1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "UYUŞMAZLIKLARA RAĞMEN HAVA İYİ"
"UYUŞMAZLIKLARA RAĞMEN HAVA İYİ"

"UYUŞMAZLIKLARA RAĞMEN HAVA İYİ"

İyi haber şu ki;

A+A-

 

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, Ada'daki müzakerelerde tüm konuların konuşulduğunu söyledi.

Eide, "Birçok konuda uyuşmazlık yaşamalarına rağmen bu kez hava çok iyi" dedi. Eide'le Kıbrıs'taki görüşmeleri konuştuk.

Pazartesi günü Kıbrıs’ta bir kez daha bir araya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başkanı Anastasiadis, müzakere sürecinde bugüne kadar en hızlı ivmeyi yakalayan liderler oldu. İki lider Ada’nın iki tarafını birlikte birkaç kez ziyaret etti, diğer liderlere göre müzakereler kapsamında daha sık masaya oturdu.

New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye göre bunun sebebi, iki tarafta da karşılıklı güven ve isteğin bulunması. 2015 Mayıs ayında yeniden başlayan ve Ada’da BM kontrolündeki ara bölgede gerçekleşen görüşmelere katılan Eide, sonuca dair bir fikrin taraflarda şimdiden oluştuğunu söyledi:

“Tüm konular belirli bir seviyede, birçoğu çok detaylı şekilde konuşuldu. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar ve BM, artık çıkacak sonuca dair genel bir fikre sahip. Bu artık karanlıkta değil, aynı zamanda verilmesi gereken tavizler var, bunlarda anlaşıldığı zaman her şey yerli yerine oturacak. Bu en kısa zamanda olmalı, şimdi biz buna çalışıyoruz.”

Eide, yakınlaşılamayan konular da olsa liderlerin ilk kez birbirilerini anlayışla karşıladıklarını söylüyor:

“Liderler birbirine sempati duyuyor, birbirlerini anlıyor, karşısındakinin söylediği şeyin mantığını kabul ediyorlar. Aslında birçok konuda uyuşmazlık yaşamalarına rağmen bu kez hava çok iyi. Son derece olumlu ve özel bir durum. Bu çok nadiren denk geldiğimiz bir durum.”

“İki lider de çözüm istiyor ama ‘her şeye rağmen’ değil”

Eide’ye göre bu "Bütün sorunları çözmek için yeterli değil". Ancak yine de kaçırılmaması gereken bir fırsat:

“Bazı konularda tarafların pozisyonları birbirine bir hayli uzak. Örneğin herkesin bildiği mülkiyet konusu çok zor. Çünkü konunun kendisi zor. Pozisyonlar birbirinden farklı, ama iki taraf da bunun ne kadar zor olduğunun farkında. İki taraf da karşısındakinin makûl gerekçelerle bu pozisyonları aldığını biliyor ve birbirini anlıyor. Bu zorluğu ortadan kaldırmak için çalışıyorlar.”

“İki lider de bir çözüm istiyor ama her şeye rağmen değil. Ama önemli olan bazı konularda farklı düşünseler de bunu karşılıklı güven içinde çözmeye çalışmaları. Bugüne kadar hep ya karşı tarafın çok kötü olduğu, ya dış güçler tarafından idare edildiği ya da attıkları adımların altında çok kötü sebepler olduğu kabul ediliyordu. Şimdi kendi pozisyonlarını anlatırken, karşısındakinin pozisyonunun da kendi içerisinde bir mantığı olduğunun farkındalar. Bu süreçte bir dinamik yakalandığında sonuca ulaşılacak. Müzakereler aynı ivmeyle sürmez, biz anlaşılan konuları çoğaltarak ilerliyoruz.”

eeed.jpg

“Her geçen gün yeni bir anlaşmaya varıyoruz”

Müzakere sürecinde Güney ve Kuzey’in arasında görüşülen altı başlık var. Bunlar yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet, toprak, AB, ekonomi ve garantiler. En son masaya yatırılacak konular ise toprak, garantiler ve yönetim ve güç paylaşımı olarak belirlendi.

