1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “YANGIN GÜVENLİĞİ YÖNETMENLİĞİ YOK”
“YANGIN GÜVENLİĞİ YÖNETMENLİĞİ YOK”

“YANGIN GÜVENLİĞİ YÖNETMENLİĞİ YOK”

“Ülkemizde pasif değil, aktif yangın koruma tedbirleri alınıyor”

A+A-

Ülke genelinde geçtiğimiz yılın ocak ayında kayıtlara geçen toplam 42 ev, iş yeri ve araç yangını gerçekleşirken, bu sayı daha şimdiden 23’e ulaştı. Uzmanlar ise önemli bir konuya parmak bastı

Mustafa ÖZYAĞCI

Kimi zaman barınağımız olan evleri, kimi zaman ekmek teknesi olan iş yerlerini, kimi zamansa ulaşımımızı sağlayan araçlarımızı çıkan yangınlar sonucu ya tamamen kaybediyoruz, ya da ciddi anlamda zarar görmeleri nedeniyle ekonomik kayıplara uğruyoruz. Hatta, 2017’nin son haftalarında Gazimağusa’da yaşanan bir kundaklama olayında bir can kaybı bile yaşandı.

Henüz 2018 yılının Ocak ayının üçüncü haftasını yeni tamamladık ama şu ana kadar ülke genelinde daha şimdiden 23 ev, iş yeri ve araç yangını gerçekleşti. Geçen yıl ise bu rakam Ocak ayının tamamı için 42 idi.

Bu tür yangınların genellikle, bilgisizlik, tedbirsizlik, denetimsizlik, ihmal, sabotaj veya dikkatsizlik gibi nedenlerden çıktığına vurgu yapan uzmanlar, ülkede yangınlar konusunda bir yönetmelik bulunmadığını ifade ederek, bu eksikliğin biran önce giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Konuyla ilgili  konuşan İtfaiye eski Müdürü Aysın Öztrak ile İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Uğur Ergün, çıkan yangınlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Öztrak ve Ergün, ülke genelinde çıkan yanların nedenlerinin özellikle evlerde, işyerlerinde ve araçlardaki elektrik sistemlerin eski, aşınmış, hasar görmüş ve yenilenmemiş elektrik tesisatlarının yanı sıra, aşırı elektrik yüklenmesinden kaynaklandığını kaydetti.

Öztrak ve Ergün ayrıca, yaşanan yangınların önüne geçilememesinin bir diğer nedenin ise, bilgisizlik, tedbirsizlik ve etkin denetimsizlikten ötürü olduğunu açıkladı.

Yaşanan acı kayıplardan hiçbir ders çıkarılmadığını, “bana bir şey olmaz” mentalitesinin yerleşik olarak devam etmesinin ülkemizin korkunç gerçekleri olduğuna işaret eden Öztrak ve Ergün, yangın güvenliği kavramı ile iş sağlığı ve güvenliği kavramının doğrudan insan hayatını ilgilendirdiğini, ancak ülkemiz gerçekleriyle yüzleştiğimiz zaman bunun gerçekleşmesinin çok zaman ve ciddi uğraş gerektirdiğini söyledi.

Öztrak: Yangınların birçok nedeni var

İtfaiye eski Müdürü Aysın Öztrak, ülke genelinde meydana gelen yangınların, bilgisizlik, tedbirsizlik, denetimsizlik, ihmal, sabotaj, dikkatsizlik gibi birçok nedenden dolayı yaşandığını söyledi.

Öztrak, yangınlara, aşınmış ve hasar görmüş eski elektrik tesisatların yanı sıra, aşırı elektrik yüklenmesinin de neden olduğunu kaydetti.

Yangınlarla ilgili ciddi ve etkin yaptırımlı bir yasanın olmayışından kişilerin yararlandığını anlatan Öztrak, bu konuda kaymakamlık, belediye gibi yerel yönetimlerin işbirliği içerisinde önlem alıcı denetimler yapması gerektiğini söyledi.

“Uzman ekip eğitimler veriyor”

İnsanların yaşadığı sürece yangınların hep olacağını kaydeden Öztrak, ancak bu yangınların ciddi hasar oluşturulmaması için yerel yönetimler, itfaiye ve vatandaşların işbirliği içerisinde daha duyarlı, dikkatli ve bilinçli bir şekilde çalışarak bunların azaltılabileceğini kaydetti.

Öztrak son olarak, itfaiye bünyesinde uzman kişilerden kurulmuş olan ekiplerinin olduğunu ve bu ekibin okullarda, otellerde, restoranlarda geniş kapsamlı eğitim verdiğini belirtti.

Ergün: Doğrudan insan hayatını ilgilendiriyor

Yangın güvenliği kavramı ile iş sağlığı ve güvenliği kavramı doğrudan insan hayatını ilgilendirdiğini belirten İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Uğur Ergün, ancak ülkemiz gerçekleriyle yüzleştiğimiz zaman bunun gerçekleşmesinin çok zaman ve ciddi uğraş gerektirdiğini söyledi.

