1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. YEŞİLIRMAK DİRENİŞİ VE BÜTÜNLEŞME GÜNÜ KUTLANDI; ŞEHİTLER ANILDI
YEŞİLIRMAK DİRENİŞİ VE BÜTÜNLEŞME GÜNÜ KUTLANDI; ŞEHİTLER ANILDI

YEŞİLIRMAK DİRENİŞİ VE BÜTÜNLEŞME GÜNÜ KUTLANDI; ŞEHİTLER ANILDI

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum tarafına çağrı yaparak, “gelsinler bir takvim üzerinde anlaşalım ve artık Kıbrıs konusuna bir nokta koyup çatışmaların durmak bilmediği bölgemiz için örnek olalım” dedi.

A+A-

RUMLARA ÇAĞRI YAPAN EROĞLU “GELSİNLER ÇATIŞMALARIN DURMAK BİLMEDİĞİ BÖLGEMİZ İÇİN ÖRNEK OLALIM” DEDİ

“YENİ BİR İVME GEREKİR. GARANTÖR ÜLKELER TÜRKİYE, YUNANİSTAN, İNGİLTERE, KIBRIS TÜRK VE RUM TARAFI OLARAK MASAYA OTURALIM ÇÖZÜME YÖNELELİM”

“ ‘ÖNCE TÜRKLER TOPRAK VERSİN’ DİYE MESAJLAR UÇURMAK ÇÖZÜM İSTEMEMEK, MASADAN KAÇMAKTIR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum tarafına çağrı yaparak, “gelsinler bir takvim üzerinde anlaşalım ve artık Kıbrıs konusuna bir nokta koyup çatışmaların durmak bilmediği bölgemiz için örnek olalım” dedi.

Eğer niyet antlaşma ise, oyalama taktikleri yapılmıyorsa, Kıbrıs konusunun çözümüne yeni bir ivme kazandırma gerektiğini  belirten Eroğlu, şöyle konuştu:

“Biz buna da varız. Garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan, İngiltere, Kıbrıs Türk ve Rum tarafı olarak masaya oturalım çözüme yönelelim.

Biz al-ver yoluyla müzakerelerde ilerleme sağlanmasına da varız ama bize peşin olarak “önce şunu verin, sonra bunu isteriz. Bunlar olursa masaya otururuz” dayatması yapılmasına asla razı olmayız.”

Rum lider Anastasiades’le, eski lider Hristofyas’la kaldıkları noktadan görüşmelere devam etmeye, kısa sürede sonuç almaya ve 2014 yılı içinde bir antlaşma imzalamaya hazır olduklarını vurgulayan Eroğlu, “Kaldığımız yerden devam etmeyi kabul etmemek, ‘önce Türkler toprak versin’ diye mesajlar uçurmak çözüm istememek, masadan kaçmaktır” dedi.

TÖRENLER

Yeşilırmak Direnişi ve Bütünleşme Günü, kutlandı; 39. yıldönümü kutlanan direnişin şehitleri de anıldı.

Yeşilırmak’taki ilk tören saat 17.00’de şehitlikte düzenlendi. Tören protokol sırasına göre çelenk konulmasıyla başladı. Saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından şehitlik özel defteri imzalandı. Şehitler için dua okunmasının ardından şehitlik gezildi ve mezarlara çiçek bırakıldı.

Şehitlikteki törenin ardından, Yeşilırmak’taki Atatürk Büstü önünde ikinci tören düzenlendi.

Tören, protokol sırasına göre çelenklerin konulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Yeşilırmak Muhtarı Ersoy Köycü ve 49. Piyade Alayı’ndan Piyade Yarbay Ahmet Özdemir  günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yaptı, Yedidalga İlkokulu’ndan bir öğrenci de şiir okudu. Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun da konuştuğu tören, resmi geçitle sona erdi. Törenin ardından izaz ikram yapıldı

Törene Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yanı sıra Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı’nı temsilen 39. Tümen Komutanı Tümgeneral İbrahim Yılmaz, GKK Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, bazı bölge milletvekilleri, devlet ve hükümet yetkilileri, askeri yetkililer , siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

CUMHURBAŞKANI EROĞLU

Cumhurbaşkanı Eroğlu, yaptığı konuşmada, Yeşilırmak direnişine katkı koyan, Yeşilırmak’ın özgür topraklarla birleşmesi için büyük gayret sarf eden tüm gazileri minnet ve şükranla, şehitleri ve aralarında olmayanları rahmetle andıklarını belirtti.

