1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "TOPAL AİLESİNE SATMAYIZ!"
"TOPAL AİLESİNE SATMAYIZ!"

"TOPAL AİLESİNE SATMAYIZ!"

Tazminat kararı var!

A+A-

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun, Jasmine Court arazisinin “Türkleştirilmesi” kararının ardından, otelin üzerine inşa edildiği arazinin 1974 öncesi sahibi Pharos Estate Ltd. ve Royal Bank of Scotland avukatı aracılığıyla açıklama yaptı

 

TAZMİNAT KARARI VAR

Pharos Estate Ltd. ve Royal Bank of Scotland Avukatı Sinan Şemiler: 2010 yılında Pharos Estate Ltd., ‘tazminat ve gelir kaybı’ talebiyle, Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurdu. Başvuru, 28 Kasım 2017’de karara bağlandı. KKTC İçişleri Bakanlığı’nın, 22.7 milyon sterlin tazminat ödemesi karara bağlandı

SATIŞ YOK

Şemiler: Kararın, tazminat karşılığında ilgili malların KKTC İçişleri Bakanlığı’na devredilmesi yönündedir. Topal Grup ile görüşme yapıldı. 42 dönüm arazi, için 13-14 milyon sterlin gibi komik bir rakam önerdi… Topal Grubu’nun, Kara Para ve Para Aklama kriterlerine takıldığı tespit edildi,  görüşmeler sonlandırıldı

Taşınmaz Mal Komisyonu, 1980’lerin en lüks oteli olan ve ‘Kumarhaneler Kralı’ olarak anılan Ömer Lütfü Topal´ın kızı Elif Topal’ın işlettiği Jasmine Court Otel’in Türk tarafınca satın alınmasına karar vermesinin ardından arazinin 1974 öncesi sahibi Pharos Estate Ltd. ve Royal Bank of Scotland adına avukatları açıklamada bulundu.

Pharos Estate Ltd. ve Royal Bank of Scotland avukatı otelin satışının topal ailesine yapılmasının mümkün olmadığını ifade ederek kara para konusunda Topal ailesinin şüpheli olduğunu belirtti.

Pharos Estate Ltd. ve Royal Bank of Scotland avukatı Sinan Şemiler Jasmine Court Hotel ile ilgili son günlerde gerek yerel basında, gerekse Türkiye basınında yanlış bilgiler yer aldığını ifade ederek Jasmine Court Hotel’i oldu bittiye getirip, yasalara aykırı olarak, kelepir fiyata satın almak istenildiğini söyledi.

Şemiler, 2010 yılında Pharos Estate Ltd., ‘tazminat ve gelir kaybı’ talebiyle, Taşınmaz Mal Komisyonu’na kendisinin başvurduğunu ifade ederek KKTC İçişleri Bakanlığı ile bakanlığı temsilen KKTC Başsavcılığı’nın davalı olduğu başvuru, uzun bir duruşma neticesinde 28 Kasım 2017’de karara bağlandığını belirtti. Kararın ise KKTC İçişleri Bakanlığı’nın, başvurana 22.7 milyon Sterlin tazminat ödemesi yönünde olduğunu kaydeden Şemiler, şu an için herhangi bir satışın söz konusu olmadığını söyledi.

“Topal ailesi ile ilgili bir karar yok”

Şemiler, kararın, tazminat karşılığında ilgili malların KKTC İçişleri Bakanlığına devredilmesi yönünde olduğunu kaydederek, Topal Ailesi ile ilgili bir kararın olmadığını hukuken de olamayacağını belirtti.

Şemiler, “Başvuranın talep etmiş olduğu mallar, takriben 85 dönüm arazidir. Bunun takriben 42 dönümü Jasmine Court Hotel, deniz sahili ve kumarhanenin olduğu yerdir. Geriye kalan kısım, Girne-Lapta anayoluna kadar olan alanın tümü, yaklaşık 42 dönüm arazidir” dedi.

“Topal grubu komik bir rakam önerdi”

Şemiler, “Takriben 2014-2015 yıllarında 13/2008 sayılı yasa tahtında (kamu arazisini kiralayan, 1974’deki mal sahibiyle anlaşırsa, Bakanlar kurulu onayıyla ilgili araziyi esas sahibinden satın alabilir), Topal grubu ile görüşmeler yapıldı. Topal grubu, 42 dönüm arazi, Jasmine Court Hotel, deniz sahili ve kumarhane için takriben 13-14 milyon sterlin gibi komik bir rakam önerdi” dedi.

“Kara para ve aklama kriterlerine takıldılar”

Başvuranın ana ortağı Royal Bank of Scotland’ın Türkiye nezdinde yaptırmış olduğu araştırmalarda, Topal Grubunun, Avrupa Birliği Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası Kara Para ve Para Aklama kriterlerine takıldığı tespit edildiğini ifade eden Şemiler, görüşmelerin anında başvuran tarafından sonlandırıldığını belirtti.

