Gazeteci ve Milletvekilleri, Kıbrıs sorununa yönelik müzakereleri değerlendirdi

Müzakereler devam ederken, Gazeteci ve Milletvekilleri, ADA TV’de Kıbrıs sorununu masaya yatırdı.

Sorunun çözümüne yönelik müzakerelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan konuklar çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Demokrat Parti Ulusal Güçler Milletvekili Zorlu Töre, Toplumcu Demokrasi Partisi Mehmet Çakıcı ve Araştırmacı Gazeteci Lütfi Özter, müzakerelerde AB’nin ve Rum tarafının rolünü konuştu.

Amerika’nın kendi çıkarlarını koruyarak müzakerelere dahil olduğunu Söyleyen DP-UG Milletvekili Zorlu Töre, müzakerelerde çok dikkatli adımlar atılması gerektiğine aksi halde Amerika’ya teslim olunabileceğine vurgu yaptı. Töre ayrıca, çözümün yakın olduğuna yönelik açıklama yapan kişilerin, barış havarileri olduğunu ve hayal aleminde yaşadıklarını söyledi. Müzakere heyetinin çalışmalarının yetersiz kaldığını söyleyen programın bir diğer konuğu TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı ise, müzakerelerde siyasi iradenin güçlü olmadığını savundu. Araştırmacı Gazeteci Lütfi Özter de, ortak metinle ilgili açıklamalarda bulunurken, “Osman Ertuğ, ortak metin nedeniyle istifa etti. Hiç açıklandı mı istifa sebebi? Söylenmedi. Ayrı devlet yok metinde.

Egemenlik iki halktan kaynaklanmıyor, Türkler ve Rumlardan kaynaklanıyor diyor. İkisi aynı şey değil. Buna imza attık” dedi. Erkan Eğmez’in sorularını yanıtlayan konukların açıklamalarından öne çıkan detaylar şu şekilde…

DP-UG MİLLETVEKİLİ ZORLU TÖRE: ‘AMERİKA’YA TESLİM OLMAMALIYIZ’

“Kıbrıs meselesinde Amerika ciddi bir şekilde rol almaya başladı. Ve AB’nin ötesine geçti bu iş. Amerika üstlendi bu işi. Amerika kendi çıkarlarını nasıl koruyacak onun hesapları yapılıyor. Kıbrıs’ta Akdeniz’de hidrokarbon yatakları bulundu bundan dolayı çözüm iki tarafın da lehinedir diyerek bir takım havuç gösterme olayı devam ediyor.

O zaman da bize Avrupa zenginliğini gösteriyorlardı. Amerika’ya çok gidilip gelindi. Şimdi de Eroğlu gider gelir. Bu gidip geliniyor da Amerika’ya teslim olunacak. Amerika ile işbirliği yapıyor genel sekreter. Rumların tutumlarına bakarsak erken zamanda yumuşama olacak söz konusu değil. Başbakan yanlış konuşuyor. Sanki bu iş bitti bitiyor. Ama Eroğlu, kamuoyuna da açıklama yaptı. Bize izah da etti konuları.

Yakın zamanda bitecek şeyler değil. Ancak bir oldu bitti ile karşılaşılabilinir mi buna hazırlıklı olmak lazım. Toprak konusunda Rumların aşırı istekleri var. Köy ve kentlerimizin neredeyse tamamını istiyorlar. Rum tarafındaki papaz diyor ki, iki kurucu devlet asla yoktur, kabul etmiyor. Yüzde yirmi beşten fazla toprak hakkına OHİ diyor. Barış havarisi kesilenler rüya aleminde yaşıyorlar.

