1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. YAŞ 13...
YAŞ 13...

YAŞ 13...

Diğer tutuklularla kalmaları sakıncalı

A+A-

 

Kuzey Kıbrıs’ta uyuşturucu kullanım yaşının 13’e kadar gerilemesi, hem aileleri, hem de konuyla ilgili uzmanları tedirgin ediyor. Trafik kazaları, saldırganlık, kavga, adam yaralama gibi birçok olayın temelinde uyuşturucunun bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, devletin gerekli önlemleri almamasından yakınıyor.

Uyuşturucu, Sigara ve Alkolle Mücadele (USAM) Derneği Başkanı Ayşe Gökyiğit, ülkenin en önemli sorunu haline gelen uyuşturucu ile mücadele konusunda planlı ve programlı hareket edilmesini istedi. Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel ise ülkeyi yönetenlerin uyuşturucu konusunda hiçbir koruyucu önlem almadığını ve sanki de böyle bir problem yokmuş gibi davrandıklarını söyledi.

Diğer tutuklularla kalmaları sakıncalı

Uyuşturucu kullanımı ile ilgili tedbir ve çalışmaların yeterli olmadığını USAM olarak yıllardır dile getirdiklerini belirten Ayşe Gökyiğit “Gerek arzın gerekse talebin azaltılmasına yönelik çalışmaların daha etkin, daha kapsamlı ve daha bilimsel  olarak yapılması gerekmektedir” dedi.

Gökyiğit şöyle devam etti:

Uyuşturucu ile ilgili cezaların revize edilmesi ve özellikle kullanıcı ve satıcı ayırımının yapılarak ceza uygulanmasına gidilmelidir. 18 yaş altı gençlerin Merkezi Cezaevi’nde diğer tutuklularla birlikte kalması sakıncalı olduğundan, onlar için ayrı bir yer ayarlanmalıdır. Ceza vermek tek başına çözüm değildir. Özellikle gençlerin bilinçlendirilerek, uyuşturucudan uzak tutulması sağlanmalıdır.

Uyuşturucu kullanma yaşının maalesef 13’e, hatta daha aşağılara düştüğü bilinmektedir. Öncelikle, risk grubu altında olan gençlere yönelik çalışmaların artırılması gerekmekte  ve 18 yaş altı gençlerin mahkeme-ceza bağlamında farklı bir süreçten geçirilmesinin daha doğru olacağı düşünülmektedir. Teşhir konusunda medyanın da duyarlı davranması gerekmektedir.
Uyuşturucu ile ilgili doğrudan bir Bakanlık olmasa bile yıllardır dile getirdiğimiz ‘Uyuşturucu İzleme,Kontrol ve Takip Merkezi”nin artık hayata geçirilmesi zorunluluk arz etmektedir ve USAM olarak yaptığımız girişimler sonucu nihayet geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu’ndan geçen bir kararla Başbakanlık bünyesinde  Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun oluşturulması uygun görülmüştür. Bu önemli bir adım olup, Komisyonun ilgili temsilcilerden  oluşmasını müteakip, bir an önce çalışmalara başlanması büyük önem taşımaktadır.”

Rehabilite merkezi yok
Uyuşturucu bağımlılığıyla ilgili tedavilerin Ülkemizde halen Barış Sinir ve Ruh Hastanesi’nde sürdürülüldüğünü, ancak Rehabilitasyon Merkezi’nin olmadığına dikkat çeken Ayşe Gökyiğit şöyle devam etti:

“Bu konu büyük önem arz etmekte ve tedavisi tamamlanan hastaların topluma yeniden kazandırılması yönünde rehabilite edici, meslek kazandırıcı, yaşam becerilerinin sağlanacağı bir merkezin oluşturulması, uyuşturucu ile mücadelede en önemli konuların başında gelmektedir.

Ülkemizde uyuşturucu ile mücadelede başarı kazanabilmek için beş strateji doğrultusunda hareket edilmelidir. Bunlar: arz azaltımı, talep azaltımı, bilgi toplama, uluslararası işbirliği ve araştırma-değerlendirme- koordinasyondur. Bu çalışmaların bir bütün halinde bilimsel temellere dayanılarak yürütülmesi çok önemlidir. Özellikle önleme çalışmaları, sorunun oluşmaması veya en aza indirgenmesi açısından öncelik kazanmalı, birey, aile, okul ve toplum düzeyinde önleme ve bilinçlendirme programları geliştirilmeli, maddenin yurda girişinin önlenmesi için de bilhassa giriş-çıkış noktalarında gerekli ekip ve ekipman sağlanmalı, denetimler etkinleştirilmelidir.

