“PROBLEM OLAN KAVŞAKLARA KAMERA KONULUYOR ANCAK BU SORUNLU NOKTALAR TRAFİK MÜHENDİSLİĞİ KULLANILARAK ÇÖZÜLMÜYOR. DOLAYISIYLA KAMERALAR BU KONUMLARDA GEÇİCİ YÖNTEM OLMASI GEREKİRKEN KALICI KILINIYOR”

Trafik kazalarında 2013 yılında ölenlerin sayısı 46’ya yükselirken, Trafikte Kazasız Yaşam Derneği (TRAKAYAD) yetkilileri “Ülke trafiğinde sistem yok, durum vahim. Kazaları önleyebilmek için bir seferberliğe ve bilimsel yaklaşıma ihtiyaç var.

Mühendisliğin bir bilim olarak trafikte de uygulanması şart” dedi.

Daha çok mühendislerin öncülüğünde 2010 yılı sonlarında faaliyete geçen TRAKAYAD, KKTC trafiğinin tüm unsurlarında sorunlar yaşandığı görüşünde...

TRAKAYAD Kurucu ve Onursal Başkanı, Trafik Mühendisi Taner Aksu, “Çözümün ne olduğunu bilmeden uygulamaya çalışmak dünyadaki en yanlış şeydir” diyerek, Kıbrıslıların değişimi kavrayamadığını, hem halkın, hem de siyasilerin bedeli ölüm olan trafikteki sorunları fark edemediğini söyledi ve “çözüm yerine gösterişe para harcandığını” savundu.
 
TRAKAYAD Başkanı Hüseyin Sevay ise ülke trafiği için yapılanların büyük oranda bilim dışı olduğu görüşünü ifade ederek “Sorunun tanımı olmadığı için teşhisi de düzgün konamıyor. Ne yazık ki trafik kazalarını önleyici önlemler yerine ilgisi olmayan konularda büyük paralar harcanıyor” ifadelerini kullandı.

TRAKAYAD Eğitim Birimi üyesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Dr. Ayşe Zeki ise “trafikteki davranışları değiştirmezsek, daha çok canımız yanacak” uyarısında bulundu.

TAK muhabirinin “TRAKAYAD’ın ülkedeki trafik sorununa koyduğu teşhis ve çözüm önerileri nedir?” sorusunu yanıtlayan TRAKAYAD Başkanı Hüseyin Sevay, Kurucu Başkanı Taner Aksu ve Eğitim Komitesi Üyesi Ayşe Zeki, hem çalışmalarını, hem de trafik için önerilerini anlattı.

SEVAY: “ŞEHİRLERARASI YOLLARIN IŞIKLANDIRMASI İSRAF”

TRAKAYAD Başkanı Hüseyin Sevay, veri toplamadan verilen kararlarla yanlış adımlar atıldığını; örneğin şehirlerarası yolların aydınlatılmasının ve metal bariyerler yerine çift beton bariyerler yapılmasının israf ve KKTC’nin ekonomik koşullarında lüks olduğunu söyledi.

Düzgün yapılmış ve çizilmiş, kedigözü olan ana yollarda ışıklandırmaya gerek olmadığını; hiçbir gelişmiş ülkede de buna rastlanmadığını savunan Sevay, “Maksada hizmet etmeyecek uygulamalarla trafik kazaları önlenemez” dedi.

Sevay, trafikte 3 E’nin (mühendislik, denetim, eğitim/engineering, enformcemenet, education) hiçbirinin düzgün işlemediğini; sürüş eğitiminin çağın gerisinde kaldığını; denetimin modern ve bilimsel yapılamadığını belirtti. Nerede, nasıl denetim yapılacağını bilmek için veri toplamak gerektiğini vurgulayan Sevay, sorunun tanımı olmadığı için teşhisinin de düzgün konamadığını, gelişigüzel uygulamalar yapıldığını anlattı.

Hüseyin Sevay, trafikte mühendisliğin bilerek unutulduğu görüşünü ifade ederek, gelişmiş ülkelerde trafikte “altyapı” yerine “mühendislik” sözcüğü kullanılırken KKTC’de mühendislikten hiç bahsedilmediğini oysa mühendislik bilimi olmadan trafikteki düzenlemelerden sonuç almanın mümkün olmadığını söyledi.

