1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “UMUT GÖRMEZSEM GÖREVİ BIRAKIRIM”
“UMUT GÖRMEZSEM GÖREVİ BIRAKIRIM”

“UMUT GÖRMEZSEM GÖREVİ BIRAKIRIM”

Müzakereci Kudret Özersay, müzakere süreci ve iç konuları değerlendirdi;

A+A-

 

Müzakereci Kudret Özersay, BRT Sabah Rotası Programı’nda müzakere süreci ve iç konuları değerlendirdi.

Türk tarafının yeni yol haritasından söz eden Özersay, bu yol haritasının tarafların hangi konuları sırasıyla ele alacağını, hangi tarihe kadar al ver yapacağını, Genel Sekreter’le ne zaman görüşüleceği, garantörlerin ne zaman devreye gireceği, bir sonraki çapraz ziyaretin ne zaman yapılacağını, garantörlerin rolünün ne olacağını, geriye kalan anlaşılmamış konuların bir başka toplantıda nasıl müzakere edileceği gibi konuları içeren bir yol haritası olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk tarafının müzakere sürecinin en başında sunduğu yol haritasının farklı zamanlar ve takvimler içerdiğini ancak Rum tarafının tutumu nedeniyle görüşmelerin bir miktar geriye gittiğini kaydeden Özersay, bu nedenle de yol haritasının değişen şartlar ışığında daha farklı bir versiyonunun masaya konması gereğinin ortaya çıktığını söyledi.

Özersay, Kıbrıs müzakere sürecinde bugüne değin sadece bir kez referandumlar aşamasına gelindiğini ve bunun da bir yol haritasıyla mümkün olduğunu vurgulayarak, 2004 yılında tarafların referandumlara değin adım adım giden bir uzlaşıya vardıklarını anımsattı.

Özersay, ‘Hakemlik rolünün Ortak Açıklamada yazıldığı şekilde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne verilmeyecek olması bir yol haritasına sahip olmamamızı gerektirecek bir şey değildir. Bu bir ihtiyaçtır çünkü Kıbrıs müzakere sürecinde de net bir şekilde görebileceğimiz üzere bizim referanduma gidebilmemizi sağlayacak olan şey böyle bir yol haritasıdır. Dün itibarı ile de bunları içeren kabaca takvimsel olarak ne zaman neyin görüşülmesi gerektiği yönünde görüşlerimizi içeren bir yol haritasını masaya koyduk. Önemli olan ortak bir yol haritası üzerinde anlaşılmasıdır, mutlaka bizim söylediğimizin aynen kabul edilmesi gerekir diye bir ısrarımız da yoktur.’ dedi.

Özersay, dün gerçekleştirilen görüşmede, kapsamlı çözüme yardımcı olabileceği düşünülen ve tarafların kendilerince güven yaratıcı önlem olarak değerlendirdikleri neredeyse 20 farklı konunun ele alındığını kaydetti.

Özersay, Kıbrıslı Türkler için kapsamlı çözümün güven yaratıcı önlemlerden daha önemli olduğunu belirterek, güven yaratıcı önlemlerin kapsamlı çözümün önüne geçmesini doğru bulmadıklarını, çözümü destekler mahiyette ve her iki tarafın da yararına olacak olan şekilde güven yaratıcı önlemler üzerinde durulmasının daha uygun olacağını düşündüklerini söyledi.

Rum tarafının da istemesi halinde Kıbrıs sorununu çözmenin mümkün olduğunu ancak müzakerelerin şu an için Kıbrıs Türk tarafının istediği gibi sonuç alıcı bir şekilde ilerlemediğini de ifade eden Özersay, “Hiçbir umut yoktur, diyebileceğimiz noktasında değiliz çünkü konuların özünü ele alıyoruz. Yakında BM’nin rolü ile ilgili değişiklikler de gündeme gelebilir. BM Genel Sekreteri’nin Downer’ın yerine yeni bir danışman ataması söz konusu olabilir’ diye konuştu.

İç siyaset konularında ise, Anayasa değişikliği ile ilgili referandum sonuçlarının ilginç ve değerlendirmeye değer olduğunu kaydeden Özersay, halkın referandumda “Hayır” oyu kullanmasının bu haliyle ülkede yürütülmekte olan siyasete yönelik güvenin daha da azaldığının göstergesi olduğunu söyledi.

Referandumda “Evet” diyenlerin de “Hayır” diyenlerin de ‘bu yetmez’ diyerek ortak bir paydada buluştuğunu belirten Özersay, bunun Meclis tarafından dikkate alınmadığını savundu.

Meclis’in referandumun ardından olağanüstü toplanarak bu durumu değerlendirmesi gerektiğini kaydeden Özersay, ‘Alınması gereken mesajı Meclis’in almaması, Meclis’in bu konuya dair özel bir gündemle toplantı dahi yapmaması üzüntü vericidir’ dedi.

Özersay, “Maalesef geldiğimiz noktada Meclis, halkın verdiği sesi ya duymamış ya da duymak istemeyerek başını diğer yana çevirmiştir. Bu da siyasi partiler ve Meclis ile seçmen arasındaki makasın açılmakta olduğunun göstergesidir” şeklinde konuştu.

Kıbrıs konusunda toplumun ilgisinin de azaldığını söyleyen Özersay, somut sonuçlar alınmadıkça ilginin artmayacağına ve bunun da normal olduğuna vurgu yaptı.

Sırf müzakerecilik yapmak ya da sırf böyle bir makamda olmak için bu görevi yürütmeyeceğini söyleyen Özersay, sonuç alınamayacağına inandığı noktada görevini iade etmekten çekinmeyeceğini ancak her şeye rağmen süreç ile ilgili az da olsa bir umuda sahip olduğunu ve önümüzdeki aylarda konunun daha da netleşeceğini kaydetti.

Özersay, şöyle devam etti:

“BM’nin rolü ile ilgili olarak önümüzdeki haftalar içinde bazı gelişmeler olabilir. Umut azalıyor ya da artıyor demek için erken. Önümüzdeki aylar içinde umut ışığının hali belli olacaktır”

Tüm gelişmeleri basınla paylaşılmaya devam edeceğini belirten Özersay, sözlerini Kıbrıs konusu ile bağladı ve “niyet varsa sorunu çözebilecek diplomatik yöntem çok” ifadesini kullandı.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.