1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “YAPILMASI GEREKENLER…”
“YAPILMASI GEREKENLER…”

“YAPILMASI GEREKENLER…”

Bazı sendika, siyasi parti ve örgütler, iş kazalarına karşı özel sektörde sendikalaşmayı ve örgütlenmeyi sağlamak için mücadeleyi yükseltecek...

A+A-

 

BAZI SENDİKA, SİYASİ PARTİ VE ÖRGÜTLER ÖZEL İŞYERLERİNDE SENDİKALAŞMA İÇİN MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİNİ AÇIKLADI

Bazı sendika, siyasi parti ve örgütler, iş kazalarına karşı özel sektörde sendikalaşmayı ve örgütlenmeyi sağlamak için mücadeleyi yükselteceğini açıkladı.

Yazılı açıklama yapan Dev-İş Genel Başkan Vekili Hasan Felek, birlikte hareket edecek parti, sendika ve örgütleri şöyle sıraladı:

“DEV-İŞ (Devrimci Genel-İş, Emek-İş, Petrol-İş), TÜRK-SEN, BES, GÜÇ-SEN, KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, BASIN-SEN, KTAMS, KOOP-SEN,  Feminist Atölye (FEMA), Mağusa Gençlik Merkezi (MAGEM), Mülteci Hakları Derneği (MHD), Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Bağımsızlık Yolu, Devrimci Komünist Birlik (DKB), Baraka Kültür Merkezi.”

Partiler, sendikalar ve örgütlerin  “İş cinayetlerine karşı özelde sendikalaşma” için yaptığı ortak basın açıklamasını aktaran Felek, son 5 yılda iş kazalarında ölen işçi sayısının 30’a ulaştığını belirterek, “Çalışırken ölmek istemiyoruz, özel sektöre sendika” dedi.

Felek, ülkede artık neredeyse her ay bir veya iki “iş cinayeti” yaşandığına, meydana gelen onlarca iş kazasında da birçok emekçinin yaralandığına işaret etti.

Geçen hafta biri Mağusa’da diğeri de Balıkesir köyünde olmak üzere yaşanan iki “iş cinayetinde” iki emekçinin hayatını kaybettiğini ifade eden Felek, 2015 yılı içerisinde iş kazalarında hayatını kaybeden emekçi sayısının Haziran ayı itibariyle 7’ye yükseldiğini kaydetti.

2014 yılında iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısının 6 olduğunu, bu yıl ise ilk 6 ayda 7’ye ulaştığını ifade eden Felek, son beş yıl içerisinde ise “iş cinayetlerinden” ölenlerin sayısının 30’a ulaştığını belirtti.

Felek, bu ürkütücü tablonun, sistemin acımasızlığını gözler önüne serdiğini ifade ederek, yetkililere suçlamalar yöneltti ve yaşanan ölümlerden dolayı ne bir istifa ne bir özür dileme olmamasını eleştirdi.

Hasan Felek, “son beş yılda ortaya çıkan bu tablodan gelmiş geçmiş hükümetler ile insan yaşamını hiçe sayan, tek kaygıları daha fazla kar elde etmek olan patronların sorumlu olduğunu” savunarak, işyerlerinde denetleme yapılmamak, sendikalaşma ve örgütlenme girişimlerinin engellenmesine göz yummakla suçladığı hükümet ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının halka hesap vermesi gerektiğini kaydetti.

“YAPILMASI GEREKENLER…”

Felek, “iş cinayetlerinin” önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:

“Uluslararası normlarda, yasalarımızla da belirlenmiş olan işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin, ILO düzenlemelerinin uygulanması. Kısacası yasaların uygulanması.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın şov yapmak yerine ciddi bir şekilde Bakanlık bünyesinde işçi sağlığı ve güvenliği ihlallerini denetleyecek kapasiteye ulaşarak, temel görevlerinden biri olan söz konusu denetimleri yerine getirmesi.

Hükümetin her hangi bir iş yeri açma izni için işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin uygulanmasını şart haline getirmesi.

İşyerlerinde sendikalaşmayı engelleyen işverenlere ağır yaptırım uygulanması. Sendikalaşmanın önünün açılması! Bunun patronlara ekstra primler ve teşvikler ödenerek değil, en temel insan haklarından biri olan örgütlenme hakkını engelleyenlere ağır yaptırımlar uygulayarak gerçekleştirilmesi.

Derhal iş mahkemelerinin kurulması! Gerek sendikalaşmaya karşı çıkan iş verenlerin gerekse de işçi güvenliği ve sağlığı kriterlerini uygulamayan işverenlerin hem  şu anki yasal mevzuat işletilerek yargılanması hem de kurulacak olan iş mahkemelerinde yargılanması.”

Felek, açıklamaya imza koyan sendika ve örgütler olarak derhal ve hızlı bir şekilde bu taleplerin yerine getirilmesini istediklerini ifade ederek, işyerlerinde iş cinayetlerinin önlenmesinin iki temel zemini olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:

“İKİ TEMEL ZEMİN…”

“Bunlardan biri; işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin uygulanması, denetlenmesi ve yerine getirmeyenlerin iş mahkemelerinde cezalandırılması.

Bir diğeri ise; hem iş ve çalışma huzurunun sağlanması, emekçilerin gasp edilen haklarının geri alınması hem de işçi cinayetlerinin önüne geçmek için özel sektörde sendikalaşmanın sağlanmasıdır.

Çalışma Bakanı bu yönde çalışmalar yaptığını ifade etse de bizler için söz konusu girişimler tatmin edici olmak şöyle dursun, en temel haklardan biri olan örgütlenme ve sendikalaşma hakkını sulandırmaktadır. Bizler patronlara prim artışlar ve teşviklerle ne sendikalaşmanın önünün açılacağını ne de iş cinayetlerinin engelleneceğini düşünmekteyiz!

Bunun yolu emekçilerin örgütlenme ve sendikalaşma hakkını garantiye alacak, koruyacak ve ileriye götürecek yasal değişikliklerle açılacaktır.

Bizler sendikalar, partiler ve demokratik kitle örgütleri olarak emeğin hakkını gasp edenlere karşı safları sıklaştırarak mücadelemizi yükselteceğiz. Yukarıda saydığımız taleplerin gerçekleşmesi için uğraşacak ve takipçisi olacağız."

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.