Hız tespit kameralarının bilinçsiz kullanıma sokulduğunu savunarak bu konuda Sayıştay raporu da bulunduğunu ifade eden TRAKAYAD Başkanı Hüseyin Sevay, kameraların nereye, neden yerleştirildiğiyle ilgili bilimsel veri olmadığını, akademik düzeyde analizin şart olduğunu, üniversitelerin de devreye konulması gerektiğini anlattı. Sevay, mühendisliğin temelinde “en düşük maliyetle en iyi çözüm” varken KKTC’de en pahalısının yapıldığını, böyle bir mühendislik anlayışı olamayacağını vurguladı.

Doğru yapılmış anayollara ışıklandırma gerekmediğini ancak KKTC’de trafik altyapısındaki hataların pahalı yöntemlerle, bilimsellikten uzak giderilmeye çalışıldığını anlattı.

Sevay, yollara ışık koymakla işin bitmediğini, çalıştırma ve bakım maliyeti de olduğunu ifade ederek bozulan ampullerin değişmesi gerektiğini, ancak uzun yıllar yaşadığı ABD’de ve hiçbir modern ülkede, örneğin İsveç’te bile şehirlerarası anayollarda ışıklandırma uygulamasına rastlamadığını söyledi.

Sevay, “Bütün kavşaklar aydınlatılmalıdır. Bu yapılmıyor ama lükse gidilerek şehirlerarası yollar ışıklandırılıyor” diye konuştu.

Beton bariyerler konusuna değinirken bu tür bariyerlerin maliyetinin çok yüksek olduğunu, metal bariyerlerin ise aynı işi gördüğünü ve daha ucuz olduğunu ifade eden TRAKAYAD Başkanı Sevay, her iki uygulamanın da artıları ve eksileri bulunduğunu anlattı.

İki öğretmen sendikası Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ile  birlikte trafik güvenliği eğitimi konusunda çalışmalar yaptıklarını, mühendis ve akademik ağırlıklı bir dernek olmalarının avantajıyla trafik eğitiminin nasıl olması gerektiği konusunda fikir sahibi olduklarını belirten Sevay, “Dünyadaki gelişmiş ülkelerin ne yaptığına bakıyoruz” ifadesini kullandı.

Sevay, bu çerçevede Avustralya’daki trafik güvenliği eğitimini incelediklerini, öğrenci, öğretmen ve aileyi eğitime dahil eden Avustralya eğitim sisteminde kullanılan kitapların çevirisini yaptıklarını, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıf kitapların çevirisinin tamamlandığını bildirdi.

Lefkoşa’da uzun yıllardır yoğun trafikten muzdarip olan Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’na çözüm getirecek projeyi iki yıl önce hazırlayıp yetkililere sunduklarını; medyada yer alarak çalışmalarını ve trafikle ilgili düşüncelerini anlattıklarını kaydeden Sevay, son dönemde Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu ile  Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif’le olumlu sonuçlar alacaklarını umdukları görüşmeler yaptıklarını anlattı.

Hüseyin Sevay, geçici hükümet döneminde başlatılan trafikte tek birim girişiminin hayata geçmesini desteklediklerini vurgulayarak, Trafik Komisyonu’nun ve altında çalışacak teknik birimin bilimsel çalışmalar yapması; trafik mühendisliğinin artık hayata geçmesi gerektiğini söyledi.

Dernek üyesi de olan ve çoğu belediyelerde çalışan 12 kişinin Taner Aksu’dan trafik mühendisliği eğitimi almasının bir avantaj olduğunu ifade eden Sevay, bilinçli ve bilimsel adımların atılmasını istediklerini vurguladı.

