1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. TURİZME DARBE VURUYOR
TURİZME DARBE VURUYOR

TURİZME DARBE VURUYOR

Girne’nin doğu sahilleri 5 yıldızlı otel yatırımlarına ağırlık verirken, Teknecik santralinden çıkan baca gazı olumsuz etki yaratıyor

A+A-

Teknecik elektrik santrali Girne’nin doğu sahillerindeki turizm hareketini olumsuz etkiliyor. Girne’nin doğusu ve batısı tercihini 5 yıldızlı otel ve tatil köylerinden yana kullanırken çıkardığı gazlarla çevreyi kirleten Teknecik santrali turizme de sekte vuruyor. Turistik tesis sayısının her geçen gün arttığı bölgede, meydana gelen kanser vakalarının en büyük sorumlusunun bacalardan çıkan kükürt gazı olduğu belirtiliyor. Santral yakınında bulunanve her geçen gün yatırımlarını büyüten turistik tesisler, santraldan dolayı endişe duyuyor.

Zaman zaman Teknecik elektrik santraline filtre takılması gündeme gelirken, çok maliyetli olacağı gerekçesiyle, bu fikirden de vazgeçiliyor. Bir yandan santrallerin ömrünün 30 yıl, bazı bacalarınsa şimdiden 20 yılını doldurması takılacak filtrenin ekonomik olmayacağı görüşünü ortaya koyuyor.
 

KIB-TEK’te örgütlü sendika EL-SEN’in Başkanı Çağlayan Cesurer Teknecik santrali ile Star Kıbrıs’ın sorularını yanıtladı:
Soru: Bacalara filtre takılacak mı?
Çağlayan Cesurer: Bundan bir ay önce genel bir çalışma yapıldı filtre takılmasıyla ilgili olarak. Ancak öncelikli olarak kaynak sorunu vardı ve filtre için kaynağın nereden bulunacağına dair arayışlara gidildi. Yine kaynak bulunamazsa alternatif bir düşünce vardı o da, faturalara 1 kuruş yansıtarak filtre için gerekli finansı temin etmekti.

Soru: Filtre maliyeti ne olabilir?
Ç.C: Bugün Teknecik elektrik santralinde 8 baca var. Her bir bacaya takılacak filtrenin maliyeti yaklaşık olarak 12 milyon Euro, bu da toplamda 60-70 milyon Euro’yu bulacak bir maliyet. Bunların bir kısmı 20 yılını doldurmuş bacalar, zaten süreleri 30 yıl yani ekonomik ömrü tamamlandığından filtre takılması hiç akılcı değil.

Soru: Türkiye’den enerji akımı gelecek mi?
Ç.C: Türkiye’den suyla birlikte elektrik enerjisinin geleceği söylense de bununla ilgili hiçbir çalışma yok şu anda. Uzmanların hesaplaması da bu elektriğin ekonomik olmayacağı, Türkiye’den çok farklı bir fiyatın altına satılamayacağı görüşü hakim. Bizim elektrik enerjisi çıkış maliyetimiz 26 kuruş, bu Türkiye’de 19 kuruş civarında o buraya gelene kadar hemen hemen aynı miktara gelecek. Bir de buna yapım maliyetlerini eklersek bu olayın gerçekleşmesinin zor olduğu görülüyor.

Soru: Ada’nın gelecekteki enerjisi ne olabilir?
Ç.C: Bugün en temiz ve güvenilir olarak doğalgaz görülüyor, Ada’nın güneyinde gaz çıktığı takdirde bizim de bundan yararlanmamız söz konusu. Hatta bu gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakli sağlandığında Kuzey Kıbrıs’ta bu gazdan yararlanacak. Güneyde gelecekte doğalgaz kullanılarak elde edilecek elektrik için santral projeleri geliştirirken bizim de buna seyirci kalmamamız gerekir. Ama şu ana kadar alternatif enerji konusunda çalışmalar yapılmıyor ne yazık ki.

Soru: Peki bu durumda halk hala zehirli gazları solumaya devam edecek mi?
Ç.C: Santral bacalarına filtre takılma olayı gerçekleşemezse tek bir alternatif kalıyor, o da kaliteli ve düşük kükürtlü yakıt kullanımına geçmek. Şu anda kullandığımız yakıtın kükürt değeri yüzde 3. Bugün daha pahalı ama çevre dostu kaliteli yakıtlar var eğer onları kullanırsak bu kükürt oranı yarı yarıya düşer. Dünya piyasalarında yüzde 1 ila yüzde 1 buçuk arasında değişen kükürt oranları olan yakıtlar var, bunlar havaya daha az miktarda kükürt salınımı gerçekleştiriyorlar bunlara yönelmemiz gerekecek. Ayrıca santral bölgelerinde zehirli gazların halkın yaşamını olumsuz etkilediği ve kanser hastalığını tetiklediği bir gerçek olsa da, su ve gıda gibi diğer etkenler de kanser hastalığının artmasında etkili oluyor.

KANSER VAKALARI ARTTI
Teknecik elektrik santrali bacasından çıkan duman gazından etkilenen bir diğer bölge de Çatalköy. Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu defalarca konuyu gündeme taşıdıklarını ancak yetkili makamların bu konuda iyileştirici herhangi bir önlem üretemediklerini söyledi. Bölgede sıklıkla ortaya çıkan kanser vakalarını anımsatarak, durumun vahametine dikkat çeken Hulusioğlu,“insan sağlığının en önemli bir unsur olduğunu göz ardı edemeyiz” dedi. Hulusioğlu ilgili makamların bir an önce gereken önlemi alıp gereken uygulamayı hayata geçirmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak:Star Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.