1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. TDP'NİN YENİ GENEL BAŞKANI ÖZYİĞİT OLDU
TDP'NİN YENİ GENEL BAŞKANI ÖZYİĞİT OLDU

TDP'NİN YENİ GENEL BAŞKANI ÖZYİĞİT OLDU

Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) 4. Olağan Kurultayı Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphanesi’nde yapıldı. Tek aday olan Genel Sekreter Cemal Özyiğit oybirliği ile TDP’nin yeni Genel Başkanı oldu.

A+A-

TEK ADAY OLAN GENEL SEKRETER CEMAL ÖZYİĞİT  OYBİRLİĞİ İLE TDP’NİN YENİ GENEL BAŞKANI OLDU

ÖZYİĞİT: “EN KISA SÜREDE PARTİNİN KURUMSALLAŞMASINI TAMAMLANACAĞIZ”

Lefkoşa, 17 Kasım 13 (T.A.K): Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) 4. Olağan Kurultayı Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphanesi’nde yapıldı. Tek aday olan Genel Sekreter Cemal Özyiğit  oybirliği ile TDP’nin yeni Genel Başkanı oldu.

ozyigit.jpg

TDP kurultayı Yıltan Taşçı ve Adamos’un müzik dinletisiyle başladı.

Diğer siyasi parti temsilcileri ve bazı yabancı siyasi misyon şefi ve büyükelçiler, STÖ temsilcileri ve parti sempatizanlarının yer aldığı kurultayda, divanın oluşturulmasının ardından Divan Başkanı Gülsen Bozkurt açılış konuşması yaptı.

Bozkurt’un ardından TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı  kürsüye gelerek, başkanlığı döneminde yaptığı çalışmalar konusunda ayrıntılı bilgi verdi.

MEHMET ÇAKICI

Çakıcı konuşmasında Kıbrıslı Türklerin bu adada uzun ve zorlu bir mücadele verdiğini, fakat Adada gelinen son noktada Kıbrıslı Türklerin mutlu ve memnun olmadığının görüldüğünü söyledi.

Birçok kurumun çökmüş durumda olduğunu savunarak  bunlara  örnek olarak, Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar, İhtiyat Sandığı örneklerini veren Çakıcı, ülkede 40 yıl Cumhurbaşkanlığı ve 27 yıl Başbakanlık yapanların bu çöküşün temel sebebi olduğunu savundu.

Adaletsizlik, partizanlık, KİT’lerin peşkeş çekilmesi, çevre felaketlerinin artık Kıbrıslı Türklerin kaderi haline geldiğini söyleyen Çakıcı, halen daha çözümün olmadığı, Kıbrıs Türkünün kendi evinin efendisi olamadığı, Sivil Savunma, Polis, Güvenlik Kuvvetleri’nin Türkiye’den atanan yöneticilerle yönetildiğini bir dönem yaşandığını kaydetti.

TDP’nin özellikle sivil bir yönetim konusunda gösterdiği dik duruşun ve polisin sivil otoriteye bağlanması talebinin haklılığının ortaya çıktığını, tüm hükümetlerce programlara konulmasına rağmen bunun hiçbir zaman hayata geçmediğini de kaydeden Çakıcı, ülkede yapılan siyaseti 3 ana gruba ayırdı.

“Birinci Siyaset” olarak tanımladığı siyasetin ülkenin bu duruma gelmesinde etkili olan siyaset olduğunu kaydeden Çakıcı, bu siyasete sahip kişileri ekonomik olarak ayakta kalmayı değil “TC yollasın ben yandaşıma dağıtayım” mentalitesiyle davranarak, hukuku çiğneyerek, ayrımcılık yaparak, haksız, partizanca ve adaletsizce davranarak, “çözümsüzlük çözümdür” diyerek, siyaseti bugünkü sistemin devamını sağlamak için yapanlar olarak tanımladı.

“İkinci Siyasete” sahip kişilerinse statükoyu değiştirmek söylemiyle gelen fakat iktidara geldikten sonra aynı statükoyu devam ettiren, ekonomik olarak ayakta kalmayı savunup, kendisi de yandaşa dağıtmayı sürdüren, sivil demokrasi istediğini söyleyip ardından bahaneler üreten, hukuku işine geldiği gibi kullanan, ayrım yapmadığını söyleyip ayrım yapanlar olduğunu kaydeden Çakıcı, bu anlamda ikinci siyasetin de birincisini aratmadığını ifade etti.

