“Lefke yolu değil, yarış yolu”

Eski Lefke yolu civarında ikamet eden Güzelyurtlu vatandaşlar, Atatürk Caddesi’nden geçen araçların yolu yarış pistine çevirdiğini söyledi.

Hız yapan araçlardan rahatsız olduklarını belirten bölge sakinleri, durumu polise bildirdiklerini dile getirdiler, ancak bir sonuç alamadıklarından yakındılar. Ciddi kazalar yaşanmasından endişeli olan vatandaşların çözüm önerisi, yola kasis veya sabit hız kamerası konulması...

Güzelyurtlu vatandaşlar eski Lefke yolundan geçen sürücülerin süratli ve dikkatsiz araç kullanmasından artık usandığını söyledi. Özellikle yolu yarış pistine çeviren gençlerin, kullandıkları motorların önünü kaldırıp yolda seyretmesinin ve performans arabalarının anayol içerisinde yaptığı araç kaydırma gibi hareketlerin resmen tehlike saçtığını kaydeden bölge sakinleri, defalarca polise şikâyette bulunmalarına rağmen, bir sonuç alamadıklarından yakındı. Cadde sakinleri, Haberal Kıbrıslı muhabirine yolla ilgili sıkıntılarını şöyle aktardı:  

Mehmet Sağanak:

Tedbir için illa kaza mı olmalı?

“Ben 1992 yılından beridir Atatürk Caddesi’nde, Sağanak LTD isimli iş yerimi çalıştırmaktayım. Bütün günüm burada geçiyor ve yıllardan beridir bu caddede gördüğüm tek sıkıntı, araçların burayı yarış pisti zannetmesidir. Eski Lefke yolundan geçen araçlar buranın şehir içi olduğunu unutup, şehir dışı yollarda gidilmesi gereken süratte araç kullanıyorlar. Bu süratin burada olması çok büyük tehlikedir. İş yerime gelen müşterilerim, araçlarını dükkânın ön tarafına park ediyor ve buradan hareket etmek için insanın dört göz açması bile yetersiz kalıyor. Bu şekil süratle giden araç kendini frenleyemez ve kaza kaçınılmaz olur. Burada kaç kez trafik kazası olduysa, hepsi de süratten oldu. Yetkililerden ricamız gereken önlemin bir an önce alınmasıdır. Önlem alınması için illa ki birinin başına bir kaza mı gelmesi gerekir?”

Mustafa Ökmen:

Bir torunum yaralandı, diğerleri için korkuyorum

“1974’ten beri Atatürk Caddesi’nde ailemle beraber yaşıyorum. Biz de bütün mahalleli gibi bu yol üzerinde yapılan dikkatsiz ve aşırı süratten şikâyetçiyiz. Bu sürat yüzünden bizim canımız yandı. 1978 yılında oğlum Erkan Ökmen 3 yaşındaydı. Buradan süratli geçen bir aracın kendisine çarpması sonucu gözünü kaybediyordu. Yüzünün yarısına uygulanan tedavi ve ameliyatlar sonrasında, yüzüne 50’ye yakın dikiş atıldı.

Bir yıla yakın bir süre oğlum tedavi gördü. Çocuğumun çektiği acılardan dolayı psikolojisi bozulmuştu. O zamanlar araba pek yoktu. Hastaneye otobüsle gidiyorduk. Her otobüse bindiğimizde oğlum ağlamaya başlıyordu. Çünkü hastaneye gideceğimizi anlıyordu. Bizim çektiklerimizi bir biz, bir de Allah biliyor. Zaman geçtikçe bu cadde, araçların eskiye göre daha süratli olmasından dolayı, daha tehlikeli bir hâl almaya başladı. Benim dört torunum var, ikisi burada bizimle beraber yaşıyor. Diğer ikisi de hafta sonları bize geliyor. Bu cadde benim torunlarım için çok tehlikelidir. Onların başına bir şey gelmesin diye elimden geleni yapıyorum. Yaklaşık 10-12 yıl önce bu cadde üzerinde önlem alınması için gereken makamlarla irtibata geçtik. Bizden önlem alınması için imza toplamamız istendi. Biz de mahalleli olarak imza topladık ve dilekçemizi sunduk. Bize verilen cevap ise, ‘burası ambulans yolu olduğu için buraya kasis yapamıyoruz’ oldu. O zamanlar sabit radarlar yoktu, en azından şimdi bir önlem alınabilir. Yetkili makamlardan ricamız, biz Atatürk Caddesi’nin sakinleriyiz, biz burada yaşıyoruz bizi unutmasınlar ve gereken önlemleri alsınlar.”

Ahmet Şen:

Sokağa çıkamaz olduk.

“Biz 1974 yılından beridir burada yaşıyoruz. Benim üç çocuğum var. Gün içerisinde bu caddeden geçen araçlar yüzünden, çocuklarımın evden çıkmasından korkar oldum. Süratle geçen araçlar bazen ne olduğu bile anlaşılmadan gözden kayboluyor. Evimizin kapısından sokağa çıkamaz olduk. Yıllardan beridir bu mahalle unutuldu kimse tarafından umursanmıyor. Polis bile ayda yılda bir uğruyor. İlgili kişilerden bu duruma bir çözüm bulmalarını istiyoruz. Bazı gençler kullandıkları motorların önünü kaldırıyor, bazıları ise son model spor arabalarla aşırı sürat yapıyor. Umarım ciddi bir kaza olmadan önlem alınır. İmza istediler topladık yine bir şey olmadı. Ambulans yoluna kasis yapılmaz diye mahalle yine kaderine terk edildi. Gereken önlemin alınması için birilerinin zarar görmesi mi gerekir?”

Hasan Alpan:

Çok kazalara şahit olduk.

“1974’den beri ailemle beraber bu caddede yaşıyorum. Bu yol üzerinde yaşayan bütün mahalle sakinleri aynı konudan şikâyetçiyiz. Yıllardır mahallemizin un değirmeni ve Güzelyurt Karayolları Dairesi arasında kalan bölge, yarış pisti olarak kullanılıyor. Biz mahalle sakinleri olarak burada çok kazalara şahit olduk. 1987 yılında evimin ön bahçesinde oyun oynayan 2 yaşındaki oğlum, az kalsın bahçemize devrilen bir askeri aracın altında kalıyordu. Zararımız karşılandı ama önemli olan maddi zararlar değil, alınmayan tedbir ve önlemlerden dolayı mahalle sakinlerine gelebilecek manevi zararları önlemektir.

1992 yılında bir başka araç süratli ve dikkatsiz olduğu için karşı yönden gelen araca çarparak, bahçemize girmişti. Allah’a şükür ki yine kimseye bir zarar gelmedi ama bu gelmeyeceği anlamına gelmez. Saat 18.00’den sonra burası çok tehlikeli oluyor. Yola çıkmaya korkuyoruz. Araçlar buradan çok süratli geçiyor burası için bir önlemin alınması artık şart oldu. Gereken önlemlerin alınması için illa ki bir ocağa ateş mi düşmesi lazım? Sokağa çıkamaz, karşı komşuya geçemez olduk.

Gece süratli geçen arabaların gürültüsünden uykumuzdan oluyoruz. Burası Kapalı Maraş değil, burası ara bölge değil, burası Kuzey Kıbrıs insanının yaşadığı bir mahalledir. Gereken önlem ne ise, bir an önce alınmasını istiyoruz.”

Haberal Kıbrıslı