Beşparmak Dağları’nda bulunan ve Ermenilerce kutsal bir yer olan ‘Sourp Magar’ Manastırı dün sevinci ve hüznü birlikte yaşadı. Ermeni Başpiskoposu ve Ermeni Cemaati mensupları 40 yıl aradan sonra ilk defa burada ayin düzenleyip dilek tuttular.

Bir hafta önce Lefkoşa’daki Ermeni Kilisesinde ayin yapan Ermeni Cemaati mensupları dün de Sourp Magar Manastırında biraraya geldi. Beşparmak Dağları eteklerinde bulunan manastırda yapılan ayine çok sayıda Ermeni katıldı. Başpiskopos Varoujan Herkelian’ın yönettiği ayinde cemaat üyeleri dua edip, dilekleri için mum yaktı.

Bu arada Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne bağlı askerler ayin süresince manastırın dışarısında görev yaptı.

Manastır bakımsızlıktan yıkılıyor

Ayinin yapıldığı tarihi Sourp Magar Manastırı’nın yıkılmaya yüz tutmuş hali, herkesi üzüntüye boğdu. Birçok yeri çöken manastarın içi de dışı da yılların ihmali yüzünden kullanılamaz hale geldi. Bazı bölümleri yer yer yıkılan manastırda kapı ve pencerelerin büyük bir kısmı sökülüp götürüldü.

Binanın her köşesinde çökmelerin olduğu görüldü, tavanda ve duvarlarda geniş çatlaklar ve yazılar dikkat çekti.

Manastırda ayin yapılmasına izin veren KKTC makamlarının, hiç olmazsa bir odanın duvarlarını boyatmaması ve etraftaki çöpleri toplatmaması, Ermeniler kadar ayini izleyen az sayıdaki Türkün de tepkisini çekti.

Tabelası bile gözükmüyor

Çok büyük bir tarihi öneme sahip olan Sourp Magar Manastırı’nın görüntüsü, KKTC yönetiminin buraya 1974 yılından sonra el atmadığını ortaya koyuyor. Tarihi Manastırın yolunu gösteren tabela bile paslanmış, eğrilmiş ve ağaçların içerisinde kaybolmuş durumda.

   Binanın önemli bir kısmı yıkıldığı gibi, çevresi de pislikten geçilmiyor ve bu durum hem Çevre Bakanlığı, hem de Eski Eserler ve Müzeler Dairesi bulunan KKTC açısından büyük bir ayıp oluşturuyor.

   Dünkü ayin sırasında, kapı ve pencerelere ilaveten tavandaki merteklere kadar her şeyin çalınıp, götürüldüğünü, tarihi bir dini mekanın çöplüğe dönüştüğünü gören Ermeni cemaatı mensupları üzüntülerini gizleyemediler.

Tarihi bir eser

Burası ilk olarak M.S. 1000 yıllarında koptik bir manastır olarak kuruldu ve ve İskenderiye’li Aziz St. Makarios’a adandı. Burası Meryem Manastırı olarak da biliniyor.. Manastır 15. yy başında Ermeni Kilisesi’ne geçti ve zamanla Ermeni Hacıların Kudüs’e giderken geçiş noktası ve ikinci bir hac noktası işlevini görmeye başladı.

   Bu işlev 1974 yılına kadar devam etti.

Diyalog Gazetesi