HUKUKÇA DEĞİL DESPOTÇA

Açık artırmada satın aldığı alacaklısının evine, tahliye kararı almadan iki güvenlik görevlisi gönderen Yakın Doğu Bank evi ablukaya aldı, giriş çıkışı yasakladı.

Ülkemizde sıklıkla yaşanan banka mağdurları olayında dün yaşanan olay hukukun değil despotizmin kullanıldığının açık bir kanıtı oldu. Yakın Doğu Bank’ın gönderdiği iki güvenlik görevlisi halen evde oturan, adına kayıtlı elektrik, su faturası olan evin eski sahibi Recep Atılkan’ı evine girmekten men etti. Fiziki güç kullanan güvenlik görevlileri eve girişi yasakladı.

Elektrik Dairesini yanılttılar

Bununla da kalmayan Yakın Doğu Bank yetkilileri Girne Elektrik Dairesi’ne giderek, “Faturasının koçanı bizde, bu evi biz satın aldık, elektriğini kendi adımıza yapmak istiyoruz” dedi. Olayın farkında olmayan elektrik dairesi yetkilileri, evde kalan kimsenin olmadığını da düşünerek, Recep Atılkan adına kayıtlı ve borcu dahi olmayan aboneliği iptal ederek Yakın Doğu Bank adına abonelik açtı. Yakın Doğu Bank adına alınan abonelikten sonra banka görevlileri, “nasılsa elektriği kendi adımıza aldık” diyerek, elektrik şalterini çıkarıp elektriği kestiler. Eve gelen Recep Atılkan elektriğin aboneliğinin iptal edildiğini görünce şaşkına döndü.

Polis banka güvenlik görevlilerini uzaklaştırdı

Evine giremeyen ve evde eşinin bakıcılığını yapan bir kişinin de mağdur olmasından sonra soluğu Girne Adli Şube Müdürlüğü’nde alan Recep Atılkan polise bir ifade vererek şikâyetçi oldu. Evine giremediğini, kapıda bulunan iki Yakın Doğu Üniversitesi güvenlik görevlisinin kendisini engellediğini söyleyen Atılkan, polisin yardımını istedi. Konu bilgisine gelen Adli Şube Müdürlüğü yaptığı araştırma sonucu olay yerine gönderdiği ekipler vasıtasıyla kapıda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi güvenlik görevlilerini, yasa dışı engelleme yaptıkları gerekçesiyle uzaklaştırdı. Bunun ardından rahatça eve girebilen Recep Atılkan, Adli Şube görevlisi polislerine görevlerini yerine getirmelerinden dolayı teşekkür etti.

Yakın Doğu Bank’ın aboneliği iptal edildi

Evinde iki gündür elektriği kesilen, Yakın Doğu Bank yetkilisinin şalteri çıkarmasıyla mağduriyet yaşayan ve dolaptaki tüm gıdaları bozulan Recep Atılkan, Girne Elektrik Dairesi’ne giderek, evde oturduğunu Yakın Doğu Bank’ın koçana sahip olsa bile bir vatandaş olarak elektriğinin kesilememesi gerektiğini bir dilekçe ile şikâyet etti. Olayı inceleyen Girne Elektrik Dairesi yetkilileri, Yakın Doğu Bank yetkilisinin yaptığı abonelik iptali işlemini askıya alarak Recep Atılkan’ın aboneliğinin devamına karar verdi ve eve gönderdiği görevlilerce elektriğin tekrar açılmasını sağladı.

İki gündür yaşadıklarını hukukla bağdaştıramayan Recep Atılkan, geç de olsa Girne Adli Şube yetkilileri ve Girne Elektrik Dairesi’ne hukuka uygun davranıp adaleti sağladıklarından dolayı teşekkür etti. Yakın Doğu Bank’ın despotça ve fiziki güç kullanarak kendisini evden atmak istediğini söyleyen Recep Atılkan, “Bu ülkede demokrasi varsa, bu bankanın yaptığı demokrasiye uygun değil, despotça bir davranıştır” dedi ve şöyle devam etti:

“Ben Yakın Doğu Bank ile yaşadıklarıma burada yer versem en az 5-6 sayfa tutar, onlara değinmeyeceğim, ama iki gündür yaşadıklarım bu ülkede bankadan kredi alıp da bu yüksek faizde ödeyemeyenlere ders olsun. Benim milyon sterlin tutan evimi, bana tebliği dahi yapılmadan açık artırmada satarak elimden aldılar. Ancak daha bu evde eşim oturur, eşimin bakıcısı kalır, yani bu evde bir oturan var.”

