1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “TAMAMEN ÇÖKMÜŞ BİR MÜZAKERE SÜRECİ VAR”
“TAMAMEN ÇÖKMÜŞ BİR MÜZAKERE SÜRECİ VAR”

“TAMAMEN ÇÖKMÜŞ BİR MÜZAKERE SÜRECİ VAR”

“TAMAMEN ÇÖKMÜŞ BİR MÜZAKERE SÜRECİ VAR”

A+A-

NAMİ: “TAMAMEN ÇÖKMÜŞ BİR MÜZAKERE SÜRECİ VAR”

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Kıbrıs müzakerelerinin; “müzakere masasında disiplinin kalmadığı bir ortama sürüklendiğini” iddia ederek, “Şu anda tamamen çökmüş bir müzakere süreci var” değerlendirmesinde bulundu.

Nami, müzakerelerle ilgili olumlu mesaj vermek yerine karşılıklı suçlamaların olduğunu ve bunu toparlanmanın zor olduğunu ifade ederek, Rum tarafının müzakere süreci içerisindeki adımlarında Annan Planı’ndan da geriye düştüğünü ve güven artırıcı önerileri de son öneriyle mahvettiklerini söyledi.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın “Anahtar Türkiye’nin elindedir” yönündeki açıklamasını “popülist ve talihsiz bir açıklama” olarak değerlendiren Nami, müzakerelerde Türkiye’den kaynaklanan herhangi bir durgunluğun olmadığını, Rum kaynaklı sıkıntıları Türk tarafının aşmasının mümkün olmayacağını belirtti.

Dışişleri Bakanı Özdil Nami bugün Kanal Sim’de konuk olduğu programda, Kıbrıs müzakere süreci ile ilgilideğerlendirmelerde bulundu ve yurt dışı temasları hakkında da bilgi verdi. 

Nami, Kıbrıs sorunun “geriye giden bir ivme içerisinde” olduğunu ifade ederek, 2008-2010 döneminde sağlanan ilerlemelerin ve Nisan ayındaki ortak açıklamanın önemine değindi.

Müzakerelerin, “müzakere masasında disiplinin kalmadığı bir ortama sürüklenmesinin kapsamlı çözüm konusunda samimi istek duyan herkesi gerçekten üzdüğünü” ifade eden Nami, şunları söyledi:

“Yapılması gereken, geçmiş yakınlaşmalara saygı duyup, arta kalan ana konular üzerine odaklanacak bir müzakere süreci kurgulamaktı. Bu müzakereler devam ederken, teknik komiteleri tekrar hayata geçirip güven artırıcı önlemlerle kapsamlı çözüm çalışmalarını destelemekti. Öyle bir ortamda Amerika’nın, Birleşmiş Milletler’in, İngiltere’nin de güçlü desteği ile bu müzakere süreci olumlu bir netice verebilirdi.”

Rum tarafının, ortak açıklama metninden sonra geçmiş yakınlaşmaların hiçbirine saygı duymayacağını açıkladığını belirten Nami, Rum tarafının müzakere masasına geçmişte sağlanan yakınlaşmaları ortadan kaldıracak öneriler getirdiğini söyledi.

Bu durum ile ilgili olarak Türk tarafının ilk günden sert tavır almak yerine tarama sürecine girmesini eleştiren Nami, tarama sürecinin “akademik fikir egzersizine dönüştüğü” değerlendirmesinde bulunarak “Rumların oyununa gelindi” ifadesini kullandı.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in ziyaretinin Maraş odaklı gerçekleşmesini de eleştiren Dışişleri Bakanı Nami, Amerikalıların Maraş ile ilgili dengeli paket önerilerinin Anastasiadis tarafından kabul edilmemesi ile Biden ziyaretinin hiçbir netice üretmediğini belirtti ve Annan Planı’nı destekleyen ABD’nin Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri hatırlattı.

“Şu anda tamamen çökmüş bir müzakere süreci var” diyen Nami, masada olumlu mesaj vermek yerine karşılıklı suçlamaların olduğunu belirterek, bunu toparlanmanın zor olduğunu ifade etti.

