Mevcut cezaevindeki sorunları geride bırakacak, çocuklar için ıslah evi, koğuş modeli yerine birli ve ikili hücrelerin olmasını öngören yeni cezaevi projesi için TC tarafından ayrılan 6 milyon TL’lik kaynak iptal edildi.

Suna ERDEN

Kapasitesi 190 kişilik olan Merkezi Cezaevi’nde şuanda 300’ye yakın hükümlü ve hükümsüz tutuklu bulunuyor. Bu tutukluların içerisinde 18 yaş altı birçok çocuğun olduğu da belirtilirken, ıslah evi olmayışından dolayı azılı suçlularla aynı yerde kalan çocuklar suç türlerini öğrenerek tahliye oluyor. Öte yandan cezaevinin mevcut yapısından dolayı güvenlik zaafiyetleri olduğu, içeriye uyuşturucu veya yasak olan eşyaların sokulmasının önlenemediği ifade ediliyor. 31 yıl önce inşa edilen ancak günün şartlarına göre yetersiz kalan cezaevi birçok sorunlarla gündeme gelirken, yapılması öngörülen yeni cezaevi projesi ise hayal oldu.

SÜREÇ UZADI, KAYNAK İPTAL EDİLDİ

Çocuklar için ıslah evi, koğuş modeli yerine birli ve ikili hücrelerin olmasını öngören yeni cezaevi projesi için TC Yardım Heyeti tarafından ayrılan 6 milyon TL’lik kaynak iptal edildi. TC ve KKTC arasında 2009 yılında yeni cezaevinin yapımı için anlaşma yapılmasına ve kaynağın TC tarafından ödenmesine karar verilmesine rağmen, ihalenin Ankara yerine KKTC’de açılmasının şart koşulması, sürecin uzamasına neden oldu. Uzayan süreçten dolayı kaynak iptal edilirken, yeni bir proje ve yeni bir kaynak için tüm çalışmaların sil baştan yapılması gerekiyor.

TÜRKMEN, “KAYNAK İPTAL EDİLDİ”

Star Kıbrıs’a konuşan Kamu-Sen Örgütlenme Sekreteri İzzet Türkmen, günümüz şartlarına göre güvenlik açısından yetersiz olan cezaevi yerine yeni bir bina yapılması için TC tarafından ayrılan kaynağın iptal edildiğini kaydederek, mevcut cezaevinin suçluları ıslah etmek yerine suç türlerini öğrendikleri bir yer haline geldiğini söyledi. Cezaevinde 18 yaş altı birçok mahkûm olduğunu anlatan Türkmen, ıslah evi olmadığı için bu kişilerin azılı suçlularla aynı yerde kalıp suç türlerini öğrendiğini, ıslah olmak yerine suç öğrenmiş ve suç ilemeye potansiyeli ile tahliye olduğuna dikkati çekti.

ÇAKICI, “FELAKET OLDU”

Psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, Merkezi Cezaevi’nde çocuk suçluların, ağır suç işleyenlerle aynı koğuşta kaldığını, ıslah olmak yerine suç türlerini öğrendiğini ve ileride daha ağır suçlar işleyebildiğini söyledi. Cezaevindeki çocukların her türlü sömürüye açık olduklarını kaydeden Çakıcı, “Bu yapı böyle devam edemez. Yeni cezaevi yapımı ile birlikte ıslah evi de yapılacaktı. Ancak bu projenin rafa kalkması tam bir felaket oldu” dedi.

YILLAR GEÇTİ, PROJEYE BAŞLANMADI

Çocuklar için ıslah evi, koğuş modeli yerine birli ve ikili hücrelerin olmasını öngören yeni cezaevi projesi için ayrılan 6 milyon TL’lik kaynak iptal edildi. Kamu-Sen Örgütlenme Sekreteri İzzet Türkmen, 2009 yılında yeni bir cezaevi yapımı için proje hazırlandığını, Türkiye Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucu yeni cezaevinin projesinin tamamlandığını ve bu iş için TC tarafından 6 milyon TL kaynak ayrıldığını ancak yıllar geçmesine rağmen proje tamamlanmadığı için ayrılan kaynağın iptal edildiğini söyledi.

OYSA HERŞEY HAZIRDI

Nazım Çavuşoğlu’nun İçişleri Bakanı olduğu dönemde Bakanlar Kurulu kararı ile Haspolat bölgesindeki eski karayolları şantiyesinin yeni cezaevi binasının yapımı için verildiğini ancak kurul kararından 15 gün sonra hükümetin değiştiğini kaydeden Türkmen, yeni hükümetin cezaevi yapımı için ihalenin KKTC’de açılmasını, yerli firmaların inşaatı yapmasını şart koştuğunu ifade etti.

Türkmen, “Cezaevinin yapımı 11 milyon TL tutacaktı. Türkiye 6 milyon kaynak TL ayrılmıştı. Ancak geri kalan kısmı da daha sonra yine TC tarafından ödenecekti. Yeni cezaevi 6 ile 1 yıl arasında değişen bir sürede tamamlanacak, anahtar teslim edilecekti. Fakat İçişleri Bakanı olduğu dönemde ihalenin KKTC’de açılmasını şart koşan Teberrüken Uluçay’ın yersiz ısrarı yüzünden projeye başlanamadı. Defalarca kendisini ziyaret edip, ısrarından vaz geçirmeye çalışsak ta geri adım atmadı” dedi.

