avrupa ve bazı çıkarlarına hizmet edebilecek bir ülke olarak bakmaya başlamaları gerektiğini vurguladı.

Gazete diplomatik alanda hakim olabilecek bolluğa rağmen, Suriye’deki krizin, Güney Kıbrıs’ın bölgede varlık gösterecek konumda olmamasına neden olan eksiklikleri gün yüzüne çıkardığını belirterek, bunu anlamak için bölgedeki deniz kuvvetleri trafiğinin olduğu haritaya bir göz atılmasının yeterli olduğuna dikkat çekti.

Rum Güvenlik makamlarından elde ettikleri haritada Cuma günü bölgede olan gemilerin ayrıntılı olarak resmedildiğini yazan gazete, bu haritada Güney Kıbrıs’ın tam bir namevcudiyetinin kaydedildiğini de belirtti.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.