Nami, tarama süreci ile ilgili olarak ise, konu başlıklarında tarafların karşılıklı görüş ifade ettiğini fakat bunlar arasında yaklaşım sergilenmediğini belirterek, Rumların yakınlaşmaları tablo haline getirmek istemelerini değerlendirdi ve yakınlaşma kağıtlarının içinde uzlaşılan ve uzlaşılmayan konuların farklı renkte yazıldığını işaret etti.

Bu durumu “alay etmek” olarak nitelendiren Nami, dış güçlerin “geçmiş yakınlaşmalara takılıp kalmayın” ifadelerine de tepki gösterdi.

Dışişleri Bakanı Nami, Rum tarafının sunduğu pakete de değinerek, güven artırıcı önlemler paketinin ilk aşamasında “Türkiye’nin Ankara protokolünü uygulaması, Maraş’ın iadesinin başlaması ve askeri kararlar” gibi ön koşulların yer aldığını belirtti.

Nami, “mayınların temizlenmesi, kültürel mirasın korunması komitesi, kayıp şahıslar konusu, yeni kapıların açılması” gibi başlıkların ise mevcut gündemde yer aldığını söyledi.

Kapsamlı çözüm odağının ve güven artırıcı önlemlerle ilgili anlamlı zeminin kaybedildiğini ifade eden Nami, süreç içerisinde her iki toplumun yanlış adımlar attığını ve herkesin gündem maddesinin değişmesinin mevcut tıkanıklığı etkilediğini belirtti.

Biden’ın “Anahtar Türkiye’nin elindedir” yönündeki açıklamasını “popülist ve talihsiz bir açıklama” olarak değerlendiren Nami, Türkiye’den kaynaklanan herhangi bir durgunluğun olmadığını söyledi. Nami, Rum kaynaklı sıkıntıları Türk tarafının aşmasının mümkün olmayacağını belirtti.

TEMASLAR SÜRECEK

Brüksel ziyaretini de değerlendiren Nami, bu tür temasların süreceğini söyledi. Nami, Brüksel ziyaretinde mali yardım ve yeşil hat tüzüğü uygulanmasında yaşanan problemlerin konuşulduğunu ve kendilerine bir çalışma sunulduğunu aktardı.

Türk tarafının yol haritasıyla ilgili olarak Rum tarafının, hazırlanan takvime “evet” demeyeceğini defalarca söylediğini kaydeden Nami, “Müzakere masasında net tavrınızı koyacaksınız. Uluslararası güçlere net tavrınızı ifade edeceksiniz. Kendi önerilerinizi net bir şekilde hem kendi kamuoyunuz hem de dünya ile paylaşacaksınız. Rum tarafının üzerinde baskı kurulmasını sağlayacaksınız. Yolunuza bu şekilde devam edeceksiniz” dedi.

Nami, müzakere masasında saatlerce görüşerek işlerin yürümeyeceğini de kaydetti.

Rum tarafının müzakere süreci içerisindeki adımlarını değerlendiren Nami, Rumların Annan Planı’ndan da geriye düştüklerini ve güven artırıcı önerileri de son öneriyle mahvettiklerini söyledi.

“DOĞALGAZ MOTİVE OLABİLİR”

Nami, doğal gaz konusunun, dar bir fırsat çerçevesi olduğunu fakat güç savaşından vazgeçilirse kapsamlı çözüme yönelik her iki halkı da motive edecek bir unsur olarak kullanılabileceğini belirtti.

Uluslararası camiayı eleştirmek gerektiğini de söyleyen Nami, “cesur davranın” diyen güçlerin cesur davranmadığını vurguladı.

Türkiye’nin çözüm iradesinin çok güçlü bir şekilde ortada olduğunu da belirten Nami, Türkiye’nin müzakere sürecinde desteğinin olduğunu ve Kıbrıslılar olarak yapılamayanların Türkiye tarafından yapılmayacağını söyledi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.