Lefkoşa Surlariçini Koruma Derneği, Arasta ve Asmaaltı’nın 29 Kasım’da yayalaştırılacağının belirtildiği projeyi eleştirerek, yeni bir huzursuzluk yaratıldığını belirtti.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nin açıklamalarına karşı bildiri yayınlayan dernek, sert eleştirilerde bulundu.

Dernek açıklamasında, “Bölgeye otopark kazandırmak için çalışma yapıldığını ve yeni otoparkların kullanıma açılması için farklı alternatiflerin değerlendirilmekte olduğunu söyleyen belediye temsilcisi, çalışmalarının bu noktada tamamlanmamış, hazır olmadığını açıklamış oluyor. Projenin tam netleşmediğini halkımıza duyurmuş oluyor. Aynı açıklamada Asmaaltı ve Arasta’yı 30 gün sonra araç trafiğine kapatacağını duyuruyor ve yeni bir huzursuzluk yaratıyor” ifadelerine yer verildi.

Arasta ve Asmaaltı’nın “Surlariçinin en canlı olması gereken ancak şu anda komada olan bölge” diye nitelenen açıklamada, belediye temsilcisinin, Surlariçi’nin canlılığını kimin komaya soktuğunu sorgulamadığı kaydedildi.

Açıklamada şöyle denildi:
“Daha önce yapılan hatalara düşülmemesi için hangi tedbirler alındı? Yoksa Surlariçi kendiliğinden mi öldü? Çok doğru düşünerek Surlariçi’nin yeniden eski, güzel ve kalabalık şekline dönüştürülmesini arzu eden Belediye, ne yapıldı ve kim yaptı ki Surlariçi eski, güzel ve kalabalık şeklini kaybetti sorusunu sormuyor. Bu anlamda Surlariçi’ni komaya sokanın Belediye’nin ta kendisi olduğunu göz ardı ediyor.

Surlariçi’nin başına ne geldiyse belediyeden dolayı geldi ve doğru tedbirler alınmazsa Surlariçi şu an Belediye tarafından yeni bir darbe almanın eşiğindedir.

Şehir merkezinin mekanize araç trafiğine kapama uygulaması, ilk olarak savaş sonrası İngiltere’nin
yeni şehirlerinde görülür ve son derece başarısız oldukları kabul edilir. Arz-talep dengelerin doğru kurulmadığı her proje, her ilişki başarısız olmaya mahkumdur. Uzaktan görünen ve göze hoş gelen bir projeyi güzel görünüyor diye alıp istediğiniz yere oturtamazsınız.

Yüksek nüfus ve hareketli nüfusun yarattığı talep ile hayat bulan ve hayatta olan bir şehirde, Londra’nın Earls Court/Notting Hill bölgesinde gerçekleştirilen bölge yayalaştırma projesi, (Portobella Road) renkli, ışıklı, 7/11 açılış-kapanış saatleri ve içki satış lisanslarına göre alkol satış yasalarının dahilinde uygulandı.

Bu tür ön hazırlıklar, yasalar, kurallar, düzen ve teşvik olmadan sadece trafik akışını durdurmak, 3 gün şölen düzenleyip şişirme bir etkinlik yaratmak Surlariçi’ne kalıcı canlılık getirmeyecektir ve endişeliyiz ki var olan ve herkesin yetersiz bulduğu canlılığı daha da azaltacaktır.

4. gün ne olacak? Dükkanlar kaça kadar açık kalabilecek? Alkol lisans yasası var mı? 7/11 yasası uygun görülüyor mu? CTP Hükümetinin daha önceki yönetim döneminde ısrarlı olduğu iş yerlerinin ve süpermarketlerin saat 17.00’de kapatma ısrarı devam edecek mi? Polis 7/24 yaya olarak Surlariçini devriye edecek mi? Arasta’nın arka sokaklarının fuhuş yuvası olmasını engellemek için neler düşünüldü? Otopark yerleri ve kapasitesi netlik kazanmadı... Arasta, Karababa ve Selimiye mahallelerindeki hizmetleri aksatmayacak besleyici yol düşünülmedi...

Kalıcı canlılığı sağlayacak ekonomik yatırım programı belirsiz...Mekanize araç trafiğine kapalı yolları başarıya ulaştıran ana faktörlerden hiçbiri bugün Asma altı ve  Arastada mevcut değil. Yüksek nüfus yok, hareketli nüfus yok, 7/11 yasası yok, alkol satış yasası eksik. Bütün bu soru işaretlerine rağmen halkımızın iradesi ile seçilen bir Belediye Başkan ve Meclisine alacağı kararlarda destek vermeğe hazırız. Fakat Belediyemizden lütfen, Lefkoşa Surlariçinin sadece Asmaaltı ve Arasta’dan ibaret olmadığını anlamasını, halkımızın endişelerine kulak vermesini, Lefkoşa Surlariçi’nde yeni bir darbe ve yeni bir çökertilmiş Yediler mahallesi yaratmaması için yukarıdaki soru işaretlerinin netleştirilmesini ve halkımıza duyurmasını istirham ederiz.”