1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÜMİDİMİZ ORTAKLIK HEDEFİNE UYGUN BİR YAKLAŞIM
ÜMİDİMİZ ORTAKLIK HEDEFİNE UYGUN BİR YAKLAŞIM

ÜMİDİMİZ ORTAKLIK HEDEFİNE UYGUN BİR YAKLAŞIM

ÜMİDİMİZ ORTAKLIK HEDEFİNE UYGUN BİR YAKLAŞIM

A+A-

CUMHURBAŞKANI EROĞLU: “ÜMİDİMİZ SAYIN ANASTASİADİS’İN ORTAK AÇIKLAMADA BELİRLENEN ORTAKLIK HEDEFİNE UYGUN BİR YAKLAŞIM İZLEMESİDİR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum Lider Nikos Anastasiadis’in “Kıbrıs Cumhuriyetini berhava etmeye çalışanların bir devlette ortak olmalarını hiçbir zaman kabul etmeyeceğim” açıklamalarının, “ortaklığın ruhuna ters düştüğünü, son derece vahim ve kaygı verici” olduğunu belirterek, “Ümidimiz sayın Anastasiades’in bu yanlış tutumdan en kısa zamanda vazgeçerek, ortak açıklamada belirlenen ortaklık hedefine uygun bir yaklaşım izlemesidir” dedi.

Eroğlu, Anastasiadis’in bahsettiği ve Kıbrıs Türk tarafı olarak “yıkmaya çalıştığını” ima ettiği, ortaklığa dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bizzat Kıbrıs Rum tarafının 1963’te Kıbrıslı Türklere karşı yaptığı saldırılar ve katliamlarla yıktığını belirterek, dolayısıyla ortada birilerinin yıkmaya çalıştığı, her iki toplumu veya Kıbrıs’ın tümünü temsil eden bir ortaklık cumhuriyeti olmadığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bugün yaptığı yazılı açıklamada, ABD’nin New York kentinde geçirdiği kalp ameliyatından sonra Güney Kıbrıs’a dönüp göreve başlayan Rum lider Anastasiadis’e yeniden geçmiş olsun dileklerini iletti, gerek Rum başkanın gerekse onun şahsında Kıbrıs Rum toplumunun Noel ve Yeni Yılını kutladı.

Eroğlu, Anastasiadis’in, adaya dönüp görevi devraldıktan sonra ayağının tozuyla yaptığı açıklamada, diğer şeyler yanında, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni berhava etmeye çalışanların, içinde yer almadıkları ve başka planlarla tehdit ettikleri bir devlette ortak olmalarını hiçbir zaman kabul etmeyeceğim” dediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Kıbrıs sorununun kapsamlı çözüm görüşmelerinin al-ver aşamasına geldiği ve Rum tarafının masadan çekilmesiyle durmuş bulunan görüşmeler sürecinin yeniden başlatılmasına yönelik çabaların sonuç vermesinin beklendiği bir aşamada Sayın Anastasiadis’in bu tür bir beyanda bulunması son derece vahim ve kaygı vericidir.

Bu sözlerle sayın Anastasiadis, oluşturmaya çalıştığımız ve bu konuda üzerinde mutabık kaldığımız ortaklığın ruhuna ters düşmekte, kendisiyle birlikte taahhüt edip açıkladığımız 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklamaya aykırı davranmaktadır.

Sayın Anastasiadis’in bahse konu ettiği ve Kıbrıs Türk tarafı olarak yıkmaya çalıştığımızı ima ettiği Kıbrıs ortaklık Cumhuriyeti’ni bizzat Kıbrıs Rum tarafının 1963’te Kıbrıslı Türklere karşı yaptığı saldırılar, bunu takip eden katliamlar ve darbeyle aynı zamanda Kıbrıslı Türk ortakları bütün devlet organlarından dışlayarak yine kendilerinin yıktığını tarihi bir gerçek olarak hatırlatmak isteriz.

Dolayısıyla, ortada birilerinin yıkmaya çalıştığı, her iki toplumu veya Kıbrıs’ın tümünü temsil eden bir ortaklık cumhuriyeti yoktur. Yıllardır devam eden görüşmeler süreci yeni bir ortaklık cumhuriyetinin kurulmasına yöneliktir. Eğer böyle bir devlet veya cumhuriyet olsaydı, esasen bu görüşmelere de gerek kalmayacaktı.”

“GERÇEKTEN ESEF VERİCİ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, gerek hidrokarbonlar, gerekse benzeri ortak hareket ve işbirliği konularında yapmış oldukları iyi niyetli ve güven yaratmaya yönelik önerileri Anastasiadis’in, “bir sözde devleti yıkmaya yönelik kötü niyetli çabalar” olarak görmesi ve bunları bir tehdit unsuru olarak nitelemeye çalışmasının gerçekten esef verici olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Çünkü bu, söylenen tüm süslü sözler ve verilen taahhütlere karşın, Kıbrıs Rum liderliğinin düşüncelerinin arkasında nelerin yattığını göstermektedir.

Kıbrıs Rum tarafı, başta hidrokarbonlar olmak üzere girişmiş olduğu tek yanlı faaliyetlerle Kıbrıs’ta suları bulandırıp, iki halk arasında güven yaratılmasına yeni engeller yaratırken, Kıbrıs Türk tarafı olarak biz, ortaklık ruhu içerisinde ortak hareket ve kazan-kazan yaklaşımıyla hareket etme uğraşı içindeyiz.

Hedeflediğimiz kapsamlı çözüm ve ortaklığın ruhu da bunu gerektirmektedir. Ama, maalesef, görüyoruz ki buna yönelik çabalarımız çarpıtılmakta, yanlış yorumlanmakta ve tekelci ve hakimiyetçi bir tavırla ‘her şey benimdir, benim egemenlik hakkımdır’ şeklinde çok yanlış bir tutum izlenmektedir. Ümidimiz Sayın Anastasiades’in bu yanlış tutumdan en kısa zamanda vazgeçerek 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklamada belirlenen ortaklık hedefine uygun bir yaklaşım izlemesidir.”

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.