HERŞEY SİL BAŞTAN

Yeni cezaevi için ayrılan kaynağın iptal edilmesinden dolayı yeni hükümetin TC Adalet Bakanı ile yeniden temasa geçmesi, yeni bir proje için sil baştan görüşmeler yapması gerektiğini kaydeden Türkmen, Türkiye’de de Adalet Bakanı’nın değiştiğini, dolayısı ile sürecin uzayacağını söyledi.

KAPILAR ÇÜRÜDÜ, GÜVENLİK ZAAFİYETİ VAR

Mevcut cezaevinin kapasitesinin 190 kişilik olduğunu, ranza sistemine geçilerek daha fazla mahkumun kalmasına olanak sağlandığını ifade eden Türkmen, ancak alt yapının yetersiz kaldığını, binanın eskidiğini, kapıların çürüdüğünü, ek binalar yapılarak cezaevinde labirent bir yapı oluştuğunu ve bunun da güvenlik zafiyetine neden olduğunu söyledi. Türkmen, her şey bir tarafa suçluların suçlarına göre ayrılamadığını, basit suçlardan cezaevine girenlerin azılı suçlularla bir arada kaldığını söyledi.

ISLAH DEĞİL, DAHA SUÇLU OLUYORLAR

Cezaevinde 18 yaş altı birçok mahkûm olduğunu ifade eden Türkmen, ıslah evi olmadığı için bu kişilerin azılı suçlularla aynı yerde kalıp suç türlerini öğrendiğini, ıslah olmak yerine suç öğrenmiş ve suç işleme potansiyeli ile tahliye olduğunu belirtti. Türkmen, “Merkezi Cezaevi’nde suçlular ıslah olmuyor. Aslında cezaevi suçlu üretiyor. Yeni cezaevinde birli veya ikili koğuşlar olacaktı. Ayrıca 18 yaş altı tutuklular için ıslah evi olacaktı. Çocuklar, katiller, uyuşturucu tacirleri ile aynı koğuşta kalmayacaktı. Ancak ihale krizi yüzünden yeni cezaevi yapılamadı” ifadelerini kullandı.

YENİ CEZAEVİ HAYAL OLDU

Kamu-Sen olarak yeni hükümet ile cezaevi için görüşmeler yapacaklarını kaydeden Türkmen, gerekli görüşmeler yapılıp, tekrar proje için kaynak sağlanması halinde bile cezaevinin bitmesinin bir yıl süreceğini söyledi. Türkmen, kaynağın iptal edildiğini, KKTC’de hükümetin yeni kurulduğunu, Türkiye’de hükümetin daha kurulamadığını ifade ederek, tüm bu şartlar altında yeni cezaevinin yapımının uzun yıllar alacağını vurguladı.

ISLAH EVİ MODELİ BİR ESKİDİ BİZE O BİLE YOK

Psikiyatrist Prof. Dr Mehmet Çakıcı, Merkezi Cezaevi’nde çocuk suçluların, ağır suç işleyenlerle aynı koğuşta kaldığını, ıslah olmak yerine suç türlerini öğrendiğini ve ileride daha ağır suçlar işleyebildiğini ifade etti. KKTC’de çocukların ayrı olarak kalabilecekleri bir ıslah evi olmazken dünya genelinde ıslah evi modelinin dahi eskidiğini kaydeden Çakıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Modern ülkelerde bakıcı evleri ve koruyucu aileler kavramı uygulamaya konuldu. Islah evi modeli yerine bakıcı evleri ve koruyucu aile kavramı daha etkin olarak hayata geçirildi. Bizim ülkemizde ise bırakın modern uygulamaları daha bir ıslah evi dahi yapılamadı.

Basit hırsızlıklar, uyuşturucu kullanımı gibi suçlardan cezaevine düşen çocuklar, cinayet, tecavüz ve uyuşturucu tacirleri ile aynı koğuşta kalıyor. Eğitim ve topluma geri kazandırma uygulamaları olmadığı için bu çocuklar azılı suçluları model olarak alıyor ve onlardan daha ağır suçların yollarını öğreniyor.”

DÜNYANIN ÇOK GERİSİNDEYİZ

Cezaevindeki çocukların her türlü sömürüye açık olduklarını kaydeden Çakıcı, “Bu yapı böyle devam edemez. Yeni cezaevi yapımı ile birlikte ıslah evi de yapılacaktı. Ancak bu projenin rafa kalkması tam bir felaket oldu” dedi. Çakıcı, mevcut cezaevinin güvenli bir yapıya sahip olmadığını, uyuşturucu başta olmak üzere yasa dışı maddelerin rahatlıkla içeri sokulduğunu belirtti.

Çakıcı, dünyada koğuş sisteminin kalmadığını, sadece KKTC’de koğuş sisteminin devam ettiğini ifade ederek, ağalık, çeteleşme, mafyalaşma gibi unsurların koğuş sistemlerinde rahatlıkla oluştuğunu söyledi. Çakıcı, çocuk suçluları ıslah edecek, topluma geri kazandıracak, yaptığı yanlışları gösterecek bir yapı yerine suçlu üreten bir yapı olduğunu sözlerine ekledi.

StarKıbrıs