“Tabii ki Yeşilırmak’ın özgür topraklara katılması ve 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı denildi mi o dönemin Anavatan Türkiye Başbakanı Sayın Bülent Ecevit’i ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı de rahmet ve şükranla anmamak kaçınılmazdır” şeklinde konulan Eroğlu, şöyle devam etti:

“Yeşilırmaklı direndi, Mehmetçik ve Mücahit’in destansı mücadelesiyle bugünkü sınırlarımız çizildi ve Rum tehdidinden kurtulmak için özgür bölgeye katılma talebinde bulundu, Rahmetli Ecevit başkanlığındaki hükümet de harekete geçerek Yeşilırmak’ın özgür topraklara katılması kararını uygulamaya koydu.

Tarih Kıbrıs Türk halkının 1950’li yıllarda ivme kazanan özgürlük ve egemenlik mücadelesini altın harflerle yazacaktır.

Kıbrıs Türk halkı milli benliğine, dini aidiyetine bağlılığını, bu topraklarda en az, farklı bir dine ve milli aidiyete sahip olan Rum komşuları kadar özgür ve egemen olmak istediğini toplu katliamlara maruz kalma, şehitler verme, ambargolarla yaşamak pahasına ortaya koymuştur.”

“1974 MİLATTIR”

1974’ün, Kıbrıs Türk tarihi açısından bir milat, karanlıktan aydınlığa geçiş olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, kimsenin 20 Temmuz 1974 öncesi Kıbrıs’ta olup bitenleri yok sayarak Kıbrıs meselesine yaklaşamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades’e göreve geldiği Şubat ayından bu yana görüşme çağrısı yaptığını, ama henüz bir yanıt alamadığını; geçtiğimiz ay mektup gönderdiğini, düşüncelerini anlattığını, ona da henüz yanıt almadığını kaydetti..

“NİYETİMİZ KALINDIĞI YERDEN DEVAM EDİLMESİ”

Eroğlu, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiades’in görüşmelere toprak konusundan başlanması şeklinde bir önerisi olduğunu kaydetti ve BM Genel Sekreteri ile yapmış oldukları ı görüşmelerde bütün konular üzerinde anlaşıldıktan sonra, en son toprak konusunu ele almak şeklindeki görüşlerini ortaya koyduklarını belirtti.

Eroğlu, “Buradan bir kere daha bunu size aktararak Sn. Anastasiades’e bir mesaj gönderme düşüncesindeyim” dedi.

“Türk tarafı olarak niyetimiz antlaşma beklentimiz kalındığı yerden görüşmelere devam edilmesidir” diyen Eroğlu, şöyle devam etti:

“Rum komşularımız gelsinler bir takvim üzerinde anlaşalım ve artık Kıbrıs konusuna bir nokta koyup çatışmaların durmak bilmediği bölgemiz için örnek olalım.

Eğer niyet antlaşma ise, oyalama taktikleri yapılmıyorsa, Kıbrıs konusunun çözümüne yeni bir ivme kazandırmamız lazım. Biz buna da varız.

Garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan, İngiltere, Kıbrıs Türk ve Rum tarafı olarak masaya oturalım çözüme yönelelim.

Biz al-ver yoluyla müzakerelerde ilerleme sağlanmasına da varız ama bize peşin olarak “önce şunu verin, sonra bunu isteriz. Bunlar olursa masaya otururuz” dayatması yapılmasına asla razı olmayız.”

“ÖNEMSİYORUM”

Anastasiades’in, mektuba yanıtını önemsediğini dile getiren Eroğlu, “umut ediyorum ki yapıcı, çözüme, barışa yönelik bir düşünce içerisinde bize yanıt verilir. Umut ediyorum diyorum çünkü ne yazık ki Sayın Anastasiades’in demeçleri olumsuz” dedi.

