1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “VERGİ ALMAMA” KONUSU
“VERGİ ALMAMA” KONUSU

“VERGİ ALMAMA” KONUSU

davanın geriye çekilmesi ve tarafların "uzlaştıklarının" açıklanması ile sonuçlanan "vergi almama" olayı konusu

A+A-

Toparlanıyoruz Hareketi lideri Kudret Özersay, bir süre önce Maliye Bakanlığı ile vergi borcu nedeniyle mahkemelik olan, ancak daha sonra davanın geriye çekilmesi ve tarafların "uzlaştıklarının" açıklanması ile sonuçlanan "vergi almama" olayı konusunda bazı sorular sordu ve yetkilileri bu sorulara cevap vermeye davet etti.

Toparlanıyoruz Hareketi Lider Özersay,  yaptığı açıklamada, Maliye Bakanlığı’nın vergi affı, vergi silinmesi, vergi ertelenmesinin söz konusu olmadığını söylemesine rağmen, milyonlarca TL’lik verginin “yok olduğunun” gözden kaçmadığını ve kaçmaması gerektiğini kaydetti.

Özersay, bu konu ile ilgili olarak hem geçmişte sorulan ve hala cevap bekleyen sorular, hem de yeni sorular bulunduğunu belirtti.

Toparlanıyoruz Hareketi’nin konuyla ilgili sorduğu sorular şöyle:

“Bu uyuşmazlık mahkeme önünde devam ederken devlet bu konuların uzmanı üç profesörün bilirkişi görüşüne başvuruyor. Her üçü de bu işlemlerden vergi alınması gerektiği görüşünü ortaya koyuyor. Doğru mu?

Bu üç bilirkişi dava sırasında görüşlerini mahkeme önünde ortaya koymaları için Kıbrıs’a getiriliyor. Tüm otel, yol ve diğer masrafları devlet tarafından karşılanıyor, 85 bin TL civarında bir harcama yapılıyor. Ancak bir nedenle dava erteleniyor ve bilirkişilerin görüşü alınmaksızın bu insanlar geri gönderiliyor. Olan devletin, yani bizim paramıza oluyor. Doğru mu?

Bahse konu üç bilirkişi daha sonra davada dinlenmek üzere bir daha Kıbrıs’a getiriliyor ve muhtemelen aynı masraf bizlerin, ya da bir başka ifadeyle ‘cevizcinin kesesinden’ ödeniyor. Ancak bu kez de mahkemenin makul bir mazereti nedeniyle davanın duruşması bir defa daha erteleniyor ve evet, adaya ikinci kez getirilen bilirkişilerin görüşü mahkemeye aktarılamadan bu insanlar bir daha geri gönderiliyorlar. Doğru mu?

Her üçü de devletin bu işlemlerden vergi alması gerektiğini savunan bu bilirkişilerin raporları devlet tarafından alınıyor ancak mahkemeye sunulmuyor. Doğru mu?

Dava devam ederken, davayı açan şirket ile yaklaşık 10 yıllık vergi borcunu “ödememesi” ve bundan sonra vergi ödemesi konusunda anlaşmaya varan ve “bunca yıldır verginizi ödemediniz” iddiasından vazgeçen Maliye Bakanlığı ve/veya savcılık, vergi gibi teknik bir alanda bilirkişilerden daha çok bildiğini mi düşünüyor?

Yine Türkiye’deki şirketlerle bağlantılı olarak KKTC’de faaliyet gösteren ve benzer nitelikte hizmet/mal sunan diğer firmalar bu vergiyi faaliyete geçtikleri günden bu yana ödüyorlar, doğru mu? Aralarından sadece birinin son 10 küsur yıllık vergisinin “alınmasından vazgeçilmesi” diğer firmalar için de örnek teşkil etmeyecek mi? Bu durumda haksız rekabet yaratılmış olmuyor mu? Şimdi onlar da geriye dönük olarak ödedikleri ‘vergilerin yerine bundan sonra şu kadar yıl vergi vermeyeceğim’ derler ve mahkemeye başvururlarsa devlet, ve dolayısıyla vatandaş zarar etmeyecek mi?

Bu verginin ödenmemesine gerekçe olarak gösterilen hususlardan birisi geçmişte Türkiye ile KKTC arasında yapılan çifte vergilendirmenin önlenmesi antlaşması. İyi, güzel. Ancak çifte vergilendirmenin önlenmesi nasıl çalışıyor? Önce ‘gelir doğduğu yerde vergilendirilir’ ve ilgili firma, gelirin doğduğu yerde vergisini verir. Yani diğer firmaların yaptığı gibi, gelir KKTC’de doğduğu için önce bizim vergi dairemize vergi ödenir. Sonra da Türkiye’de bu gelire dair talep edilecek olası vergi ‘TC-KKTC Antlaşması’ gerekçe gösterilerek ikinci kez ödenmez. Böylece çifte vergilendirme önlenmiş olur. Oysa şimdi Maliye Bakanlığımız ‘ilgili şirket zaten Türkiye’de geçen 10 küsur yıl vergisini vermişti ve KKTC’de de vermesi gerekmezdi’ diyor. Oysa vergiyi alması gereken KKTC, çifte vergilendirmenin önlenmesi antlaşması nedeniyle vergiden vazgeçmesi gerekecek olan ülke ise Türkiye olmalıydı, değil mi? Çifte vergilendirmenin önlenmesi antlaşmasının hangi maddesi bunun tam da tersini yapmanıza ve KKTC’nin vergi açısından kayba uğratılmasına imkan veriyor?”

Toparlanıyoruz Hareketi lider Kudret Özersay soruların cevap beklediğini belirterek, “Biz aramızda anlaştık, size ne” diyen yetkililerin halkı uyutmaya çalıştığını savundu ve “Öyleyse, uyandıran soruları sormalı ve cevap talep etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.