“ÜÇÜNCÜ SİYASET TDP SİYASETİDİR”

Artık ülkede üçüncü siyasetin zamanının geldiğini kaydeden Çakıcı, Kıbrıslı Türklerin kendi ülkesinde statükoyu yıkarak yeni ve çağdaş bir düzeni meydana getirmesi gerektiğini anlattı.

TDP’nin siyasetinin üçüncü siyaset olduğunu kaydeden Çakıcı, kendi ayakları üzerinde durma ve sürdürülebilir ekonomiyi kararlılıkla hayata geçirme, sivilleşme demokratikleşmeyi hemen hayata geçirecek, hukukun üstünlüğünü savunacak, her türlü dayatmaya karşı mücadele edecek, eşitliği, adaleti, insan haklarını doğruluğu ve dürüstlüğü savunacak ve “erken çözüm çözümdür” diyecek siyasetin bu siyaset olduğunu bildirdi.

Çakıcı TDP’nin “erken çözüm çözümdür” anlayışının gereği olarak hem Türk, hem de Rum görüşmeci üzerinde baskı unsuru olmaya çalıştığını, KOP ve KTFF ilişkisinde bugün gelinen noktada varılan anlaşmayı da desteklediğini, daha önce 2008’de kurulacak ilişkiyi de tüm partilerin muhalefetine rağmen desteklediklerini anımsattı.

“SÜREÇ TIKANMIŞTIR”

Bugün gelinen noktada Kıbrıs çözüm sürecinin tıkandığını ve müzakerelerin durduğunu söyleyen Çakıcı, Toplumsal Varoluş Mitinglerinin ardından paylaştıkları “Türkiye’nin Rum Kesimi’ne limanlarını açması; Gazimağusa Limanı’nın AB gözetiminde uluslararası ticarete açılması; Yeşil Hat Tüzüğü’nün genişletilerek Kıbrıslı Türklerin de TC ve Rum Kesimi arasındaki ilişkiye entegre edilmesi; Ercan Havaalanı’nın AB gözetiminde uluslararası uçuşlara açılması”  gibi önerilerin bugün de haklılığını korumaya devam ettiğini söyledi.

Bugün gelinen noktada petrol ve doğal gazın tüm tarafların lehine olacak şekilde ele alınması ve çatışma nedeni olamaması gerektiğini kaydeden Çakıcı, bunun hem Kıbrıslı Türk, hem Rum, hem artan enerji ihtiyacıyla TC, hem de enerji konusunda Rusya’ya bağımlı olan AB için önemli olduğuna işaret etti.

“SİYASETİMİZ ÇÖZÜM SİYASETİ”

TDP’nin siyasetinin çatışma siyaseti değil, çözüm ve barış siyaseti olduğunu anlatan Çakıcı, gerek Slovakya elçiliğinin her ay düzenlediği toplantılara aralıksız katılarak, gerekse TC ve AB yetkilileri ile yaptıkları görüşmelerde düşüncelerini aktararak, müzakere sürecini desteklemeyi sürdürdüklerini vurguladı.

Kıbrıs’ta adil bir çözümden yana olduklarını anlatan Çakıcı, ne kuzeyin ne de güneyin Kıbrıs Türkü üzerinde egemen olmasını istemediklerini belirtti.

“TDP BİR MUCİZEDİR”

Çakıcı, 28 Temmuz 2013 seçimlerinde 3 milletvekili çıkarabildiklerini, bunun  sonuçlarının parti içerisinde yapıldığını kaydederek, köklü bir geleneği olan partinin TKP geçmişini hiçbir zaman inkar etmediğini ve partinin tarihinde çok sıkıntılı dönemlerden geçerek bugünkü noktaya geldiğini anlattı.

Partinin aldığı gerek yapıcı gerekse yıkıcı eleştirilerle, çok çalışarak ve çalışmaya mecbur olarak yoluna devam ettiğini ifade eden Çakıcı, 2013 seçimlerinde 2009’daki %6.8 oy oranını, %7.4’e çıkarmasına rağmen bunun kendilerini memnun etmediğini vurguladı.

Zaman zaman kendisine “tek adam” suçlamaları da yapıldığını söyleyen Çakıcı, TDP içerisinde bugüne kadar kimsenin önüne engel koymadığını söyledi.

Çakıcı, işe alma, para ve maddi çıkar sağlama vaatleriyle seçime giren partiler gibi olmadıklarını söyleyerek, geçtiğimiz belediye seçimlerinde de olan maddi kaynakların hepsinin tüketildiğini ve Temmuz 2013 seçimlerine eksi (-)18 bin TL ile girildiğini anlattı.

