1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. YSK'YA SİYAH ÇELENKLİ PROTESTO
YSK'YA SİYAH ÇELENKLİ PROTESTO

YSK'YA SİYAH ÇELENKLİ PROTESTO

Birleşik Kıbrıs Partisi(BKP), Hukukun Üstünlüğü Hareketi ve Hayır İnisiyatifi,

A+A-

BKP, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HAREKETİ VE HAYIR İNİSİYATİFİ, CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NIN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ HALK OYLAMASINA TARAF OLMASINA MÜSAADE ETTİĞİ GEREKÇESİYLE YSK’YI PROTESTO ETTİ

İZCAN: “SEÇİM VE HALK OYLAMASI YASASI DER Kİ DEVLET KURUMLARI SEÇİM VE HALK OYLAMASINDA TARAF OLAMAZ. BU MECLİS TARAF OLMUŞTUR”

MAMALI: “ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE EVET KAMPANYASINA DESTEK VERİCİ FAALİYET YAPMAKTADIRLAR”

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Hukukun Üstünlüğü Hareketi ve Hayır İnisiyatifi, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’nın Anayasa değişikliğiyle ilgili halk oylamasına taraf olmasına müsaade ettiği gerekçesiyle Yüksek Seçim Kurulu’nu protesto etti ve mahkemelerin avlusuna siyah çelenk bıraktı.

Lefkoşa Mahkemeler avlusunda yer alan eylemde BKP Başkanı İzzet İzcan ile Hukukun Üstünlüğü İnisiyatifi Başkanı Barış Mamalı birer konuşma yaptı. Eylemde Hayır İnisiyatifi adına Tahsin Mertekçi de hazır bulundu.

İZCAN

İzzet İzcan, Meclis’in Anayasa değişikliğiyle ilgili hazırlattığı kamu spotu ile broşürlerin Yüksek Seçim Kurulu tarafından  “Bilgilendirme” olarak değerlendirildiği için protesto eylemi gerçekleştirdiklerini belirtti.

Propaganda yapma yetkisinin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerine verildiğini kaydeden İzcan, “Meclis’in görevi, tarafsız olmaktır. Bu da Seçim ve Halk Oylaması Yasası’yla belirtilmiştir. Seçim ve Halk Oylaması Yasası der ki devlet kurumları seçim ve halk oylamasında taraf olamaz.. Bu Meclis taraf olmuştur” dedi.

GEÇİRİLMEK İSTENEN 90. MADDE

29 Haziranda halk oylamasına sunulacak Anayasa değişikliklerini “ceberut” olarak niteleyen ve öneriler arasında yer alan pek çok maddenin Anayasada var olduğunu belirten İzcan, öneriler arasındaki (Uluslararası Antlaşmalar için Anayasaya aykırılık iddiası üksek Mahkemeye başvurulamaz) ifadesi içeren 90’ıncı maddenin. Anayasa’nın ülkenin iç ve dış güvenliği ile ilgili olan Geçici 10’uncu maddesi ile benzer olduğunu kaydetti.

İzcan, “Geçici onuncu maddeyi 90’ıncı maddeye taşıdılar, şimdi yapılan uluslararası antlaşmaları mahkemelere bile taşıyamayacaksınız. Onuncu madde hayatın her alanına  taşınacak. Tüm haklarımızı elimizden alacaklar ama mahkemeye başvuramayacağız” dedi.

Anayasa değişiklik önerilerinin insan özgürlüklerini sınırlandırdığını da savunan İzcan, Cumhuriyet Meclisi’nde Anayasa değişiklik önerilerine onay veren siyasi partileri, halka doğruyu söylememekle suçladı.

Anayasa değişiklik önerilerine, iyice tartışılmasına olanak tanımadan halk oylamasında onay verilmesi yönünde çalışma yürütüldüğünü savunan İzcan, Cumhuriyet Mecli’nin Anayasa değişiklikleriyle ilgili yaptırdığı broşür ve kamu spotu gibi çalışmaların Yüksek Seçim Kurulu tarafından “Bilgilendirme” olarak değerlendirilmesini de eleştirdi. İzcan, “Bilgilendirme siyasi partilerin görevidir… Meclis Bilgilendiremez” dedi.

KKTC mahkemelerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımadığını da iddia eden İzcan, “Neden bu Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkeme kararlarını tanımıyor ?” dedi.

Kişinin lehinde olan bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının KKTC’de uygulanabilmesi için, kararla birlikte KKTC mahkemelerine tekrardan başvurulması gerektiğini savunan İzcan, böyle bir uygulamanın ne Türkiye’de, ne de başka bir ülkede bulunmadığını kaydetti.

İzcan, protesto eylemlerinin Yüksek Seçim Kurulu’nun görev yaptığı bina önünde yapılmasına polis tarafından müsaade edilmemesini de eleştirdi.

MAMALI

Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Barış Mamalı ise, tüm gazetelerde, televizyonlarda bu ülkenin meclisinin anayasa değişiklikleri konusunda bir faaliyet içerisinde olduğunun görüldüğünü söyledi. Mamalı, “İlanlar vermektedirler. Kamu spotu altında reklam oynatmaktadırlar. Çok açık bir şekilde evet kampanyasına destek verici faaliyet yapmaktadırlar” dedi.

Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda devlet kurumlarının tarafsız kalması gerektiği belirtildiğine işaret eden Mamalı, Yüksek Seçim Kurulu’na konu hakkında yapılan şikayetlere verilen “Bilgilindirmedir. Propaganda değil” yanıtının ise, ülkedeki demokrasinin de, hukukun da ileriye götürülemeyeceğini ispat ettiğini savundu.

“Yüksek Mahkeme’nin Oluşumu ve Görev Bölümü” maddesinin değiştirilmesiyle Yüksek Mahkeme yargıç sayısının arttırılmasının hedeflendiğini savunan Mamalı, Yüksek Mahkeme’deki yargıç sayısı 1982–1983 yıllarında 5 olmasına rağmen yılda ortalama 30 karar okunurken, yargıç sayısının 8’e çıkarıldığı 2004–2007 yıllarında ortalama 12 karar okunduğuna işaret ederek, “Bu ülkedeki adaletteki sorun yargıç sayısına mı bağlıdır ?” dedi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.