Al Jazeera’nin KKTC Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından aldığı bilgiye göre, ‘esas müzakerelerin’ başladığı 29 Haziran tarihinden itibaren detaylı olarak görüşülmeyen tek konu garantiler. Bu konu, garantör ülkeler olan Yunanistan, Türkiye ve İngiltere’nin de katılacağı bir ‘çoklu konferansta’, en son aşamada görüşülecek.

Eide mülkiyet, ekonomi gibi birçok konunun birbirine bağlantılı olduğunu, bu sebeple sırada bekleyen konular olduğunu söylüyor:

“Her geçen gün yeni bir konu hakkında yeni anlaşmalara varıyoruz. Aynı zamanda bekleyen konular da var ama elbette onlar da çözülecek. Hepsi birbirine bağlı olduğu için bir konuyu çözmeden diğerine geçmek mümkün değil. Bu Kıbrıs’a özel bir durum değil, kesinlikle normal bir müzakere süreci.”

Çözümün zamanlaması için ise Eide temkinli konuşuyor:

“Zamanın kısıtlı olduğunu kabul ediyoruz. Mümkün olduğunca hızlı olmalıyız. Kaybedecek zaman yok. Verilmiş bir son tarihimiz yok, son tarih, bu canlılık yok olmadan kullanabileceğimiz tarih. Müzakrelerdeki bu canlılığın ne kadar süreceğini bilmiyoruz, ama asla sonsuza kadar sürmez, bunu biliyoruz.”

Kişisel haklar, toplumsal hakların önüne geçecek

Eide, bu kez Annan Planı’ndan farklı olarak toplumsal haklar yerine kişisel hakların daha fazla vurgulacağını; planın Avrupa normlarına daha uyumlu olacağını belirtti.

Aynı zamanda iki devlet arasında hafif bir bağ ile oluşan bir federasyon değil, güçlü bir federasyon devleti planladıklarını da söyledi. “Hatalarımızdan öğreniyoruz” dedi:

“O planın Annan Planı olarak anılması bile bir sorundu. Kıbrıslılardan uzakta, Norveç, New York gibi yerlerde görüşüldü. Bu sefer planın Kıbrıs’ta, Kıbrıslılarla birlikte oluşması için çok çabalıyoruz.”

“Çok fazla dezenformasyon var”

Kıbrıslı Türk ve Rumlar arasında müzakere sürecini eleştiren bazı siyasi partiler ve gruplar da var. Eide bunlarla ilgili olarak ‘görüşlerinden taviz vermeyenlerin yarattığı’ dezenformasyonu eleştiriyor. Ancak hiçbir planın referandumsuz kabul edilmeyeceğini de hatırlatıyor:

“Henüz planın ne olduğunu bilmiyorlar. Çok fazla dezenformasyon var. Biz de maalesef müzakere süreci devam ederken çok fazla bilgi veremiyoruz. Bir de liderlerin sinemaya, konserlere gittiğini görüyorlar. Daha olumsuz şeylere eğilimli insanlar hikayeler yaratıyor. Küçük bir bilgi ediniyorlar, ki  bu çoğu zaman doğru oluyor, sonra bunun üzerine doğru olmayan birçok bilgi ekliyorlar. Taviz vermek istemeyenler, liderleri ve süreci korku yayarak eleştirmeye çalışıyor."

“İyi haber şu ki; plan sunulduğunda insanların tartışma, yorumlama ve karar verme hakkı olacak, bir referandum olacak. İşte o zaman tüm bilgiler gerçekler üzerine inşa edilecek. Hiçbir lider halkı için iyi olduğuna inanmadığı bir planı imzalamayacak. Çözüm istiyorlar ama ‘ne olursa olsun’ değil. İki taraf içinde kabul edilebilir olmasını istiyorlar.”

Al Jazeera

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.