Yaşanan acı kayıplardan hiçbir ders çıkarılmadığını, ‘bana bir şey olmaz’ mentalitesinin yerleşik olarak devam etmesinin ülkemizin korkunç gerçeklerinden biri olduğunu anlatan Ergün, “bu bakış açısı, ülkemizin aşırı sıcak iklimi ile birleştiği zaman ülkemizde sıklıkla zarar verici yangın vakaları ile karşılaşmaktayız. Nitekim geçtiğimiz hafta sonu bir iş yerinde yine korkutucu bir yangın vakası meydana gelmiştir. Yangın güvenliğine ilişkin olarak tüm gerekli tedbir ve önlemleri alan bilinçli kişiler ülkemizde halen istisna teşkil etmektedirler. Yangın güvenliğine ilişkin olarak dünyada iki yaklaşım olduğunu söyleyebiliriz. Biri geleneksel, diğeri ise çağdaş güvenlik yaklaşımıdır. Geleneksel yaklaşım reaktif, yani tepkisel yaklaşımdır. Burada yaşanan yangınların incelenmesi, alınmayan tedbirlerin tespitinin yapılması ve sistem bozukluklarının ortaya koyulması esastır. Yangın sonrası inceleme yapılması ve yapının yeniden düzenlenmesine odaklanılır. Kısaca iş işten geçip, acı kayıplar yaşandıktan sonra tedbir alınmasına yönelik bir yaklaşımdır. Ülkemizdeki genel yaklaşım bu yöndedir. İnsanlar bir yangın sonrası maddi manevi kayıplar yaşadıktan sonra ne yapabilecekleri konusunda kafa yorup, tedbir almaya çalışmaktadır. Çağdaş güvenlik yaklaşımı ise proaktif yaklaşım olandır. Proaktif yaklaşımda, herhangi bir yangın vakası yaşanmadan yangın güvenliğine yönelik risklerin değerlendirilerek gerekli tüm önlemlerin alınmasına odaklanılır. Ülkemizde uygulamasının artmasını arzuladığımız yaklaşım tarzı budur” dedi.

“Yangın güvenliği yönetmenliği yok”

Günümüzde teknolojinin ilerlemesi ve bu konuya ilişkin bilimsel verilere dayanan mevzuat hazırlanması ile çok daha güvenli yapılar inşa edildiğinin altını çizen Ergün, mevcut yapılarda ise, alınan birçok önlem ve kurulan sistemler ile riskler minimum düzeye indirildiğini söyledi.

Ülkemizdeki mevzuata bakıldığında “yangın güvenliğine” yönelik bir yönetmenliğin maalesef halen yürürlüğe geçmediğini ifade eden Ergün, bunun eksikliğinin, yapılan bina ve işyerlerinde gözle görülür şekilde fark edildiğini aktardı.

Ergün, “Benzer konulardan biri olan İş Sağlığı ve Güvenliği konusuna bakacak olursak 35/2008 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 1 Mart 2009 tarihinden beri yürürlüktedir. Dünyada hiçbir yasanın mükemmel olduğunu söylemek mümkün değildir ancak bizim bu yasamızın pratikte uygulanması halinde ülkemizde yaşanan tüm acı kayıpların önüne geçilebileceğini ve güvenli bir ortamda yaşayabileceğimizi söylemek mümkündür. Fakat ne yazık ki bu yasa pratik uygulamada yer bulamamaktadır” diye konuştu.

“Ülkemizde pasif değil, aktif yangın koruma tedbirleri alınıyor”

Ülkemizde genellikle pasif yangın koruma sistemi değil, aktif yangın koruma sistemleri ve yangın önleme tedbirleri alındığını anımsatan Ergün, bununda acı tecrübeler yaşayan vatandaşların tercih ettiği veya denetim sonucu sonradan yapmaya mecbur kaldıkları sistemler ve önlemler olup, çoğunun da minimum düzeyde olduklarını söyledi.

Aktif yangın koruma, yangını söndürmeye yardımcı olurken, pasif yangın korumanın, günümüzde önem kazanan yangın güvenlik önlemi stratejilerinden biri olduğunu belirten Ergün, yangının ortaya çıkma ve yayılma riskini minimize etme ve yapı içindeki insan ve malzemelerin korunmasını, can ve mal kaybının en aza indirilmesini sağlanmakta büyük önem taşıdığının altını çizdi.

Ergün, pasif yangın koruma sistemlerinin, duvar, zemin, tavan ve kanallarda kullanıldığını vurgulayarak, yapıya göre doğru uygulandığında, yangına dayanıklılık yanında, bütünlüklü olarak yapının izolasyonunu da sağladığını ifade etti.

Kıbrıs

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.