Şemiler şöyle devam etti: Çoğunluk hissedarı İngiliz hükümeti olan Royal Bank of Scotland, İngiltere’nin en büyük bankası olup, hissedarları arasında takriben %13 İngiliz Kraliyet Ailesi mevcuttur. Takriben %10 hissesi halka açıktır. Böyle bir ortaklık yapısına sahip başvuran, Avrupa Birliği Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası Kara Para ve Para Aklama kriterlerini tatmin etmeyen bir gruba mal satamaz, onlardan para alamaz, aksi halde suç işlemiş olur. Söz konusu kriterlere uymayan Bank of America, HSBC, Bank of New York ve diğer uluslararası bankalar mahkemeler tarafından milyarlarca dolar para cezasına çarptırıldı ve banka yöneticileri hakkında hukuki işlemler yapıldı. Parayı TC Devlet bankalarından dahi havale etmeniz, Kara Para ve Para Aklama kriterlerini tatmin etmez, önemli olan kaynağının temiz olmasıdır. Yani, paramı malımı rehin/ipotek edeyim ve İşbankası’ndan/Ziraat Bankası’ndan kredi alayım ve seni ödeyim de, kabul edilmez, yine suç işlenmiş olunur. Kısacası, Başvuran malını, tazminat miktarının KKTC Merkez Bankası tarafından ödenmesi şartıyla, yalnız ve yalnız KKTC İçişleri Bakanlığına ve/veya KKTC Hazinesine devredecektir, Topal Ailesine herhangi bir devir söz konusu değildir ve yasal olarak da mümkün değildir.”

“Kelepir fiyata satılamaz”

Şemiler, “Tazminat ödendikten sonra mal, KKTC hazinesinindir ve/veya KKTC halkınındır, kamu malıdır. Kamu mallarının satışı ihale yöntemiyle yapılır, kiracıya kelepir fiyata satılmaz. Eğer KKTC bu malı satacaksa, ihaleye çıkacak ve en yüksek ve en muteber alıcıya satacaktır. Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, Jasmine Court Hotel’i, gerek Türkiye’den, gerekse diğer ülkelerden, esas işi kumar değil, turizm hotel işletmeciliği olan birinci sınıf yatırımcı gurupları 60-100 milyon dolar civarı satın almaya veya açılacak ihaleye teklif vermeye hazırlanmaktadırlar.

Durum böyle iken, Topal Grubunun, payıma düşeni ben vermeye hazırım, ama KKTC Devleti payına düşeni vermiyor, dolayısıyla Jasmine Court Hotel Türkleşemiyor iddiaları, algı operasyonudur ve gerçeği yansıtmamaktadır. Kısacası Topal Grubu benim payına 11.3 milyon sterlin düştü, ben ödeyim, 42 dönüm arazi, deniz koyu, hotel kumarhane benim olsun diyor. Geçmişte, hoteli kapatan, çalışanlarının işine son veren ve hoteli bir hava yolu şirketine yasalara aykırı olarak kiralayan Topal Grubunun, gerçek değeri 60-100 milyon dolar olan bir değeri 11.3 milyon sterline satın alma girişimi, yeni bir 50-60 milyon dolar rant girişimi olarak yorumlanabilir.  Böyle bir işlem, bir gruba fahiş rant sağlama KKTC menfaatlerine aykırıdır, bunun hesabını kimse veremez. Ama yasaları uygulamaya kimsenin cesareti yoktur. Böyle bir işlemi,  hem bu davanın avukatı olarak ve bir sade vatandaş olarak karşıyım. Zaten kiracının hoteli kapatması ve başkalarına yasalara aykırı kiralaması, ilgili Bakanlığın mevcut kira sözleşmesini fesih edip yeniden kira veya satış ihalesine çıkma yetkisini doğurmaktadır.”

“Muhatabımız olamaz”

Şemiler, başvuran Pharos Estate Ltd.’in muhatabının KKTC İçişleri Bakanlığı ve KKTC Merkez Bankası olduğunu söyledi. Şemiler, “Avrupa Birliği Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası Kara Para ve Para Aklama kriterlerini tatmin etmeyen herhangi bir gurup başvuranın muhatabı değildir” dedi.

Şemiler açıklamasını şöyle sürdürdü: Cevaplanması gereken bir son konu vardır. ‘Neden 60-100 milyon dolar/Euro olan bir değer için 22.7 milyon sterlin gibi komik bir tazminatı başvuran kabul etti’ sorusu sorulmaktadır. Cevap: Uluslararası kurumlar bile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yıllarca süren hukuki sürecinden bezmişler ve bıkmışlardır. Taşınmaz Mal Komisyonun kararını istinaf edip karara bağlamak 3-4 yıl ve başvuruyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde sonuçlandırmak asgari 5-6 yıl alır. Kaldı ki, KKTC istinaf sürecinde yetkili mahkeme Yüksek İdare Mahkemesi olup, tazminatı değiştirme veya tespit yetkisine sahip değildir! Yasa, bilinçli olarak süreci uzatmak için böyle yapılmıştır. Yetkili mahkemenin, Yargıtay Hukuk Mahkemesi olması gerekir.”

“TMK bir iç hukuk yoludur, ama etkin değildir”

Şemiler Taşınmaz Mal Komisyonu’nun son günlerde yaptığı ‘Taşınmaz Mal Komisyonu  mülkiyet talepleri için etkin bir iç hukuk yoludur’ olarak yapılan açıklamaların tümüne katılmalarının mümkün olmadığını söyledi. Şemiler, “TMK bir iç hukuk yoludur, ama etkin değildir. Binlerce başvuru yıllarca raflarda işlem görmeden bekletilmektedir. 6-7 yıl önce yapılan başvurulara bugüne kadar cevap dahi verilmemiştir. Hukukun makul süre prensibi açıkça ihlal edilmektedir. Bitirilen dosyalardaki tazminatlar da, KKTC Tapusuna beyan edilen defter değerleri emsal olarak karara bağlanmaktadır ki, bu da gerçek rayiç değerin çok altındadır. Başvuruların çok azaldığı bu günlerde, başvuranlar ve/veya önerilen tazminatları kabul edenler, hastalardır, borçlulardır, çocuklarını/torunlarını okutanlardır, bıkıp bezenlerdir kısacası çaresizlerdir” dedi.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.