1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. TÜRKİYE'YE DOSTLUK MESAJI
TÜRKİYE'YE DOSTLUK MESAJI

TÜRKİYE'YE DOSTLUK MESAJI

ESKİ YUNAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS, "Hiçbir şekilde rekabetçi hatta düşman olmamıza gerek yok" dedi.

A+A-

UZUN YILLAR SONRA SESSİZLİĞİNİ AA'YA BOZAN MİÇOTAKİS:  "ÜLKELERİMİZİN GEREK İYİ GEREK KÖTÜ GÜNLERDE İŞBİRLİĞİ YAPARAK BİRBİRİNİ TAMAMLAMASI GEREKİYOR. HİÇBİR ŞEKİLDE REKABETÇ HATTA DÜŞMAN OLMAMIZA GEREK YOK.

"YUNANİSTAN VE TÜRKİYE'NİN SADECE NATO ÇERÇEVESİNDE MÜTTEFİK OLARAK DEĞİL AVRUPA AİLESİ İÇİNDE DE ORTAK OLARAK, ALMANYA VE FRANSA GİBİ 21. YÜZYILIN ÖRNEĞİNİ TEŞKİL EDEBİLECEĞİNE İNANIYORUM"

"KUŞKUSUZ KIBRIS MESELESİ 'DEMOKLES'İN KILICI' GİBİ DURUYOR,SÜRÜNCEMENİN UZAMASI İSE ORTAMI ZEHİRLEMEYE DEVAM EDİYOR"

Yunanistan'ın eski başbakanlarından Konstantin Miçotakis, ülkesinin ve Türkiye'nin Avrupa ailesi içinde de ortak olarak, Almanya ve Fransa gibi 21. yüzyılın örneğini teşkil edebileceğine inandığını söyledi. Miçotakis, "Hiçbir şekilde rekabetçi hatta düşman olmamıza gerek yok" dedi.

Miçotakis, Bab-ı Ali Derneği'nin davetlisi olarak gideceği Türkiye'ye seyahatinden önce, sessizliğini AA muhabirine bozdu. Yunan siyasetinde önemli izler bırakan ve Türk basınına uzun yıllar sonra ilk kez konuşan Miçotakis (95), 1967'de politika sahnesindeyken ülkesinde askeri cunta yönetimi tarafından tutuklanmış ancak Türkiye'ye kaçmıştı.

Miçotakis, o döneme dair yaşadıklarını ve kaçış sürecini şu sözlerle paylaştı:

"Türk tarafına, dost Türklere güvenim tamdı. Kaçışımı hazırlarken, dikta dönemi öncesi son Dışişleri Bakanı Amiral Tumbas aracılığıyla Ankara ile temasa geçmiştim ve gerekirse Türkiye üzerinden gidip gidemeyeceğimi sormuştum. Olumlu yanıt aldım. Böylece ağustos ayının fırtınalı bir gecesinde Ege'de 10 metrelik bir tekne ile önce Çeşme sonra da İzmir olmak üzere karşıya geçtim.

Dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'i şahsi telefonundan aradım ve kendisine, vardığıma dair haber verdim. Çok az bir süre sonra devlet mekanizması harekete geçti. O zamanlar geçiş hakkı ve gizlilik istemiştim. Maalesef kendi hatam yüzünden Türk gazetecileri durumun farkına vardı."

Miçotakis, Türk gazetecilerin takibi ve Türk polisinin himayesi altında İstanbul'a vardıktan sonra bir otele götürüldüğünü ifade ederek, "Orada İhsan Sabri Çağlayangil ile bir araya geldim. Kendisiyle gayet içten ve enteresan bir konuşmamız oldu. (Türkler) Beni Boğaziçi'nde bir otelde sakladılar ve bir uçağın sadece mürettebatın kullandığı kapısından bindirerek Cenevre'ye gönderdiler" dedi.

Türkiye'de o zamanlar gördüğü sıcak karşılama ve misafirperverliği hep duygulanarak hatırladığını belirten Miçotakis, bunun iki tarafın oluşturduğu iyi ortam ve karşılıklı güvenin bir kanıtı olduğunu belirtti.

Eski Yunan Başbakanı Miçotakis, tarihsel süreçte dönem dönem iki ülke arasında sorunlar olduğunu ancak her zaman iki halkın birlikte varolabilmesi gerekiğini, bunun da samimiyetle ve uluslararası ilişkilerin temeli olan güvenle olabileceğini kaydetti.

"EGE SORUNU GÜÇLÜ İRADEYLE ÇÖZÜLÜR"

Miçotakis, başbakanlığı döneminde şubat 1992'de "dostu" ve mevkidaşı Süleyman Demirel ile Davos'ta bir araya geldiklerini, Türk-Yunan tarafı arasında bir ilk niteliğindeki anlaşmaya imza attıklarını belirtti. Eski Başbakan, anlaşmadaki en önemli maddenin, "anlaşmazlıkları dostane biçimde iki ülkenin sınırlarına ve toprak bütünlüğüne, her iki tarafın da imzaladığı uluslararası anlaşmalara ve uluslararası hukukun temel ilkelerine saygıya dayanan diyalog çerçevesinde çözmek" olduğunu aktardı.

Miçotakis, sözlerine şöyle devam etti:

"Anlaştığımız noktaları yansıtacak bir biçimde ve ikili diyaloğa başlamak için -ki ben Ege sorununun iki tarafında da güçlü irade ve kararlılığının olması halinde çözümlenebileceğine inanıyorum- Türk Başbakanı ile bir dostluk ve işbirliği mutabakatını imzalamak için Ankara'ya gitmeye hazırlanıyordum. Ancak bu ziyaret o zaman gerçekleşemedi çünkü ben Kıbrıs meselesinde de ilerleme kaydedilmesini istedim ve bu başarılamadı.

