1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ KALMAYACAK!"
"TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ KALMAYACAK!"

"TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ KALMAYACAK!"

Yeni cezaevi kapasitesi bile yetersiz gelebilir”

A+A-
Candan MERT

Gündemde olan cezaevi sıkıntılarının artarak devam etmesi ve mülteci mahkumların da cezaevine alınması üzerine, Eşit Hak ve Adalet Sendikası(HAK-SEN) Genel Başkanı İzzet Türkmen, konu hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.

Son günlerde cezaevine gelen mülteci mahkumlardan söz eden Başkan Türkmen, mülteci, kaçak balıkçılar ve diğer mahkumlar için bilgisayar odalarının, eğitim odalarınınbozulup kapatılarak, mahkumların o odalarda yerlere atılan şiltelerde barındırılmaya çalışıldığını kaydetti. Tüm bu konular çerçevesinde harekete geçilme gerekliliğinin zorunlu hale geldiğinin altını çizen Türkmen, “Artık mahkumlarıbırakın topluma kazandırmayı, ne mahkumların ne de çalışanların can güvenlikleri bile sağlanamıyor dedi.

“Çalışanları geçtim, ya mahkumların insanlık dışı durumları?”
Türkmen, şu anki cezaevinin 13 Aralık 1982 yılında 180 kişi için yapıldığını ve şu anki cezaevinde bulunan mahkumsayısının 500’ü bulduğunu ifade etti. Son 1 haftadır cezaevi içerisinde olağanüstü bir durumla karşı karşıya kalındığını kaydeden Türkmen, mevcut sayı 400-450’lerde iken, kaçak balıkçılardan 14-15 kişi, mülteci mahkumlardan da yaklaşık 40 kişinin tutuklanmasının ardından dayanılmaz olan sayının daha da arttığını belirtti. Bu konumda asıl sorumluluğun hükümetlerde olduğunu aktaran Türkmen, buna rağmen ne hükümetin, ne polisin, ne de mahkemelerin umurunda olduğunu dile getirerek,  “Hadi çalışanlar umurunuzda değil,ya mahkumların insanlık dışı durumları?” dedi.

“Sadece 15 gardiyan var, takviye çağırılmıyor”

Cezaevindeki mahkum sayısının artmasına rağmen 3 yıl önce 28 olan grup çalışanı sayısının şu anda 23’e indiğini kaydeden İzzet Türkmen, 2 çalışanın zorlu şartlardan dolayı vefat ettiğini, emekliliklerin olduğunu ve birçok çalışanın da sınavlara girerek başka dairelere geçmiş olduğunu aktardı. Mevcut cezaevi konumunda, 50 kişilik koğuşlara 1-2 görevlinin girerek sayım aldığını, kavgaları önlediğini, avlu açıp kapattığını belirten HAK-SEN Başkanı Türkmen, bunların yanında görevlilerin, mahkumların yemek, ilaç, kantin, telefon ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını ve buna rağmen 15 kişi ile göreve giren gardiyanlara takviye çağırılmadığını ifade etti.

“Bırakın topluma kazandırmayı, can güvenliği bile yok”
Son günlerde cezaevine gelen mülteci mahkumlardan söz eden Başkan Türkmen, mülteci, kaçak balıkçılar ve diğer mahkumlar için bilgisayar odalarının, eğitim odalarınınbozulup kapatılarak, mahkumların o odalarda yerlere atılan şiltelerde barındırılmaya çalışıldığını kaydetti. Tüm bu konular çerçevesinde harekete geçilme gerekliliğinin zorunlu hale geldiğinin altını çizen Türkmen, “Artık mahkumlarıbırakın topluma kazandırmayı, ne mahkumların ne de çalışanların can güvenlikleri bile sağlanamıyor.” diyerek, durumun vahametine dikkat çekti. Eşit Hak ve Adalet Sendikası(HAK-SEN) olarak bu gidişe artık “Dur!” diyeceklerini belirten Başkan Türkmen, konu hakkında paydaş örgütler ile de görüşüp, bakanlığa değil hükümete seslerini duyuracaklarını kaydetti.

“Taş üstünde taş kalmayacak”

Cezaevinin zorlu koşullarında ne gardiyanların, ne de yönetimin görevini yapamadığını söyleyen İzzet Türkmen, mahkumların da insani ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar zor koşullarda bulunduklarını kaydetti. Çalışanların 40 yıl daha terfilerinin, ne barem içi artışlarının, ne de çalışma ortamlarının hak ettikleri gibi olmadığını belirten Türkmen, geçen 40 yılda hiçbir hükümetin cezaevinin önemini anlayamadığını dile getirdi. Artık cezaevlerinin öneminianlatma zamanının gelmiş olduğunu, hatta geçtiğini aktaran Başkan Türkmen, bu saatten sonra kimsenin, çalışanların kapıönünde grev yapacağını sanmaması gerektiğini belirterek, çalışanların cezaevinin kapısından dışarı çıktığı takdirde, haklarını almadan geri dönmeyeceklerini ifade etti. Bu uğurda gerekirse taş üstünde taş bırakılmayacağının altını çizen HAK-SEN Başkanı İzzet Türkmen, bunun için gidilmedik kapının kalmayacağını dile getirirken, konuşmasında “Toplumun bilmesini istediğim en önemli unsur, çalışanlar sokağa çıkarsa sadece kendileri için değil, 500 mahkumun hakları için de sokakta olacaktır.  HAK-SEN olarak bu konuda tüm mahkumailelerini de gardiyanların mücadelesine katılmaya davet ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.

“Özellikle şimdiki bakanlık cezaevi ile yakından ilgileniyor”
Merkezi Cezaevi’nde olası bir isyan olması konusuna da değinen Türkmen, böyle bir isyan söz konusu olursa, ilk önlemi gardiyanların alacağını, ardından olayın Çevik Birlik’eintikal edeceğini kaydetti. Bu bağlamda bakanlık ile ilgili hiçbir sıkıntının olmadığını ve özellikle son dönemdeki bakanlığın cezaevi konusuyla yakından ilgilendiğini aktaran Türkmen, olası isyanın ilk anında gardiyanların yetersizliğinden dolayı herhangi bir can kaybı ya da yaralanma yaşanmaması durumunda, çevik birliğin devreye girmesinin ardından bir sıkıntı çıkmayacağını dile getirdi. Bakılması gereken pencerenin bu değil, 500 kişinin 175 kişilik bir binada ‘yaşamaya çalışması’ olduğunun altını çizen İzzet Türkmen, minimum 35-40 kişi olması gereken görevli sayısının yalnızca 15 olduğunun da unutulmaması ve en kısa zamanda bu konuyla ilgilenip gerekli önlemlerin ivedilikle alınması gerektiğini kaydetti.
“Yeni cezaevi kapasitesi bile yetersiz gelebilir”

Yeni yapılacak olan cezaevinin Türkiye’de ihalesinin tamamlandığını ancak kullanıma geçebilme süresinin 2 yılı bulacağını ifade eden Türkmen, aynı zamanda yeni cezaevi için 750 kişilik bir yerin planlandığını ve mahkemelerde sonuçlanmayı bekleyen binlerce dosya olduğundan dolayı bu sayının bile yetersiz kalacak gibi göründüğünü dile getirdi.
Halkın Sesi
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.