“ÇÖZÜM İSTİYORSAK SOMUT HEDEFLER KOYMALIYIZ”

“Biz trafikteki problemini ve çözümünü biliyoruz ve sahip çıkıyoruz. Trafik hükümet ve meclis tarafından bu anlattıklarımız üzerinde yapılanmalı. Trafik güvenliğini sorgulayacak bir komite kurulmalı. Neler, neden yanlış yapılıyor diye bakılmalı” diyen Sevay, şunları dile getirdi:

“Eğer trafikte çözüm istersek, somut hedefler koymalıyız. Ayrıca felsefeye de ihtiyacımız var. Bizde trafik konusunda herhangi bir vizyon yok. Her şeyi bir araya getirip insan hayatı ve sağlığı en önemli unsur olarak ele alınmazsa, çözümler yine etkin olmayacak. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. 5 yıl içinde ölümlü kazaları azaltmak gibi bir hedef olmalı. Trafik için seferberliğe ihtiyaç var.”

AKSU: “EKSİKLER YÜZÜMÜZE ŞAMAR GİBİ VURUYOR”

TRAKAYAD Kurucu ve Onursal Başkanı Trafik Mühendisi Taner Aksu, sürekli konuşulan trafikte “lafla peynir gemisi yürütülmeye çalışıldığını” kaydederek, çözüm getirecek unsurlar dışında gösterişe ve güzelliğe para harcandığını savundu.

“Çözümün ne olduğunu bilmeden çözüm uygulamaya çalışmak dünyadaki en yanlış şeydir” diyen Aksu, maksada hizmet etmeyecek uygulamalarla trafik kazalarını önlemenin mümkün olamayacağını vurguladı.

KKTC trafiğine, trafik mühendisliğinin bilimselliğinin gelmesi gerektiğini söyleyen Taner Aksu, eğitim ve denetimde de eksiklerin bulunduğunu belirterek, “Tüm bu eksikler her gün yüzümüze şamar gibi vuruyor. Bu şamarı göstermek zor değil, bu sene 46. ölüyü verdik. Demek ki çok başarısız bir sistemin içinde gidiyoruz” diye konuştu.

Bilinçsizlik ve istikrarsızlıktan dolayı, çözümün ne olduğu bilinse de ortaya çıkarılamadığını kaydeden Aksu, “bal yapmaz arı” benzetmesinde bulundu ve AB desteğiyle hazırlanan 6 projenin neden uygulamaya girmediğini bilmek istediklerini vurguladı.

Taner Aksu, dünyada neler yapıldığının ortada olduğunu, ancak KKTC’de her şeyin sözde kaldığını belirterek “Sözle tepki gösteriyoruz. Bu iş yaygarayla olmaz. Somut çözümlerin ne olduğunu ortaya çıkarmazsak bu sorun bitmez, bir karış yol almayız. Gelişigüzel çözümlerle, sorunu daha da kötü hale getiriyoruz. Problemleri  çözümüyle beraber konuşmak lazım. Bilimsellik bunu gerektirir” ifadelerini kullandı.

Trafik eğitimi konusunda farklı milletlerden oluşan ve üçüncü neslin yaşadığı Avustralya’yı incelediklerini; öğrencilerin edinmesi amaçlanan bilgiler, birey gelişimi ve insanlarla nasıl iletişim kurulduğu gibi konularda güzel bir örnek olduğunu; Kıbrıs’ta da 1974 sonrası bir dejenerelik yaşandığının bilimsellikle görülmesi gerektiğini söyleyen Aksu, “Trafik bizim en çok kullandığımız, paylaştığımız ortak alanımız ancak bu ortak alanla ilgili ülkemizde örgün ve çağdaş bir eğitimimiz yok” dedi.

Bu ortak alanda saygı, sevgi, anlayış, hoşgörü gibi birçok unsur da yer aldığına işaret eden Aksu, KKTC’de ehliyet alırken sadece 7.5 saatlik eğitim uygulamasını “şaka gibi” diye niteledi.

Aksu, gelişmiş ülkelerde trafik eğitiminin müfredatın parçası, örgün ve sürekli olduğunu, interaktif ve gerçek ortamında bir trafik eğitiminin de şart olduğunu anlattı.

Trafik eğitimi verecek kişilerin eğitiminin de çok önemli olduğunu ifade eden Aksu, ana rahminden ölümüne kadar yol kullanıcısı olan insanın, ülke, yol, vasıta özellikleri dikkate alınarak eğitilmesi gerektiğini söyledi.

