Şeyh Nazım Kıbrısî’nin ölümünün üzerinden 13 gün geçti. Lefke’deki dergâhta sürekli gelip giden ziyaretçilere rağmen buruk bir sessizlik hâkim…

abası Şeyh Nazım tarafından yerine geçip, silsileyi devam ettirmekle görevlendirilen Şeyh Mehmed konuştu. Babasından devraldığı görev için “Şeyh bizi tayin etti. Maalesef beni tayin etti. Ağır yüktür. O tayin ettikten sonra elimizden geleni yapacağız” diyor…

İngiltere tahtının vârisi Prens Charles'ın Şeyh Nazım Kıbrısi’nin ülkeye gelerek Şeyh Nazım Kıbrısi’nin kabrini ziyaret edeceği haberleriyle ilgili soru yönelttiğimiz Şeyh Adil, “Charles’ın vaziyeti münasip değildi. Zor, burada bile bir insan dergâha gelse utanarak gelir… Bir kraliçenin oğlu gelirse… Yavaş durduklarına bakmayın hoşlarına gitmezdi” diye konuşuyor.

Şeyh Adil Charles’la ilgili olarak yönelttiğimiz, “O da Şeyh Nazım’ın müridi miydi?” sorumuz üzerine, “Müslüman olan Lort’lar vasıtasıyla daha fazla şey yapıyordu. Ortaya çıkmak istemiyordu diye. O vasıtayla… Şeyh efendi fazla açık vermek istemiyordu” diye yanıt veriyor.

Nakşibendî tarikatı lideri Şeyh Nazım Kıbrısi’nin ölümünün üzerinden 13 gün geçti. Dünyanın birçok ülkesinden müridi Şeyh’in ölümünün ardından Lefke’ye kabrini ziyarete gitti. İngiltere tahtının veliahdı Prens Charles’tan, TC Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a birçok önemli ismin de ziyarete gelmesi beklendi.

Öte yandan, hemen hemen her gün, dergâh, gerek ülkeden gerekse yurt dışından misafirleri ağırlıyor.

Lefke’deki dergâhta sürekli gelip giden ziyaretçilere rağmen buruk bir sessizlik hâkim. Ziyarete gelenler, okudukları dualar ve bildirdikleri taziyelerin ardından her fırsatta Şeyh Nazım Kıbrısi ile anılarını ve onun ne kadar büyük bir insan olduğu konuşuyorlar…“Bu adamda bir şeyler vardı. 3 metreye 3 metre kazılan mezara sığamadı… Düşünsenize boyu 1.60’lardaydı…” diyenler, Mayıs başında yağan şiddetli yağmurları Şeyh’in ölümüne bağlayanlar…

Babası Şey Nazım tarafından yerine geçirilip, silsileyi devam ettirmekle görevli Şeyh Mehmed Adil konuştu. Şeyh Adil, babası Şeyh Nazım Kıbrısi’nin ölümünün ardından dergâha ziyarete gelenleri ve basında yer alan haberleri değerlendirdi. 

Daha çok kişi gelecekti…

Şeyh Mehmed Adil, İslam’a göre, vefat edeni hemen gömmek gerektiği nedeniyle, babası Şeyh Nazım’ın öldüğü 7 Mayıs’ta akşam namazının ardından hemen defnedildiğini, eğer defnedilmemiş olsa, dünyadan daha çok kişinin cenaze için adamıza geleceğini söylüyor. Soru üzerine ziyarete gelenler konusunda da konuşan Şeyh Adil,  “Malezya’dan Sultanın çocukları geldi. Şeyh Bey’in müritleridir. Endonezya’nın eski Başbakanı buradaydı, Ürdün’den geldiler. Ürdün Kralı’nın oğlu da buradaydı. Rum tarafından Amerikan Elçiliği bir taziye mesajı gönderdi. Bir arada Başpiskopos da hastaneye ziyarete gelecekti, ancak gelmedi” diyor. Röportajımızın ardından TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da dergâha ziyarette bulunanlar arasına girdi.

“Çünkü Charles’ın vaziyeti münasip değildi”

Öte yandan, duyurulan İngiltere tahtının vârisi Prens Charles'ın ülkeye gelerek Şeyh Nazım Kıbrısi’nin kabrini ziyaret edeceği, ancak daha sonra Charles’ın programında böyle bir ziyaret bulunmadığı belirtilen haberlerle ilgili soru yönelttiğimiz Şeyh Adil, bu konularla daha çok kardeşi Bahaddin’in ilgilendiğini söylüyor…

Şeyh Adil, “O da Şeyh Nazım’ın müridi miydi?” sorumuz üzerine, “Müslüman olan Lort’lar vasıtasıyla daha fazla şey yapıyordu. Ortaya çıkmak istemiyordu diye. O vasıtayla… Şeyh efendi fazla açık vermek istemiyordu. Çünkü Charles’ın vaziyeti münasip değildi. Zor, burada bile bir insan dergâha gelse utanarak gelir… Bir kraliçenin oğlu gelirse… Yavaş durduklarına bakmayın, hoşlarına gitmezdi” diye konuşuyor.

“Şey Efendi’nin güzel, enteresan mizah yönü kuvvetliydi”

Bekledikleri özel isimler olup olmadığı konusundaki sorumuz üzerine de “Kıymetli babamız gitti. Gelene fayda olur. Bizim bir beklentimiz yok” diye yanıt veren Şeyh Adil, babasına olan benzerliği konusundaki söylemimiz üzerine ise “Çok benzetiyorlar…” şeklinde yanıt veriyor.

Öte yandan, Şeyh Nazım Kıbrısî hakkında da kısaca bir yorumda bulunan Şeyh Adil, “Şeyh Efendi’nin güzel, enteresan, mizahi yönü kuvvetliydi. Ciddi mi, şaka mı konuşuyor anlamazdın. Söyleyeceğini söylüyordu…” dedi.

“Maalesef beni tayin etti. Ağır yüktür”

Şeyh Nazım Kıbrısî tarafından tarikatı yönetmekle görevlendirilen Şeyh Adil, bu konuda kendisine yönelttiğimiz soru üzerine ise, “Şeyh olmak medrese işi değil… Değişik bir şeydir. Şeyh bizi tayin etti. Maalesef beni tayin etti. Ağır yüktür. O tayin ettikten sonra elimizden geleni yapacağız” diyor…

Haberal Kıbrıslı