Anastasiades, geçtiğimiz günlerde bir törende yaptığı konuşmada yine bildik Rum tezlerini sıralayarak Kıbrıs konusunun bir işgal sorunu olduğunu iddia ettiğini, Kıbrıs’ı Türk ordusundan kurtaracaklarından, vatanı birleştireceklerinden dem vurduğunu dile getiren Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“SAYIN ANASTASİADES BOŞUNA HALKINIZI KANDIRMAYINIZ”

“Değerli Yeşilırmaklı kardeşlerim buradan kendilerine bir kez daha sesleniyorum: Sayın Anastasiades boşuna halkınızı kandırmayınız. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Türk Barış Harekatı Ada’nın Yunan işgali altına girmesinin engellenmesi için, Türk Halkı’nın can ve mal güvenliğinin sağlanması, özgürlük ve egemenlik haklarının korunması adına yapıldı.

Niyet işgal olsaydı iş başka olurdu. Kıbrıs sadece Kıbrıs Rumları’nın değil bizim de vatandaşımızdır.

Rum-Yunan ikilisinin saldırganlıkları dolayısı ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rum Devleti’ne dönüşmesi üzerine 20 Temmuz 1974 sonrasında yeni bir coğrafya oluşturur ve şu anda Kıbrıs’ta iki Devlet vardır.

Kıbrıs’ta bir çözüm isteniyorsa mevcut gerçeklerden hareket edilmek zorunluluğu vardır. Aksine bir çözüm zorlama olur ve yaşama şansı bulmaz, bulamaz.

Daha önce de ifade ettiğim üzere biz Sayın Anastasiades’le, Sayın Hristofyas’la kaldığımız noktadan görüşmelere devam etmeye, kısa sürede sonuç almaya ve 2014 yılı içinde bir antlaşma imzalamaya hazırız.

Kaldığımız yerden devam etmeyi kabul etmemek, “önce Türkler toprak versin” diye mesajlar uçurmak çözüm istememek, masadan kaçmaktır.

Unutulmasın ki toprağın en son olarak konuşulacağı sürecin başından anlaşılmıştır.

Değerli kardeşlerim altını yeniden çiziyorum;  Dün Yeşilırmak’ta özgürlüğümüz için nasıl mücadele ettiysek, bugün de aynı azim ve kararlılıkla hürriyetimizi koruyacağız. Yeşilırmak, bizim için özgürlük mücadelemizde meşalelerimizden biridir. İçimizdeki özgürlük ateşi gücünü bu mücadelelerden almaktadır.”

“MİLLİ BİR DAVADIR”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs konusunun “milli bir dava” olduğunu vurgulayarak, son zamanlarda buna da sık sık vurgu yapma zorunluluğu hissettiğini çünkü akıl karıştırmaya çalışanlar olduğunu söyledi.

Kıbrıs davasını Anavatan Türkiye Hükümeti ile tam bir uyum ve görüş birliği içinde yürüttüklerini kaydeden Eroğlu, Kıbrıs konusuna yaklaşırken temel hareket noktamız halkımızın özgürlüğü, güvenliği, refahı ve mutluluğu olduğu kadar Anavatan Türkiye’nin tarihi hakları ve stratejik çıkarlarıdır da” dedi.

“KIBRIS DÜNYANIN ÇOK STRATEJİK BİR NOKTASINDADIR”

“Mısır’daki son gelişmeler ve İngiliz üslerinin üstlenmesi olası rolü de göstermektedir ki Kıbrıs Dünyanın çok stratejik bir noktasındadır ve bunu göz ardı etmek mümkün değildir” şeklinde konuşan Eroğlu, şunları dile getirdi:

“Ve kimse merak etmesin, spekülasyonlara kulak vermesin Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türk Halkı’nın tarihi bağları, bir birlerine olan saygı ve sevgileri sarsılmazdır. Kimsenin bu ilişkileri bozma, bundan medet umma şansı yoktur.

