Küçük Melis, Yağız, Talha, oğluna yazdığı mektupla herkesi ağlatan Sevil anne ve başka birçok lösemi hastasının ilik nakli olması için kampanyalar düzenlenmiş, birçok kişi Twitter sayesinde sağlığına kavuşmuştu. Acil kan arayan ve trombosit arayan hastalar, nadir hastalıkları olanlar, ABD'de birçok iç organı değiştirilerek hayata tutunan Refiye için de çok ses getiren paylaşımlar olmuştu.

"YETER ARTIK BİZ DE YAŞAMAK İSTİYORUZ"

İşte bunun üzerine birçok platform da Twitter yasağına tepki göstermeye başladı. Etkin hesaplardan biri olan "Lösemi Dayanışma" isimli hesaptan da duyuru yapılarak olaya tepki gösterildi ve şu sözlere yer verildi, "Twitter'ı kapatmışsınız, o zaman lösemi hastalarına 2 günde 1 lazım olan kırmızı kanı ve trombositi de siz bulun. Benimki AB Rh negatif, biraz zor  bulursunuz şimdiden söyleyim. Bu saatten sonra gönüllülerimize Twitter'dan ulaşıp biz de bulamayız artık. Bir sürü hastanın zaten sebebi oluyordunuz, artık hepsinin sebebi oldunuz. Şimdi bunu yazdık diye yine bize saldırıp belki de sayfamızı kapatırlar. Yeter artık. Biz de yaşamak istiyoruz, kan verecek gönüllülerimize ulaşmak istiyoruz, kan anonslarımızı yapmak istiyoruz. Bu hakkımızı elimizden alanları kınıyoruz."

TGC TWİTTER YASAĞININ KALDIRILMASI İÇİN DAVA AÇTI

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde  twitter’a erişim yasağının kaldırılması, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından erişimin engellenmesi işleminin iptali için dava açtı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, basın ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle 21 Mart 2014 tarihli  twitter yasağının kaldırılması için Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dava TGC Hukuk Danışmanı avukat Gökhan Küçük tarafından yürütmeyi durdurma ve twitter’a erişim yasağının iptali için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve TGC Genel  Sekreteri Sibel Güneş adına açıldı.

Dava dilekçesinde  “Türkiye  Gazeteciler Cemiyeti’nin kamuya yararlı dernekler statüsünde; tüzüğü gereği yasalar ve uluslararası sözleşmelerle gazetecilere tanınan hak ve özgürlükleri korumak amacıyla gerekli tüm girişimlerde bulunmak hak ve yetkisine sahip bir dernek” olduğu vurgulandı.

Dilekçede Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin “twitter” kullanıcısı olup üyeleriyle olan ilişkilerini ve iletişimini  sağladıkları, iptal kararı nedeniyle twitter hesaplarına ulaşamadıkları vurgulandı. Dava dilekçesinde şu noktaya dikkat çekildi.

“Basın ve İfade Özgürlüğü üç temel ilke üzerinde yükselir. Haberleri Bilmek/ Habere Ulaşmak; Haber ve fikirleri eleştirmek/Yorumlamak ve Haberleri serbestçe yayabilmek hakkı. Bu ilkelerin her olayda ve her seferde aynı anda var olması  zorunludur. Bir ilkenin idare tarafından engellenmesi o ülkede  basın/ifade özgürlüğünün zedelendiğinin ve hatta basın özgürlüğünün olmadığının açık kanıtıdır. İdare twitter’ı yasaklayarak -hiçbir nesnel kritere tabi olmadan- kısaca keyfilik içinde basın ve ifade  özgürlüğünü açıkça ihlal etmiştir.”