Başel: Kararlar zamanında alınamıyor
Uyuşturucu ile mücadelede ülkenin çok zayıf olduğunu belirten Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel “üzülerek söylüyorum ki uyuşturucu ile ilgili hiçbir koruyucu önlem alınmamıştır. Sadece Gençlik Dairesi tarafından yürütülen kullanımı azaltıcı eğitim programları yapılıyor. Bizim ülkemizde hiçbir önlem zamanında alınmıyor, örneğin sentetik bir uyuşturucu olan Bonzai’nin yasaklı maddeler sınıfına alınması tam 3.5 yıl sürdü. Yani tam 3.5 yıl bu ülkede bonzai serbestçe kullanıldı ve satıldı” dedi.

Başel şöyle dedi:

“ Şimdi aynı konuda benzer maddeler var ve tüm uyarılarımıza rağmen malesef bu konuda da çok yavaş hareket edilmektedir.

Bu güne kadar rehabilitasyon konusunda hiçbir adım atılmadı, devlet bunu çok acil organize etmelidir, bu konuda bir gün bile beklenmemesi lazım. Bilinmelidir ki hiçbir kullanıcı tedavi olmadan bu illetten kurtulamaz, birisine ceza verseniz bile tedavi olmadığı için cezası bittiği zaman ayni suçu yeniden işleyecektir. Ayrıca her içici potansiyel bir satıcıdır da, çünkü para bulamayan içici bunu yasaklı madde satarak elde etmeye çalışacaktır, bunu da yeni içiciler yaratarak sağlamaya çalışacaktır. Bu sebepledir ki sayın Sağlık Bakanının dediği gibi ihaleye çıkacağız, yapacağız demek işi ertelemektir. Uyuşturucu konusu bu ülke için çok büyük bir sorundur ve bununla mücadele için hemen harekete geçilmesi gerekmektedir”.

Çocuk hakları dikkate alınmıyor

Suç işleyen 18 yaş altındaki çocukların mahkemeye çıkarılıp teşhir edilmesinin doğru bir hareket olmadığını ve çocuk haklarının ihlali anlamına geldiğini belirten Başel şöyle dedi:

“Bu yaş grubu çocukların mahkemesi kapalı yapılmalı ve ardından da ıslahevine gönderilmelidir. Yine çocukların poliste 3, 4 gün tutulması da son derece sakıncalıdır. Bir diğer önemli konu ise küçük yaşta suç işleyen çocukların bu suçları sicillerine işleniyor ve bir ömür bunun sıkıntısını yaşıyorlar. Bu sebeple de her sicil affı konusunda yeniden bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Bugün iktidarda bulunan ve sosyalist bir parti olduğunu iddia eden CTP, malesef belli çevrelere hizmet etmeye devam ediyor. Ülke için elzem olan bir ıslahevinin kurulması için sadece bakanlar kurulu yeterlidir, yani yeni yasaya da ihtiyaç yoktur. Ama belirttiğim gibi CTP’nin böyle bir kararı alması pek işine gelmiyor.”

 

Vatandaş ne dedi ?

İlkin Cabacaba
Bence çocukların uyuşturucu kullanımını engellemek, ilk önce ailelere düşen bir görev. Daha sonra ise bu görev okullardaki öğretmenlerine düşüyor. Okullarda öğretmenlerinin bilgilendirmesi doğrultusunda çocuklar uyuşturucudan uzak tutulabilir. Ders gibi okullarda uyuşturucunun zararları öğretilebilir, çocuklara spor gibi branşlar aşılanabilir. Polisin 13-14 yaşındaki çocukları uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle mahkemeye çıkarmasını doğru bulmuyorum. Bunun yerine çocuklara uyuşturucu satanların bulunup tutuklanması gerek. Çocukları doğru yönlendirebilecek bir birimin ülkemizde olmadığı gibi, olanlarda doğru düzgün görev yapmıyor. Çocukları ufak yaşta mahkemeye çıkararak hem deşifre ediyorlar, hemde onları uyuşturucu satıcılarının önüne atmış oluyorlar. Uyuşturucuyu haberlerden okuduğumuz kadarıyla Güney Kıbrıs’tan satıcıların temin ettiğini biliyoruz. Bunun da önüne polis pek geçebildiğini sanmıyorum. Zaten geçmiş olsa her geçen gün bu kadar kişi uyuşturucudan tutuklanmaz.

Yıldız Kısmet
Güney Kıbrıs’tan satıcıların ülkemize geçirdiği bonzai, ülkemizde ufacık çocuklara satılıyor. Ailelerin ilgisizliği, sorumsuzluğu yüzünden birçok ufak yaştaki çocuk, daha küçük yaşta uyuşturucu kullanmaya başlıyor. Polis tarafından da içtiği tespit edilince, tutuklanarak mahkemeye çıkarılıyorlar. Daha önceki gün 14 yaşında bir çocuğu uyuşturucu içtiği için mahkemye çıkardılar. 14 yaşında bir çocuğun mahkemeye çıkarılarak, halk önünde teşhir edilmesi ne kadar doğru tartışılır. Bir birimin veya ilgili bakanlık artık kimse bu konuya bir el atarak önlenmesi için uğraşılmalı. Aileler bilinçlendirilerek çocukları uyuşturucudan uzak tutulmalı. Çocukları tutuklayıp, mahkemye çıkarılmak yerine, bu çocuklara satanlar tespit edilip tutuklanmalı. Ufacık çocuğun mahkemeye çıkarılması doğru değil.