Rakip partilerin birinin 2, diğerininse 4 milyon TL ile seçime girdiğini hatırlatan Çakıcı, “Kim ne derse desin TDP bir mucizedir” ifadelerini kullandı.

Partideki tüm başarının partiye, başarısızlıklarınsa kendine mal edilmeye çalışılmasını kabul etmediğini belirten Çakıcı, UBP hükümetinin yıkılmasını sağlamalarına, Meclis’te 13 saat Sosyal Sigorta, faiz mağdurları ve KTHY’nin yanında duran parti olmalarına rağmen, seçim sürecinde en fazla saldırılan partinin yine TDP olduğunu söyledi.

“Bize ateş edenler” diye nitelediği kişilerin, birkaç kişinin TDP listesinde olamamasını bahane ettiğini söyleyen Çakıcı, “Bu ülkenin en büyük sorunu bu mu olacaktı... Nasıl adalettir bu” diye sordu.

Bugüne kadar partideki tek suçunun “Partiyi birleştirmek, oylarını yükseltmek, milletvekili sayısını artırmak, belediye meclisindeki temsilci sayısını artırmak, TDP’den 3 bakanı kabineye sokmak” olduğunu söyleyen Çakıcı, son seçimlerde parti oylarının yükselmemesi durumunda istifa edeceğini söylediğini ve bunu da yaptığını bildirdi.

“CEMAL ARKADAŞIMA VE YÖNETİMİNE BAŞARILAR”

Parti Genel Başkanı olacak Genel Sekreter Cemal Özyiğit ve kuracağı ekibe başarı dileyen Çakıcı, birilerine çamur atma, kötüleme niyetinde olmadığını, kin tutmayıysa hiç beceremediğini söyleyerek, bunun bir bayrak yarışı olduğunu ve Cemal Özyiğit ve arkadaşlarının partiyi daha iyi yerlere taşıyacağına inandığını kaydetti.

TDP’ye 7 yıl emeği geçmiş birisi olarak desteği sürdüreceğini ifade eden Çakıcı, kurultayda kavga etmenin TDP’nin tarzı olmadığını, hep birlikte mücadeleye devam edileceğini söyledi.

Konuşmasının ardından Genel Sekreter Cemal Özyiğit Genel Başkan Çakıcı’ya çiçek takdim etti ve birlikte basına görüntü verildi.

Bu arada Kurultaya katılan Rum AKEL ve EDİ partilerinin temsilcilerine teşekkür edildi ve ÇAĞ-SEN, DEV-İŞ, KTÖS, EDEK, EPALXI ve CTP-BG’nin mesajları okundu.

Mesajların ardından faaliyet ve mali raporlar okunup aklandı.

Ardından kürsüye Kurultaya tek aday olarak Genel Başkanlığa getirilen Cemal Özyiğit geldi.

CEMAL ÖZYİĞİT

Cemal Özyiğit bu onurlu ve büyük sorumluluk gerektiren görevi kendisine uygun görmesinden dolayı partililere teşekkür ederek, çok zor ve çetin bir  sürecin kendisini beklediğini bildiğini söyledi ve TDP’nin kuruluşundan itibaren ortaya büyük emek ve özveri koyan Mehmet Çakıcı’ya teşekkür etti.

Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne yönelik çabaların, son günlerde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin de girişimiyle yoğunlaştırıldığını anlatan Özyiğit, uluslararası gözlemcilere göre, ortak açıklamanın yapılmasıyla birlikte, görüşme sürecinin hızlanması ve kısa sürede sonuçlanmasının beklendiğini söyledi.

Bunda Kıbrıs’ın hemen yanı başında bulunan hidro-karbon gazı ile petrolün katalizör rol oynadığının ortada olduğunu kaydeden Özyiğit, perde gerisinde pazarlıkların sürdüğünü, ancak Kıbrıslıların bu sürecin dışında tutulduğunu savundu.

Özyiğit, bunun için ısrarla, tüm Kıbrıslıların ayağa kalkarak etkin bir rol üstlenip, senaryoda nelerin olmasını istediğini ya da istemediğini, yüksek sesle haykırması gerektiğini ifade etti.

“KIBRISLI TÜRKLERE BEBEK MUAMELESİ YAPILIYOR”

Ülkede ise hala sivil-demokratik bir düzen kurulamadığını, Kıbrıslı Türklere Ankara tarafından “göbek bağı ile bağlı bir bebek” muamelesi yapıldığını, artık el etek öpme döneminin sona ermesi gerektiğini ifade etti.

