Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP/UG) Kadın Örgütü’nün Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’de düzenlediği seminerde “Toplumsal değişimde kadının rolü” tartışıldı.

Yönetim ve Organizasyon Uzmanı DP/UG Genel Başkan Yardımcısı Ersin Görsay yönetiminde gerçekleşen seminerde GAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Neriman Saygılı ile Kişisel Eğitim Uzmanı Leman Soyukasap birer sunum yaptı.

Semineri Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun eşi Meral Eroğlu ile Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Turizm Bakanı Serdar Denktaş’ın eşi Müge Denktaş da dinledi.

DP/UG Kadın Örgütü Başkanı Esen Yalın Aktoprak açılış konuşmasında, kadınların, erkeklere göre daha yaratıcı olduğunu çünkü doğurgan olduğunu söyledi. Aktoprak, kadının toplumsal değişimin kendisi olduğunu belirtti.

Seminer yöneticisi Ersin Görsay ise konuşmasında, ülkede, günümüz koşullarında iyi yönetilmekle ilgili arzunun herkes tarafından hissedildiğine işaret ederek, seminerle kadının toplumdaki rolü konusunda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi.

Özellikle kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık üzerinde tartışmalar yaşandığına işaret eden Görsay, tarih öncesinde toplum içindeki konumu oldukça yüksek olan kadının, ortaçağa gelindiğinde bütün kötülüklerin anası olarak görüldüğünü belirtti. Kadın erkek dengesinin günümüzde çok geriye gittiğini kaydeden Görsay, arzulanan toplumsal değişimin sağlanabilmesi için eğitime önem vermek gerektiğini söyledi.

Ersin Görsay, DP/UG Kadın Örgütü’nün bugünkü seminerle başlattığı proje kapsamında anne okulları açılarak, yetişecek nesillere katkı koymayı hedeflediklerini belirtti.

SAYGILI

GAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Neriman Saygılı ise sunumunda, kadına yönelik şiddet ve hak ihlallerine ilişkin haberlerin medyada geniş yer aldığını ancak bu haberlerde kadınların reyting kurbanı olduğunu söyledi. Saygılı, bu gibi konular medyada işlenirken, sorunu çözmek yerine reytingi artırmanın amaçlandığını kaydetti.

Medyanın bu gibi haberleri vermesine karşı olmadığını ancak veriliş şekline özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Saygılı, ne söylendiğinden çok nasıl söylendiğinin önemli olduğunu belirtti. Haberlerin sadece şiddet boyutuyla verildiğine dikkat çeken Saygılı, ceza ve yargı yolunun daha vurgulu verilmesi halinde etkisinin daha farklı olacağını kaydetti.

Saygılı, kadına yönelik şiddetin arttığını, artık insana insan gibi davranılmadığına işaret ederek, bunun tek çaresinin eğitim olduğunu söyledi. Eğitim müfredatının formatının mutlaka değişmesi gerektiğini kaydeden Saygılı, medyanın da reyting kaygısıyla değil, eğitim amaçlı yayın yapması gerektiğini ifade etti. Neriman Saygılı, “Düşünce ve beyinsel olarak eşitiz. Bunu eğitimle gelecek nesillere aktarmalıyız” dedi.

Şiddet olaylarının, haberlerde ve medyada yer alması arttıkça, şiddetin de arttığı gözleminde bulunduğunu kaydeden Saygılı, ortada çok ciddi toplumsal ve sosyolojik bir sorun bulunduğuna işaret ederek, eğitime sıfırdan katkı koymanın şart olduğunu söyledi.

Saygılı, etkili iletişimde ana mantığın, duygu ve düşünceleri ortak dille doğru aktarabilmek olduğunu belirterek, halka ulaşabilmek için onun gönlüne girmek gerektiğini kaydetti.

Internet ve sosyal paylaşım sitelerinin çocukları ağına aldığı bugünlerde toplumu daha büyük tehlikelerin beklediğini söyleyen Saygılı, “Onlar bilgi kaynakları. Onları bilgiye ulaşmak için kullanmak lazım. Oysa çocuklar çoğu zaman şiddet unsuru oldukça fazla olan oyunlara ulaşıyor” dedi.

Neriman Saygılı, KKTC’de şiddet olaylarının az olmasının, eğitim düzeyinin yüksek olmasından kaynaklandığını ancak bu konuda tedbir alıp, daha fazla artmasını engellemek gerektiğini söyledi.

SOYUKASAP

DP/UG Kadın Örgütü MYK üyesi, Kişisel Gelişim Uzmanı Leman Soyukasap da sunumunda, kadın ile erkeğin eşit olduğu söylense de sınırlayıcı inançlardan dolayı gereken ilerlemenin sağlanamadığını söyledi. Soyukasap, “Biz modern olsak da. Kadın-erkek eşit desek de bilinç dışında öğrenilmişlik farklıysa, istediğimiz potansiyeli ortaya koyamayız. Sadece konuşuruz” ifadelerini kullandı.

Eğitimin ailede başladığını, okul ve sosyal hayatın eğitimi tamamladığına işaret eden Soyukasap, “Kadın ve erkeğin farklı doğsa da doğada dengede duracak şekilde yaratıldılar. Hayatta her şeyi ayakta tutan bu dengedir. Toplumsal denge, kadın ile erkeğin birbirini tamamlamasıdır. Kadın ve erkek, hayatı birlikte paylaştıkları zaman dengededir” dedi.
Soyukasap, şöyle devam etti:

“Kadın sevgi demek, erkek güven. Kadın daha dayanıklı. Erkek daha güçlü. Erkek avcıdır. Kadın toplayıcıdır. Başarılı olmak için erkek gibi sert olmaya gerek yok. Siyasette yer alabilmek için onlar gibi olmamıza gerek yok.”

Leman Soyukasap, kadının toplumdaki yerinin değişim ve dönüşümü için erkeklerin de kadınlara destek olması gerektiğini söyledi. Soyukasap, kaliteli toplumun temel taşının kadın olduğunu kaydetti.

TAK