“Zorbalık yaptılar”

Atılgan konuşmasına şöyle devam etti:

“Evi açık artırmada satın alan Yakın Doğu Bank görevlileri benim eşimin ve bakıcının bu evde oturduğunu biliyorlar. Bizi çıkarmak için bize zaman tanımaları veya hukuki yola başvurup tahliye davası açarak çıkarmak yerine despotça evin kapısına yerleştirdikleri iki güvenlik görevlisi vasıtasıyla bizi çıkarmak istediler. Elektriğimizi de elektrik dairesini yanıltarak kestiler. Yakın Doğu Bank yetkililerinin amacı hukuka başvurmak yerine, vakit kaybetmeden despotça zor kullanarak bizi evden atmaktı. Ancak, polisin duyarlı davranması sonrasında güvenlik görevlileri evden uzaklaştırıldı. Elektriğim bağlandı, adalet tecelli etti. Bundan sonra yapılacak bir şey varsa hukuk yolu kullanarak yapılır, bende hakkımı bu mecrada ararım, bunun dışında yapılan her şey zorbalıktır.”

“Olayların böyle gelişmesine bende üzüldüm”

Olaylara bire bir müdahale eden Yakın Doğu Bank yetkilisi Koordinatör Menteş Haskasap, yaşanan olaylardan üzüntü duyduğunu, olayın bu boyutlara gelmemesi gerektiğini ifade etti. Haskasap, daha önce Recep Atılkan ile defalarca temas etmek istediklerini, ancak kendisi ile temas kuramadıklarını söyledi. 

Güvenlik görevlilerinin eve gönderilmesinin amacının onların yaşamlarına müdahale değil, Recep Atılkan ile temas etmek olduğunu dile getiren Haskasap, olayın bu boyuta gelmesine üzüldüğünü belirtti. “Bu yaptığınız insan hakları ve hukukuna uygun mu?” sorusuna net bir yanıt veremeyen Menteş Haskasap “amacımız bu değildi” diye yanıt verdi.

HUKUKÇA DEĞİL DESPOTÇA

Açık artırmada satın aldığı alacaklısının evine, tahliye kararı almadan iki güvenlik görevlisi gönderen Yakın Doğu Bank evi ablukaya aldı, giriş çıkışı yasakladı.

Ülkemizde sıklıkla yaşanan banka mağdurları olayında dün yaşanan olay hukukun değil despotizmin kullanıldığının açık bir kanıtı oldu. Yakın Doğu Bank’ın gönderdiği iki güvenlik görevlisi halen evde oturan, adına kayıtlı elektrik, su faturası olan evin eski sahibi Recep Atılkan’ı evine girmekten men etti. Fiziki güç kullanan güvenlik görevlileri eve girişi yasakladı.

Elektrik Dairesini yanılttılar

Bununla da kalmayan Yakın Doğu Bank yetkilileri Girne Elektrik Dairesi’ne giderek, “Faturasının koçanı bizde, bu evi biz satın aldık, elektriğini kendi adımıza yapmak istiyoruz” dedi. Olayın farkında olmayan elektrik dairesi yetkilileri, evde kalan kimsenin olmadığını da düşünerek, Recep Atılkan adına kayıtlı ve borcu dahi olmayan aboneliği iptal ederek Yakın Doğu Bank adına abonelik açtı. Yakın Doğu Bank adına alınan abonelikten sonra banka görevlileri, “nasılsa elektriği kendi adımıza aldık” diyerek, elektrik şalterini çıkarıp elektriği kestiler. Eve gelen Recep Atılkan elektriğin aboneliğinin iptal edildiğini görünce şaşkına döndü.

Polis banka güvenlik görevlilerini uzaklaştırdı

Evine giremeyen ve evde eşinin bakıcılığını yapan bir kişinin de mağdur olmasından sonra soluğu Girne Adli Şube Müdürlüğü’nde alan Recep Atılkan polise bir ifade vererek şikâyetçi oldu. Evine giremediğini, kapıda bulunan iki Yakın Doğu Üniversitesi güvenlik görevlisinin kendisini engellediğini söyleyen Atılkan, polisin yardımını istedi. Konu bilgisine gelen Adli Şube Müdürlüğü yaptığı araştırma sonucu olay yerine gönderdiği ekipler vasıtasıyla kapıda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi güvenlik görevlilerini, yasa dışı engelleme yaptıkları gerekçesiyle uzaklaştırdı. Bunun ardından rahatça eve girebilen Recep Atılkan, Adli Şube görevlisi polislerine görevlerini yerine getirmelerinden dolayı teşekkür etti.