Özyiğit, kurulan yağma ve talan düzeninin devam ettiğini, halka kan kusturulmaya devam edildiğini, dayatma paketlere boyun eğildiğini, “Özelleştirme” adı altında çalışanların sendikasızlaştırılıp sokağa atıldığını, “Göç yasasıyla” da gençlere ülkeyi terk etmekten başka çare bırakılmadığını savundu.

Özyiğit konuşmasında “Göreve gelen CTP-DP Hükümeti ise kısa sürede gerçek yüzünü göstermiş ve Başbakan Sn. Özkan Yorgancıoğlu AKP’ye güven mektubunu sunarak, ‘koltukta oturma uğruna’ dayatma paketlere boyun eğdiğini beyan etmiştir. İki yüzlü bir siyaset izleyerek, muhalefetteyken ‘dayatmacı bir anlayışla ve tek tip insan yetiştirmeyi hedeflemekle’ eleştirdiği ilahiyat kolejini, koltuğa oturunca öve öve bitirememiş ve Sn. Beşir Atalay’la kol kola girerek açmaktan çekinmemiştir” ifadelerini kullandı.

“CTP HALKA VERDİĞİ SÖZÜ DEĞİL ANKARA’YA VERDİĞİ SÖZÜ TUTTU”

CTP hükümetinin halka verdiği sözü değil, Ankara’ya verdiği sözü tutarak UBP Hükümeti gibi, Elektrik Kurumu’nun alacaklarını tahsil etmek yerine, dürüstçe faturalarını ödeyen dar ve sabit gelirli vatandaşa faturayı kestiğini belirten Özyiğit, halka asla ödeyemeyeceği “okkalı bir zam kazığı atıldığını” ifade etti.

Özyiğit TDP’li bakanların geçiş hükümetinde çeşitli engellemelere rağmen toplumda iz bırakacak önemli icraatlar yaptığını kaydederek, hem partinin hem de halkın yüz akı olduğunu belirtti ve geçiş hükümetinde görev alan 3 TDP’li bakana teşekkür etti.

Özyiğit, 1981’de iktidara gelişi 12 Eylül generalleri tarafından engellenen, daha sonra Özal paketine direnerek hükümetten çekilen, sivilleşme-demokratikleşmeye karşı çıkan komutana hitaben, Mustafa Akıncı’nın “general çizmeyi aştı” demesiyle hükümetten uzaklaştırılan TKP ve sonradan kurulan BDH’nın, Kıbrıs Türkü’nün onurlu direnişinin sesi soluğu olduğunu ifade etti.

Çakıcı başkanlığında 28 Temmuz Erken Genel Seçimleri’ne giren partinin İskele’de oylarını ikiye katlamasına, Girne’de 10 yıl aradan sonra milletvekili çıkarmasına rağmen, özellikle Lefkoşa’da aldığı oy oranıyla hedefine ulaşamadığını anlatan Özyiğit, bunun üzerine Genel Başkan Çakıcı’nın, seçim sürecinde halka verdiği sözü tutarak, eşine ender rastlanan bir demokrasi örneği sergileyerek, görevini bırakma kararı aldığını hatırlattı.

TDP’nin bundan sonra artık bir lider partisi değil, görev almaya hazırlananlarla birlikte oluşturulan kadro sayesinde bir kitle partisine dönüştürüleceğini söyleyen Özyiğit, en kısa sürede partinin kurumsallaşmasının tamamlanacağını ve Karpaz’dan Lefke’ye kadar tüm parti üyeleriyle sempatizanların karar alma süreçlerine katılacağını açıkladı.

ÖZYİĞİT’TEN “GERİ DÖNÜN” ÇAĞRISI...

Özyiğit konuşmasında “TKP, BDH ve TDP süreçlerinde birlikte mücadele verdiğimiz, ancak çeşitli nedenlerle ayrılarak başka örgütlerde yer alan tüm arkadaşlarımıza, ‘güvercinlere’ geri dön çağrısı yapıyoruz. Bunun yanı sıra daha önce birlikte olmadığımız, ancak barış için, demokrasi için, kendi evimizin efendisi olmak için mücadele eden herkesi de partimize katılmaya davet ediyoruz” dedi.

Özyiğit sözlerini “Yolumuz açık, partimizin ve ülkemizin geleceği aydınlık olsun” diyerek tamamladı.

Daha sonra yetkili kurulların seçimine geçildi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.