Meryem İskifoğlu
Bana göre çocukların uyuşturucuya itilmesinin başlıca sebebi, aileleridir. Ailelerinin ilgilenmemesi ve çocukları hakkında yeterli araştırma yapmaması onları kötü yollara sürüklüyor. Ben 4 çocuk sahibiyim. En büyük çocuğum 21 yaşında ve bugüne kadar hepsiyle elimden geldiği kadar ilgilendim. Hepsinin arkadaşlarını, durumlarını araştırdım. Bu tür çocuklarla da ilgilenmesi araştırma yapması gereken bir kurum olmalı. Uyuşturucu kullanımına başlayan çocukları hergün gazetelerde görüyoruz. 14 yaşında, 13 yaşında ufacık çocuklar uyuşturucuya itiliyor. Bunları polisin tutuklamak yerine tedavi ettirmesi bence daha doğru olur. Çocukları mahkemeye çıkararak, ileriki hayatları da etkiliyorlar. Psikolojisi bozulan çocuk, hem çevresinden, hemde okulda kötü bir muameleye maruz kalabiliyor.

Serap Karadağ
14 yaşında, 13 yaşında çocukların uyuşturucuya itilmesinin sebebi, bana göre sosyal çevresidir. Televizyonlar, radyolar, gazeteler, hatta arkadaş çevresi çocuğu uyuşturucuya itiyor. Ailenin de tabi ki etkisi var fakat en büyük etken bence bunlar. Televizyonda yayımlanan programlarda olanları gören çocuklar, uyuşturucuyla ilgilenmeye başlıyor. Uyuşturucu eskiden bu kadar çok ülkemizde yaygın değildi. Şimdi ise herkes neredeyse kullanıyor. Güney Kıbrıs’tan bonzai denilen bu uyuşturucunun geçirildiğini duyuyoruz. Polis nasıl oluyorda buna engel olamıyor? Çocuğu uyuşturucu kullandığı için mahkemeye çıkarıyorlar daha sonrada çocuğu tüm çevresi içerisinde daha küçük yaşta teşhir ederek, onu içinden çıkarılamaz bir duruma sokuyorlar. Sizce bu durum doğru mu? Bana göre değil. Bunun yerine çocuklar için kurulan bir birim çocukla konuşup, uyuşturucuyu nereden ve nasıl temin ettiğini öğrenip, daha sonra çocuğu tedavi ettirmeli. Bu çocuklara uyuşturucuyu satanlarda tespit edilip tutuklanmalı.

Serap Özdemir
Her geçen gün ülkemizin ufak yaştaki çocuklarının uyuşturucu batağına düştüğünü görüyoruz. Yazık değilmi bu çocuklara? Hadi onu geçtim, bu çocukların mahkemeye çıkarılması ne kadar doğru? Çocukları tedavi ettirerek, onlara okulda ve ailelerine bilgi vererek onların nasıl uyuşturucudan uzak tutulacağının öğretilmesi gerekirken, çocuklar halk önünde rezil ediliyor. Güney Kıbrıs’tam getirilen bu bonzai adı verilen uyuşturucunun ülkeye geçişini engel olmak yerine çocuklarımızı mahkemelerde rezil ediyorlar. Clublar, barlar, hatta okulların etrafında önlemlerde alınmalı tabi ki.

Mustafa Törün
Bana göre çocukların ufak yaşta uyuşturucu kullanmasının sebebi psikolojilerinin bozuk olması. Neden mi bozuk. Bunun nedeni Türkiye’nin bize yıllardır paraya alıştırması. Yıllarca insanımıza alıştırılan paralar, 13. Maaşıdır, yüksek maaşlardır. Bu durumu biz çocuklarımıza da alıştırdık. Hükümet bir anda bu parayı çekince çocuklar hatta büyükler herkesin dengesi bozuldu. Şu anda çocukları uyuşturucudan, kötü durumlardan korumak için görevlendirilmiş birimimiz var. Fakat bu birim yeterli değil. Çocukların ben mahkemeye çıkarılmasını da doğru bulmuyorum. Bunun yerine çocuğun tedavi edilmesi ve gerçek suçluların tutuklanması gerekiyor. Okullarda bir görevli olmalı. Bu görevliler, her gün çocukları takip edip, çocukların ne yaptığına dair bir rapor hazırlamalı.