‘SON OYUN’

The end game denilen son bir oyundur dedi BM Genel Sekreteri. Rum tarafı hiçbir öneri getirmiyor. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi vardır bir şey olmaz diyor Anastasiadis, uzatıyor işi. Masada yakın bir zamanda federal Kıbrıs oluşmayacağı için Maraş gündeme getirilecek. Rumlar oraya dönsün ancak Türk bölgesi içerisinde kalsın diye. Maraş meselesiyle işi bağlayıp, o taraftaki doğalgaz rezervini Avrupa’ya götürmeye çalışacaklar. Başka formüller devreye giderek. A Planı, Birleşik Kıbrıs’tır ancak bu olmayacak. Maraş’ın açılması, Gazimağusa Limanı ve Havaalanı’nın açılması gündeme gelecek. Bunlar paket halinde gündeme gelecek. “

TDP MİLLETVEKİLİ MEHMET ÇAKICI: ‘SİYASİ İRADE GEREKLİ’
“BM Genel Sekreteri’ne çözüm isteğiyle ilgili niyet belirtildi. Kıbrıs’ta kapı arkasında BM şuanda müdahil değildir olayın içerisinde. Özel temsilciden sonra yeni temsilci atamıyor, sürece dahil de olmuyor. Hem New York’ta hem İsviçre görüşmelerinde BM olaya dahil oldu ama dahil olmaktan bıkkınlık geçirdi. Siz götürün dedi olayı, bir şey görürse müdahale edecek. İlerleyen büyük bir süreç mi var ki BM dahil olsun? Amerika’nın motivasyonu başka BM’nin başkadır. Amerika’nın gördüğü süreç değildir. Amerika’nın müdahil olma sebebi İsrail’deki petrolü satmak. Kıbrıs sorununu büyük bir heyecanla çözmeye çalışan bir batı yok karşımızda. Müzakereciler, siyasi irade koyacak kişilerin aracısıdırlar.

‘RUMLARI KORKUTUYORLAR’

Amerika gelir der ki ya Maraş’ı devredersin ya da ben size ambargo uyguluyorum. Bu dayatma olur o zaman. Siz duydunuz mu Türkiye işgal etmiştir dediğini? Cılız hükümetten sembolik açıklamalar olabilir ama Türkiye’ye büyük bir hamle olamaz. Rumları korkutuyorlar Türkiye sizi bombalayabilir diye.

Amerikan elçisi ziyaret ediyor bazen, bu Rumlara dayatma oluyor. Makarios, Rusya’ya yaklaşmıştı, Rusya endişe duydu ve adanın bölünmesi işlerine geliyordu. Savaşı ve darbeyi körüklediler. Amerika bizimle son 50 yıldır oynadı. Kıbrıs Rum ve Türk’ü ile oynadı. Burada yıllardır petrol odluğunu biliyorlardı. Çok acele bir anlaşmayı bugüne kadar Amerika istemedi. Çünkü enerji ve petrol konusunu bu bölgede çözebilmiş değillerdir. Bırak federal anlaşmayı, bir anlaşmada Maraş’ı vermeyi koz olarak elimizde tutuyoruz.

ARAŞTIRMACI GAZETECİ LÜTFİ ÖZTER: ‘HER ŞEYİ VERDİK BİR TOPRAK KALDI’
“Masadaki müzakerelere baktığımızda maalesef aleyhimize gelişmeler var. Bu görünüyor. Başbakan’ın bir beyanatı var, diyor ki; “Türk tarafının vereceği tek şey topraktır.” Yani her şeyi verdik bi o kaldı.

Egemenliği verdik, Türk askerinin fiili varlığını verdik. Rumlar masaya oturmadan önce hem AB’den hem de Amerika’dan destek alırlar. Rum halkının yüzde 75’i Annan Planı’na hayır demiştir.

Bu hayırıevete değiştirmek için toprak tavizi vermek gerekiyor. Aksi halde Rum halkı yine hayır der. Osman Ertuğ, ortak metin nedeniyle istifa etti. Hiç açıklandı mı istifa sebebi? Söylenmedi. Ayrı devlet yok metinde. Egemenlik iki halktan kaynaklanmıyor, Türkler ve Rumlardan kaynaklanıyor diyor. İkisi aynı şey değil. Buna imza attık.”

Star Kıbrıs