Yine de sorunlarımızın kesin bir biçimde çözümlenmesine dek sorunlarımızla birlikte dostluk, karşılıklı anlayış ve saygı ruhu içinde yaşayacaktık. Aynı zamanda düşük düzeyli politika konularında ve özellikle ekonomide ilerleme sağlayacaktık. Bu politikayı Yunanistan'da, dönemin Cumhurbaşkanı Konstantinos Karamanlis başkanlığında gerçekleşen tüm parti liderleri toplantısında, özellikle PASOK lideri Andreas Papandreu tarafından da onaylanmasıyla ulusal strateji haline getirmeye başardık. Muhalefetle o zaman başardığımız anlaşmaya Türkiye'nin Avrupa yönelimini desteklediğimizi de ekledik. O zamandan beri gerginliğin giderilmesi dışında, bu strateji ekonomik işbirliği alanında ürün verdi."

"TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYORUM"

Miçotakis, Türkiye'nin AB'ye girme fikrine sıcak baktığını ifade ederek, "Ben Yunanistan ve Türkiye'nin sadece NATO çerçevesinde müttefik olarak değil Avrupa ailesi içinde de ortak olarak, Almanya ve Fransa gibi 21. yüzyılın örneğini teşkil edebileceğine inanıyorum" dedi.

İkili anlaşmazlıklara çözüm bulunabileceğine inandığını kaydeden eski Başbakan, "Yeter ki iki hükümet sorumluluklarını üstlenerek ve siyasi cesaretle halklarına samimiyetle seslensin. Kuşkusuz Kıbrıs meselesi Demokles'in kılıcı gibi duruyor. Sürüncemenin uzaması ise ortamı zehirlemeye devam ediyor" dedi. Miçotakis, çözümün büyük ölçüde Türk politikasına bağlı olduğunu iddia etti.

BATI TRAKYA'DAKİ MÜSLÜMAN AZINLIK

Batı Trakya'daki Türk Azınlık'ın durumunu da değerlendiren Miçotakis, "Müslüman azınlığın Lozan Antlaşması ile belirlenen tüm haklara sahip olduğunu" ancak bugünkü statü ile Müslümanların dini liderlerini seçmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Miçotakis, müftülerin devlet iktidarları olduğu sürece hükümet tarafından tayin edilmelerinin uygun olduğunu savundu.

Yunanistan'ın, "Yunan-Türk ilişkilerinin gidişatının ötesinde ve üzerinde", ülkedeki Müslüman vatandaşların karşılaştıkları zorluklara da hassasiyet ve anlayışla eğilmesi gerektiğini belirten Mitçotakis, şunları kaydetti:
"Türkiye tarafından da aynı şeyin yapılması gerekli. Patrikhanenin evrensenlliğini tanımak, tüm insanlığa yönelik hedeflerin geliştirilmesi için olumlu bir ortamın yaratılmasına katkıda bulunmak ve ilk hareket olarak Heybeliada Ruhban Okulunu açmak gerekli. İki ülkenin de ortak çıkarı Ekümenik patrikhanenin, merkezi İstanbul'da olmak üzere yaşamını sürdürebilmesidir."

"CAMİNİN GECİKMESİNİN MAZERETİ OLAMAZ"

Atina'daki Müslümanlar için cami inşa edilememesi konusunda ise üzgün olduğunu belirten eski Başbakan, şunları söyledi:

"Tam bir düzensizlik içindeyiz ve bu gecikmenin mazereti olamaz. Hükümetim bu projeyi 20 yıl önce hazırlamıştı ancak hayata geçirmeye vakit bulamamıştık. Yunanistan'da maalesef bir şeyi durdurmak yapmaktan daha kolaydır. Ufak baskı grupları bazen çoğunluğun arzularına karşı bazı şeyleri başarabiliyor. Bugün size caminin yakında gerçek olacağına dair teminat verebilirim."

"İSTANBUL'A HEP BÜYÜK BİR SEVİNÇLE GİTTİM"

Miçotakis, uzun yıllar sonra Türkiye'ye seyahat edecek olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, dost ve komşu ülke Türkiye'ye ve özellikle bağlılık duyduğu İstanbul'a hep büyük bir sevinçle gittiğini söyledi.

Hayatı boyunca dostluk ve işbirliği politikasını sıcak biçimde desteklediğini kaydeden Miçotakis, bu politikanın ülkesinde tüm siyasi partiler tarafından kabul görmesi ve ulusal politika olmasında önemli katkısı olduğu için memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Miçotakis, "Ülkelerimizin gerek iyi gerek kötü günlerde işbirliği yaparak birbirini tamamlaması gerekiyor. Hiçbir şekilde rekabetçi hatta düşman olmamıza gerek yok. Bu dostluk ve işbirliği mesajı iki büyük tarihi lider, Mustafa Kemal Atatürk ve Elefterios Venizelos döneminden başlıyor. İki lider kanlı bir savaşın bitiminden kısa bir süre sonra dostluk ve işbirliği antlaşması imzalamıştı. Bu politikayı devam ettirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Miçotakis, Yunanistan'da 1978-1980'de ekonomik koordinasyondan sorumlu bakanlık, 1980-1981'de dışişleri bakanlığı, 1990-1993'te başbakanlık görevinde bulunmuştu. 2004'te aktif politikayı bırakan Miçotakis'in kızı Dora Bakoyannis de 2006-2009'da ülkenin ilk kadın dışişleri bakanı olmuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.