1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÜÇLÜ KARARNAME KALKMALI
ÜÇLÜ KARARNAME KALKMALI

ÜÇLÜ KARARNAME KALKMALI

Eski öğretmen, kooperatifçi ve siyasetçi Ahmet Yusuf Atamsoy, kamu hizmetlerinde verimsizliğe dikkat çekti

A+A-

Ahmet Yusuf Atamsoy’u bazı insanlar öğretmen olarak tanıyor. Bazıları da kooperatifçi ve siyasetçi yönünü biliyor. Atamsoy, merhum İsmet Kotak’ın partisinde yer alarak, 1983 yılında Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptı. Bu görevi 2 yıl sürdü.

Halen emekliliğini yaşayan Atamsoy’a göre, ülkede birçok sorun çözüm bekliyor. Fakat kamuda verimlilik olmadığı için başarısız kalınıyor. Atamsoy, üçlü kararname uygulamasının da kaldırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Atamsoy, soruları şöyle yanıtladı:

Soru:Siyasete ne zaman başladınız ne zaman ara verdiniz?..

Yanıt: Siyasi görüşüm 12 yaşındayken gelişti diyebilirim. Babam desdebandı ve köyde bir radyomuz vardı onu açar Türkiye’deki ülkedeki gelişmeleri dinlerdi. Ben de daha o yaşta radyonun başına geçer Ecevit’in Kıbrıs’la ilgili aldığı kararları, yaptığı açıklamaları dinlerdim. Bu sayede daha çocuk yaşlarımda siyasi görüşüm şekillendi. Ben tam bir CHP’liyim (Cumhuriyet Halk Partisi). 1974 yılı Barış Harekatından sonra Kooperatif Merkez Bankası’nın Levazım Müdürü idim. 1982 yılına kadar da Kooperatif Merkez Bankasının genel kuruluna katılarak kazandığım Yönetim Kurulu üyeliği görevimi yürüttüm.

1982 yılında DHP’den (Demokratik Halk Partisi) aday oldum  ve seçilemedim.1981 yılında ben partinin genel sekreterlik görevini yürütmeye başladım ve 1982 yılına kadar da bu görevi yürüttüm. 1983 yılında Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Bakanlığına Kotak hükümeti  tarafından atandım.1985 yılına kadar bakanlık yaptım. 1985 yılında seçime girmedim ve daha sonra siyasete ara verdim.

Soru:Siyaset öncesinde yaptığınız başka işler var mıydı?       

Yanıt: Öğretmendim. 1955 yılında Öğretmen  Akademesine girdim, 1957 yılında mezun oldum. Şht. Tuncer İlkokulunda 1957- 1962 yılları arasında öğretmenlik yaptım daha sonra istifa ettim. Kooperatif Merkez Bankası’na girdim (1962). 18 yıl boyunca da çeşitli görevlerde bulundum.

10 yıl üzerinden emekli

Soru:Ekonomik durumunuz nasıl?. Nasıl geçiniyorsunuz?

Yanıt: Ben ilk emeklilik yasasından yararlananlardanım. İlk olarak 10 yıldan emekliye çıktım, daha sonra hizmetlerin birleştirilmesi yasasıyla birlikte Bakanlıktan emekli oldum. Sosyal Sigortalardan da emekliyim. Toplam 8 bin TL maaş alıyorum.

Soru:Bakmakla yükümlü olduğunuz kimseler var mı?.

Yanıt: İki kızım vardır biri Londra’da diğeri de İzmir’de yaşıyor. Evde sadece hanım var.

Soru:Son zamanlarda ciddi bir sağlık sorunu yaşadınız mı?. Yaşadıysanız ne tür sorunlar?..

Yanıt: 1975 yılından beridir şeker hastasıyım çok şükür başka ciddi bir rahatsızlığım yoktur. Bunu spora borçluyum devamlı spor yaparım.

Soru:Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi?. Arayıp, soran oluyor mu?..

Yanıt: Yok benim dostlarımda bir değişiklik olmadı.Zaten uzun dönem siyaset yapmadım BRT’nin kurucularındanım, Kooperatif’te uzun bir geçmişim var.Yani siyasetten çok benim dostlarım kamu ve özel sektörden oldu.

Eskiyle, yeni birleşmeli

Soru:Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz?. Yanlışlar nedir?. Neler yapılmalı?..

Yanıt: Eskiyle yeniyi birleştiremeyen bir siyaset var şu anda. Çıkarlarla dolu bir vizyon. Eskiden de öyleydi aslında. Ama hala eskiden yaşanan yanlışlardan bir tecrübe edinemediğini görüyorum. Gençler elbette ki görev almalı ama yeni mezun olur gelir, daha kendi  ülkesini tanımadan, toplumu tanımadan gider girer parlementoya ‘ben her şeyi değiştireceğim’ der sonra da ciddi hayal kırıklığı yaşar. Sadece kendisi değil, oy verenler de hayal kırıklığı yaşar.

Oysa gençler bilgilerini tecrübeyle birleştirseler bu sorunlar olmayacak, bugünün en büyük sorunu budur bence. Kamuda verimlilik düşük, şişirilmiş bir kamu personeli vardır geldiğimiz noktada hala torpil mekanızması işler durumdadır. İnsanlar illaki bir yere gelmek için bir siyasi partinin mensubu ya da militanı olmak zorunda kalıyor. Üçlü kararnameler de bir başka sorun. KKTC’deki siyaset bir sorunlar yumağı oldu ne diyebilirim başka.

   Soru:Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?..

   Yanıt: Ben kolay kolay çözüm olacağına inanmıyorum. Mevcut durumdan memnun değilim ama Birleşik bir Kıbrıs da istemem. Bana göre artık dünya Kıbrıs Türk halkını tanımalıdır benim çözümden anladığım budur.

Soru:Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?

Yanıt: Kıbrıs Türk halkı her zaman hazırdır. Ama aynı zamanda masadan kaçmaya da hazırdır. Bana göre ik tarafta aslında herkes algılamaya çalıştığı gibi bir çözüm peşinde değildir. Süper güçlerin itme gücüyle masada oturuyorlar

Soru:Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak?

Yanıt: Kilisedir. Papazlar en büyük sorun. Bir diğer sorun da mülkiyettir. Amerika Maraş’ı dizayn edelim verin Rumlara diyeceğine Amerika Rumları tazmin etsin bitsin bu mülk sorunu.

Soru:Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?..        

Yanıt: Yakın bir zamanda çözüm olmaz. Çözüm olunca da ben görmem, o kadar uzun yaşayacağımı sanmıyorum.

 

Diyalog

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.