Yakın Doğu Bank’ın aboneliği iptal edildi

Evinde iki gündür elektriği kesilen, Yakın Doğu Bank yetkilisinin şalteri çıkarmasıyla mağduriyet yaşayan ve dolaptaki tüm gıdaları bozulan Recep Atılkan, Girne Elektrik Dairesi’ne giderek, evde oturduğunu Yakın Doğu Bank’ın koçana sahip olsa bile bir vatandaş olarak elektriğinin kesilememesi gerektiğini bir dilekçe ile şikâyet etti. Olayı inceleyen Girne Elektrik Dairesi yetkilileri, Yakın Doğu Bank yetkilisinin yaptığı abonelik iptali işlemini askıya alarak Recep Atılkan’ın aboneliğinin devamına karar verdi ve eve gönderdiği görevlilerce elektriğin tekrar açılmasını sağladı.

İki gündür yaşadıklarını hukukla bağdaştıramayan Recep Atılkan, geç de olsa Girne Adli Şube yetkilileri ve Girne Elektrik Dairesi’ne hukuka uygun davranıp adaleti sağladıklarından dolayı teşekkür etti. Yakın Doğu Bank’ın despotça ve fiziki güç kullanarak kendisini evden atmak istediğini söyleyen Recep Atılkan, “Bu ülkede demokrasi varsa, bu bankanın yaptığı demokrasiye uygun değil, despotça bir davranıştır” dedi ve şöyle devam etti:

“Ben Yakın Doğu Bank ile yaşadıklarıma burada yer versem en az 5-6 sayfa tutar, onlara değinmeyeceğim, ama iki gündür yaşadıklarım bu ülkede bankadan kredi alıp da bu yüksek faizde ödeyemeyenlere ders olsun. Benim milyon sterlin tutan evimi, bana tebliği dahi yapılmadan açık artırmada satarak elimden aldılar. Ancak daha bu evde eşim oturur, eşimin bakıcısı kalır, yani bu evde bir oturan var.”

“Zorbalık yaptılar”

Atılgan konuşmasına şöyle devam etti:

“Evi açık artırmada satın alan Yakın Doğu Bank görevlileri benim eşimin ve bakıcının bu evde oturduğunu biliyorlar. Bizi çıkarmak için bize zaman tanımaları veya hukuki yola başvurup tahliye davası açarak çıkarmak yerine despotça evin kapısına yerleştirdikleri iki güvenlik görevlisi vasıtasıyla bizi çıkarmak istediler. Elektriğimizi de elektrik dairesini yanıltarak kestiler. Yakın Doğu Bank yetkililerinin amacı hukuka başvurmak yerine, vakit kaybetmeden despotça zor kullanarak bizi evden atmaktı. Ancak, polisin duyarlı davranması sonrasında güvenlik görevlileri evden uzaklaştırıldı. Elektriğim bağlandı, adalet tecelli etti. Bundan sonra yapılacak bir şey varsa hukuk yolu kullanarak yapılır, bende hakkımı bu mecrada ararım, bunun dışında yapılan her şey zorbalıktır.”

“Olayların böyle gelişmesine bende üzüldüm”

Olaylara bire bir müdahale eden Yakın Doğu Bank yetkilisi Koordinatör Menteş Haskasap, yaşanan olaylardan üzüntü duyduğunu, olayın bu boyutlara gelmemesi gerektiğini ifade etti. Haskasap, daha önce Recep Atılkan ile defalarca temas etmek istediklerini, ancak kendisi ile temas kuramadıklarını söyledi. 

Güvenlik görevlilerinin eve gönderilmesinin amacının onların yaşamlarına müdahale değil, Recep Atılkan ile temas etmek olduğunu dile getiren Haskasap, olayın bu boyuta gelmesine üzüldüğünü belirtti. “Bu yaptığınız insan hakları ve hukukuna uygun mu?” sorusuna net bir yanıt veremeyen Menteş Haskasap “amacımız bu değildi” diye yanıt verdi.

Haberal Kıbrıslı