Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekili Ersin Tatar, UBP’nin koalisyon hükümetinde olmasına rağmen çözüm konusunda kırmızı çizgilerinin belli olduğunu ifade ederek, ülkenin menfaatlerini ve hükümetin başarılı olmasını temenni etti. Demokrat Parti Ulusal Güçler’in (DP-UG), milletvekili sayısının 8 olmasından dolayı denetim noktasında ana muhalefet görevini yürütemeyeceğini öne süren Ersin Tatar, ADA TV’de Cansu Örmeci’nin sunduğu Öğlen Ajansı programına konuk oldu.

“GÖRDÜĞÜM YANLIŞLARI ÇIKIP SÖYLEYECEĞİM”

UBP milletvekili Ersin Tatar, hükümet programındaki düşüncelerini ortaya koymaktan çekinmediğini ifade ederek, ülkenin menfaatlerini ve hükümetin başarılı olmasını temenni etti. Sıkıntıların ve düşüncelerin paylaşılabilmesinin “demokratik zenginlik” olduğunu belirten Tatar, “Sırf parti disiplini olsun diye susup oturmak bana göre şeffaflık değil. Madem belli düşünceleriniz var, paylaşın. Mecliste milletvekili arkadaşlarla da yaptığımız tartışmalarda anlaşabiliyoruz. Sonuçta gördüğüm yanlışları çıkıp söylemem, vazifemdir” şeklinde konuştu.

“DP-UG ANA MUHALEFET ROLÜNÜ ÜSTLENEMEZ”

DP’deki ana muhalefetin “hayır oyu” vermesiyle ilgili “8 milletvekiliyle çalışmaları ne kadar takip edecekler? DP, denetim noktasında yeterli olmadığından dolayı ana muhalefet rolünü üstlenemez. Yeni hükümet, bir öncekinin devamı olduğu için DP’nin tecrübeli vekilleriyle önceden hükümette bulunma gibi avantajı var. Fakat 8 milletvekiliyle denetimlerin yapılıp halka paylaşılması, vekillerin çok çalışması anlamındadır” dedi.

“UBP TAVİZ VERMEMELİ”

Hükümet programının çözüm süreciyle ilgili kısımları yetersiz bulduğunu ifade eden Tatar, “garantör devletler” ile “iki ayrı egemen devlet” in vurgulanmadığıyla ilgili UBP tabanının rahatsız olduğunun altını çizdi. 11 Şubat 2014 belgesiyle birlikte görüşmelerin zeminden başladığını belirten Tatar, UBP’nin görüşlerinde taviz vermemesi konusunda taviz vermemesi konusunda uyarıda bulundu.

“BORÇLANARAK YATIRIM YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Ersin Tatar, hükümet programında “kamu maliyesi” yle ilgili madde olmadığına dikkat çekerek hayvancıya ve çiftçiye olan borçlardan, bütçe kalemindeki sıkıntılardan ve muhtemel açıklardan bahsedilmediğine vurgu yaptı. Giderlerin artmasına rağmen gelirin nasıl artacağıyla ilgili açıklama beklediğini ifade eden Tatar, “Maliyenin içini bildiğim için, ödenecek miktarlar bütçe yetkisiyle meclisten yasayla onaylanması dışında 1 kuruş çıkmaz.

Ödeme mümkün değildir.” dedi. Yapısal bozukluktan dolayı devlet kurumlarının borçlanarak yatırım yapmasının mümkün olmadığını dile getiren Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin yapılan projelerin değerlendirmesinin ve kamu yatırımlarının arttırmasının önemini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

“Küçük ve orta işletmelerin gelişememesinden ötürü sermaye yok. Yapısal bozukluktan dolayı büyük yatırım imkansız. Yap-işlet-devret modeliyle uluslararası şirketin ülkeye çekilmesi lazım. Yatırımların yapılmasıyla birlikte iş dünyasında rekabet artarak, vizyon olarak insanlarımız kaliteli hizmet alabilir.”

“MB’NİN BAŞINDAKİ İSMİN KIBRISLI TÜRK OLMASINDA SAKINCA YOK”

Merkez Bankası’nın başındaki ismin Kıbrıslı Türk’ün olmasında sakınca olmadığını belirten Tatar, “1974’ten beri bankacılık sektörü gelişmiştir. Kurumsal olarak KKTC ile Ankara Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu düzeyinde temas halinde olması, ülkedeki yapının güçsüz olmamasından dolayı, önemli güven unsurudur” şeklinde konuştu.

“KIRMIZIÇİZGİLERİMİZ BELLİ”

Ersin Tatar, UBP’nin koalisyon hükümetinde olmasına rağmen çözüm konusunda kırmızı çizgilerinin belli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“CTP’nin bizden farklı düşündüğü aşikardır fakat UBP tabanının çözüm meselesine nasıl baktığı da nettir. Annan Planı’nın gerisinde kalmış plana evet asla diyemeyiz. Daha az toprak verilmesi, mülkiyette farkın daha az olması, gerçekçi bir yaklaşımla mal meselesinin halledilmesi ve daha kolay anlaşma çıkmasını ümit ederim.”

Star Kıbrıs