"TÜRKİYE'NİN KITA SAHANLIĞINDAKİ HAK VE MENFAATLERİNİ KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALACAĞINI DA TEYİDEN İFADE EDİYORUZ"

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) açtığı 3'üncü uluslararası hidrokarbon arama ihalesinin kapsadığı sözde ruhsat sahaları arasında yer alan 6 numaralı sahanın önemli bir bölümünün Türkiye'nin kıta sahanlığı içinde olduğunu vurgulayarak, "Yabancı şirketlerin deniz yetki alanlarımızda izinsiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerinde bulunması mümkün değildir" değerlendirmesinde bulundu.

Bilgiç, GKRY'nin 3'üncü uluslararası hidrokarbon arama ihalesi hakkındaki bir soruya yazılı açıklamayla yanıt verdi.

GKRY'nin sözde münhasır ekonomik bölgesindeki bazı sahalar için açtığı ihale çerçevesinde teklif veren şirketlerin 27 Temmuz'da açıklandığını belirten Tanju Bilgiç, söz konusu ihalenin kapsadığı sözde ruhsat sahaları arasında yer alan 6 numaralı sahanın önemli bir bölümünün Türkiye'nin kıta sahanlığı sınırları içinde olduğunun, Dışişleri Bakanlığının 25 Mart'ta yaptığı açıklamada da vurgulandığını hatırlattı.

Bilgiç, "Yabancı şirketlerin deniz yetki alanlarımızda izinsiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerinde bulunması mümkün değildir" ifadesini kullandı.

Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme yönelik olarak yoğunlaştırılmış bir şekilde sürdürülen müzakerelerde, adanın doğal kaynaklarının, olası bir çözümden sonra federal hükümetin yetki alanı içinde bulunması konusunda mutabakata varıldığını vurgulayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, şöyle devam etti:

"Kıbrıs Türk tarafını gelecekteki eşit ortağı olarak görmesi gereken Rum tarafının, adanın tek sahibi gibi davranmaya devam etmesi ve bu alandaki tek taraflı girişimlerini sürdürmekte ısrar etmesi kaygı vericidir. Hukuksuz ve hükümsüz ruhsatlara dayanarak GKRY'nin sözde münhasır ekonomik bölgesinde hidrokarbon arama çalışması yürütebilecek ülkelere ve şirketlere, Kıbrıs Türk tarafının, adanın tümü üzerindeki meşru, eşit ve ayrılmaz haklarını da göz önünde bulundurmaları, sağduyu içinde hareket etmeleri çağrımızı yineliyor, diğer taraftan, Türkiye'nin kıta sahanlığındaki hak ve menfaatlerini korumak için her türlü tedbiri alacağını da teyiden ifade ediyoruz."