Özlem Çimendal

Uzman Sosyolog ve Aile Danışmanı Ayça Kurnaz, Son dönemlerde toplumu tedirgin eden kundaklamalar, soygunlar, poliste şiddet gördüğünü iddia eden şahısların ortadan kaybolması gibi travmalara yol açan gelişmeleri Yeni Bakış'a değerlendirdi.

"Ülkede yaşananlar toplumun güven duygusunu yaraladı"

Bireylerin yaşadıkları topluma güven duymak istediğini, güven ihtiyacının toplumun en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu anlatan Kurnaz,  “Son günlerde tanığı olduğumuz kundaklama ve soygun gibi suçlar toplumun güven ihtiyacını sarsmakta, korku kültürünün yerleşmesine zemin hazırlamaktadır. Her toplumda bu tür suçlara rastlamak mümkündür, önemli olan bozulan güvenliğin devlet tarafından nasıl tekrar sağlandığıdır. Suçun olmayacağı bir toplum yaratmak pek mümkün olmasa da, denetimi artırarak suçun azalmasını sağlayabiliriz. Küçük bir ada ülkesiyiz, büyük ülkelere kıyasla denetimi sağlamak çok daha kolay. Ama bunun için her alanda olduğu gibi bu alanda da bir sisteme ihtiyaç var. Adaya girişlerin kolay olması, gelen kişilerin hangi amaçla geldiğinin kontrolünün yapılamaması da maalesef suç artışı üzerinde etkili” dedi.

“Belirsizlik daha da tetikliyor”

“Ülkede yaşanan belirsizlik, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık, döviz dalgalanmaları ve kendi kendini yönetememe gibi sorunlar bireylerin toplumlarına olan güvensizliğini daha da tetiklemekte, çözüm bulunamadığı noktada boşvermişliğe doğru itmektedir” diyen Kurnaz, geleceğin ve hayatının kontrolünün toplumun kendi elinde olmamasından dolayı da ayrıca toplumun güveninin zedelendiğini ifade etti. Kurnaz, ülkede borçlanma sisteminin çok fazla olmasına rağmen istikrarsız ekonomi ve dövizden dolayı da maalesef ciddi sorunlar yaşandığına da işaret etti.

“Polise ve yargıya büyük görevler düşüyor”

Toplumda güven ortamının sağlaması için devlete, polise ve yargıya büyük görevler düştüğünü dile getiren Kurnaz, “Suç işleyenlerin kısa zamanda yakalanıp, caydırıcı cezaların verilmesi toplumun devlete olan güvenini artıracağı gibi yeni suçların tekrarlanmaması için de önleyici olacaktır. Dünyada güvenliği artırmak için birçok ülkede CCTV kameralar sokakların güvenliği için kullanılmaktadır. Ve bu kameralar sayesinde birçok olay aydınlatılabilmektedir” şeklinde konuştu.

“Ülkeye girişler denetim altına alınmalı”

Kurnaz, ayrıca bu kameraların da suçun işlenmesini önlemek için de etkili bir şekilde kullanılabileceğine değindi. Kameraların bulunduğu bir sokakta suç işlenmesinin oldukça güç olduğunu ifade eden Kurnaz, “Ülkeye girişlerde denetimlerin artırılması alınabilecek önlemler arasında. Devlet tarafından, kötüye giden ekonomiye çözüm bulunması, borçlandırma sistemine de sınırlamalar getirilmesi de önlem olarak alınabilir” ifadelerini kullandı.

Yeni Bakış