Sedat Mete
Ufacık bir adada yaşıyoruz. İstanbul’un bir semti büyüklüğündeki bu adada, çocuk yaştaki kişilerin mahkemeye çıkarılarak, onları tüm adaya teşhir edilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Uyuşturucunun  ülkeye girşinin engellenmesi, Güney Kıbrıs’tan ülkemize açılan sınır kapılarının daha düzgün denetlenmesi gerekiyor. Okullarda önlemlerin de alınması gerek tabi ki.

Aydın Lisani
Uyuşturucu kullanımının en büyük nedeni yanlış arkadaş ortamlarıdır, uyuşturucu ile ilgili bir bakanlık mutlaka oluşturulmalıdır ancak bu şekilde devlet etkin bir biçimde mücadele etmiş olur. Normalde küçük yaştaki çocukların mahkemeye  çıkarılmaması lazım ancak uyuşturucu çok küçük yaşlara indiyse, çıkarmak caydırıcı olabilir. Uyuşturucu maddeler ülkeye Rum kesiminden geliyor. Uyuşturucu ile mücadele yetersizdir, havalimanı, limanlar ve sınır kapılarında sürekli narkotik ekipleri ve dedektör köpekler olmalıdır.

Enis İnönü
Uyuşturucu bence yasak olduğu için artarak kullanılmaya devam ediliyor, yasaklar her zaman tatlıdır. Uyuşturucu ile mücadele için bir bakanlık oluşturulmalıdır. Uyuşturucuyu tedavi yöntemi ile yok edebilirsiniz, 13 yaşındaki çocukları basının önüne malzeme olarak sunarak uyuşturucu ile mücadele edilemez. Bence uyuşturucu maddeler Rum kesiminden geliyor.  Bana göre uyuşturucu ile mücadele şu an için yetersizdir, denetimlerin arttırılması gerekmektedir.

Serdar Ateş
Gençlerin yanlış çevre seçmeleri uyuşturucu kullanımı için bir etkendir, konu ile ilgili bir bakanlık oluşturulmalıdır. Bana göre yaşı ne olursa olsun bu suçu işleyen herkes mahkemeye çıkarılmalıdır, ancak bir an önce ıslah evleri de kurulmalıdır. Mafyaların aracılığı ile uyuşturucu maddelerin ülkeye geldiğini düşünüyorum. Şu anda uyuşturucu ile mücadele kesinlikle yetersizdir, denetimlerin mutlaka arttırılması gerekir.

Nuri Yılan
Gençlerin yanlış arkadaşlıklar edinmesi, ailelerin çocuklarını aşırı serbest bırakması, uyuşturucu kullanımının artmasındaki en önemli nedenlerdir. Uyuşturucu ile ilgili direkt bir bakanlık oluşturulmalıdır, bence küçük yaştaki çocukların mahkemeye çıkarılmaması lazımdır, davalarının Yargıç odasında görülmesi gerekir. Çünkü bu çocuklar deşifre oluyorlar, ondan sonra toplum tarafından da dışlandıkları için bu illete devam ediyorlar. Deşifre olmayan bir kişinin uyuşturucudan vazgeçme şansı daha fazladır. Bence uyuşturucu maddeler KKTC’ye Rum tarafından geliyor. Şu anda uyuşturucu ile ilgili mücadeleyi yeterli bulmuyorum, personel az, narkotik köpekleri az, bu şekilde çok zor önlenir.

Ali Acar
Ailelerin çocuklarına karşı fazla taviz vermesi, çocuklarının her istediklerini yapmaları, ceplerinden parayı eksik etmemeleri ve çocukların edindiği yanlış arkadaşlıklar yüzünden uyuşturucu kullanan sayısı her geçen gün artıyor. Polis ve gümrük memuru arkadaşlarımızın tüm çabalarına rağmen uyuşturucu kullanımının önüne geçilemiyor. Tabi yakalanan uyuşturucu zanlılarının da yok denecek kadar az ceza almaları da uyuşturucu kullanımını ve ülkemize uyuşturucu girişini kolaylaştırıyor. Daha caydırıcı cezalar verilirse bu tür suçların azalacağını tahmin ediyorum. Uyuşturucu ile ilgili bir bakanlık değil de bi dernek veya birlik gibi bişey de oluşturulabilir.  14 yaşındaki çocukların mahkemeye çıkarılması bence yanlıştır, o yaştaki çocuk henüz ergenlik çağında bile değildirler ve istenilen şekilde yönlendirilebilirler. Uyuşturucu maddeler ülkeye limanlar, havalimanlarından girmektedir. Uyuşturucu ile mücadele yetersizdir, bunun kanıtı ise uyuşturucu kullanımı azalmıyor aksine her geçen gün ürpertici bir şekilde artıyor.

Diyalog

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.