“ANAYOL IŞIKLANDIRMALARININ KAZALARI ÖNLEYİCİ ETKİSİ YOK”

Taner Aksu, hız tespit kameralarının bilimsel bir çalışma yapılmadan kullanıma sokulduğu görüşünü ifade ederek, ana yollardaki ışıklandırmanın da kazaları önleyici hiçbir etkisi olmadığını savundu.

Aksu, bu konudaki soruya şu yanıtı verdi:

“Hiçbir ülke şehirlerarası yolları ışıklandırmaz. Bizim bütçemiz Amerika’nın bütçesinin parmağı kadar değildir. Bizim şehirlerarası yollara harcadığımız para, trafikte çözüm getirecek unsurlara harcansa, ölümler yarıya düşecek. Şehirlerarası yolları aydınlatmanın, trafik kazalarını önleyici hiçbir etkisi yoktur. Kavşaklar, çemberler ve gereken bazı yol giriş-çıkışları ışıklandırılabilir, Yonca kavşak gibi... Aydınlatmadan öte işaretleme çok önemlidir. Yollar standartlara uygun yapılır, reflektörler de konursa kesinlikle ışığa gerek yoktur. Işıklandırma güzelliktir, paraya dayanır. Kazaları azaltacak bir önlem değildir.

“NERDE PROBLEM VARSA KAMERA KONULUYOR”

Bir yolda problem varsa, onu göstermek için yola hız kesici tırtıklı şeritler konulması olumludur. Ama bizde nerede problem varsa, oraya kamera konuyor. Kameralara karşı değiliz ancak gereksiz yerlerde ve bilinçsiz kullanılıyorlar. Yanlış yapılan yol ve kavşaklara çözüm bulunacağına oraya kamera yerleştiriliyor.

Sabit kameraların gayesi, o noktalardaki hızı düşürmektir. Yavaşlatma, tuzak kurmakla olmaz.

Amaç yavaşlatmak ve insan hayatını korumaktır. Tırtıklı şeritler yapılmalı. Trafik kameralarını tuzak olmaktan çıkarmak gerek. İnsanları uyarma, modern tırtıklı şeritler olmalı. Bizim istediğimiz insanları yavaşlatmaktır, ceza almaları değil.

Yollara bilinçli bakım yapılırsa, dönüş mesafeleri, sürat sınırları bilimsel belirlenirse insanlar daha dikkatli olur. Bilimselliğin somut yansıması görünür.

Kasislerin de standardı olmalı. Yaşam bölgelerinde trafik çığırından çıktığı için tırtıklı şeritler trafiği yavaşlatma, yatıştırma için bu gibi şeyleri tüm dünya kullanıyor ancak sadece yaşam bölgelerinde, evlerin olduğu yerlerde...”

TRAKAYAD Kurucu Başkanı Aksu, KKTC’de trafiğin “vahim” olduğu görüşünü de ifade etti.

Aksu, Cumhuriyet Meclisi’nde bir trafik güvenliği komitesi oluşturulmasını da önerdi ve trafikteki hataların bedelinin ölüm olduğunu; evladını kaybeden annelerin acısının azaltılamayacağını vurguladı.

“Problemi ve nasıl çözüleceğini biliyoruz” diyen Aksu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif’in TRAKAYAD tarafından hazırlanan Dr. Küçük Bulvarı Trafik ve Yol Düzenleme Projesi’ne sıcak baktığını; bu projenin KKTC’de trafikte ne yapılabileceğine örnek olacağını söyledi.

ZEKİ: “DAVRANIŞLARI DEĞİŞTİRMEZSEK CANIMIZ ÇOK YANACAK”

TRAKAYAD Eğitim Birimi üyesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Dr. Ayşe Zeki ise, “Trafikteki davranışları değiştirmezsek, çok canımız yanacak” diyerek trafikte insan davranışlarını değiştirmeye çocukların eğitimiyle başlanması gerektiğini söyledi.

Zeki, çocukların ebeveynlerinin davranışlarını da değiştirebileceğini vurguladı.

TAK