Bizim için Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs’taki etkin ve fiili garantisinin devamı, karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı ilişkilerin geliştirilmesi esastır.

Değerli Yeşilırmaklılar, sevgili Kıbrıs Türk Halkı belki istediğimiz noktada değiliz ama inanınız ki sizlerin azmi, çalışkanlığı Anavatan Türkiye’nin desteği ile, ambargolara, izolasyonlara rağmen çok şeyler başardık.

Daha ileri gideceğimizden, daha da başarılı olacağımızdan da eminim.”

“HALKIMIZIN BEKLENTİLERİ BÜYÜK. BU BEKLENTİLERİ İNŞALLAH BOŞA ÇIKARMAZLAR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, yeni bir hükümetin göreve başladığına işaret ederek, “Halkımızın beklentileri büyük. Bu beklentileri inşallah boşa çıkarmazlar” dedi.

“Öyle zamanlar vardır ki artık bir atılımın bir değişimin yaşanması gerektiğini hissedersiniz görürsünüz. İşte biz şu anda Devlet olarak, ülke olarak öyle bir noktadayız” şeklinde konuşan Eroğlu, koalisyonu oluşturan iki partinin önemli dönüşümler, değişimler için söz verdiklerini ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben doğru yolda gittikleri müddetçe kendilerine tüm deneyimlerimi aktarmaya, katkı sağlamaya hazırım.

Kendilerine önerim ilgili kesimlerle diyalog içinde olmaları ve özellikle ekonomiye büyük ağırlık vermeleridir.

Anayasal değişiklikler için artık gecikilmemeli, Siyasal Partiler Yasası, Seçim ve Halk Oylaması yasası yaşanan deneyimler ve ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenmelidir.

Halkımız, şeffaf, dürüst, çağdaş bir yönetim beklemektedir. Vakit kaybetmeden işe koyulacaklarına inanıyor, hükümetimize, parlamentomuza başarılar diliyorum.

Değerli kardeşlerim son olarak bir kez daha güzel köyümüz, sevecen insanların köyü, Yeşilırmak’ta bulunmaktan duyduğum mutluluğu ifade etmek isterim.

Yeni hükümetten bir önemli beklentimiz de son yangının Yeşilırmak’ta yok ettiği orman alanının yeniden ağaçlandırılması ve bundan sonraki olası yangınlar için gereken güvenlik şeritlerinin açılarak tedbir alınmasıdır.

Ve bir kez daha yangın nedeniyle üzüntülerimi belirtirken geçmiş olsun diyorum..”

Şehitlerin rahat uyumalarını da isteyen Eroğlu, “çünkü bu Halk bu Devlet’in, vatanın değerini biliyor” dedi.

KÖYCÜ

Yeşilırmak Muhtarı Ersoy Köycü de, konuşmasında, şehitleri saygıyla andı, gazi mücahitlerle bölge halkına da saygılarını sundu.

Yeşilırmak’ın Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesinde ön saflarda yer aldığını belirten Köycü, özgür yaşamanın tek yolunun mücadeleden geçtiğini bilen bölge halkının düşman saldırılarını geri püskürttüğünü söyledi. Köycü Yeşilırmak halkının üzerine düşeni, Rumlar’ın üstün silah gücüne rağmen yaptığını da vurguladı.

ÖZDEMİR

Piyade Yarbay Ahmet Özdemir de, konuşmasında, tüm yokluklara rağmen Yeşilırmak’taki direnişin vatan topraklarını  savunmanın kutsallığı yönünden genç nesillere örnek olduğunu belirtti.

Özdemir, Türk insanının her türlü olanaksızlığın üstesinden gelebileceğini Kıbrıs’ta ve Yeşilırmak bölgesinde gösterdiğini kaydetti.

Geçmişte zor kullanarak amaçlarına ulaşmak isteyenlerin bugün de sinsi yollardan amaçlarına ulaşma çabası içinde olduklarını söyleyen Özdemir, “Bu hain güçler KKTC devletinin sahipsiz olmadığını geçmişte olduğu gibi bugün de görmektedirler ve yarın da göreceklerdir” dedi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.