Kıbrıs’ın garantörlerinden Yunanistan, 25 Ocak’ta erken genel seçime gidiyor. Favori ise Yunanistan’ı ekonomik kriz ve dar boğazdan çıkartacağını vaat eden, IMF ve AB ile kredi koşullarını yeniden müzakereye açacağını söyleyen ve kemer sıkma politikalarına son vereceğini savunan radikal sol ittifak SYRIZA… Kıbrıs Postası Yunanistan’daki gelişmeleri yakından takip eden gazetecilere 25 Ocak’ta yapılacak erken genel seçimleri sordu…

SYRIZA lideri Alexsis Tispras iktidara gelmeleri durumunda, Yunanistan'ın milyarlarca dolarlık kurtarma paketi karşılığında kabul ettiği kemer sıkma politikalarına son vereceğini ve Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) kredi koşullarını yeniden müzakereye açacağını söylüyor.

• Sabah Gazetesi Yunanistan Temsilcisi Stelyo Berberakis: “SYRIZA’nın zaferi Akdeniz solunu birleştirebilir! Benden siz Kıbrıslılara tavsiye; Rumlarla kafa kafaya verip kendinizi kurtarın, kendi krallığınızı kurun.”
• Hürriyet Yunanistan Temsilcisi Yorgo Kırbakî: “SYRIZA’nın söylemleri Avrupa yöneticileri için endişe verici. Bu nedenle IMF ve AB elbette Yeni Demokrasi Partisi’nin ve PASOK’un bir şekilde yeniden iktidar olabilecek oyu almalarını istiyor”
• Rum Astra Radyosu Yunanistan Muhabiri, Gazeteci Dimitris Agadis: “Muhafazakâr sağ ile popülist sol yarışıyor! Aynı durum 1981’de Papandreu’nun zaferi ile de yaşandı. Ama o zaman IMF uzakta idi. Şimdi devlet kasası boş ve IMF Atina’da”

SYRIZA avro-komünistler, sosyal hareketler ve küreselleşme karşıtı aktivistlerin koalisyonundan doğmuştu. Merkez solun dağılmasıyla birlikte ise oylarını YÜZDE 29’lara kadar çıkartan SYRIZA, bugün anketlerde merkez ve aşırı sağ kesimlerden oluşan Yeni Demokrasi Partisi’nin önünde görünüyor…

Radikal sol ittifak SYRIZA, Mayıs 2014'te yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerini kazandı ve yerel seçimlerde de birtakım başarılar elde etti. Aralık 2014 sonunda yapılan ankette ise SYRIZA’nın oyları yüzde 29 olarak görünüyor.

SYRIZA lideri Tispras, iktidara gelmeleri durumunda, Yunanistan'ın milyarlarca dolarlık kurtarma paketi karşılığında kabul ettiği kemer sıkma politikalarına son vereceğini ve Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'yla kredi koşullarını yeniden müzakereye açacağını söylüyor.

SYRIZA ayrıca Yunan toplumuna karşı dayatmaların devam etmesi durumunda kredi taksitlerini ödemeyi reddedebileceklerini de ifade ediyor.

Kıbrıs Postası olarak Yunanistan’daki gelişmeleri yakından takip eden gazetecilere 25 Ocak’ta yapılacak erken genel seçimleri sorduk.

Sabah Gazetesi Yunanistan Muhabiri Stelyo Berberakis, Hürriyet Gazetesi Yunanistan Muhabiri Yorgo Kırbaki ve Rum Astra Radyosu Muhabiri Dimitri Agadis, SYRIZA’yı ve Yunanistan erken genel seçimlerini Kıbrıs Postası’ndan Hasan Yıkıcı’ya değerlendirdi.

“Akdeniz solu birleşebilir!”

Gazeteci Stelyo Berberakis “Istırap çeken Avrupa ülkeleri arasında sadece Yunanistan yok. İtalya İspanya ve Portekiz SYRIZA’ya hicapla bakıyorlar. SYRIZA’nın zaferi o ülkelerdeki benzeri hareketleri palazlandırabilir. SYRIZA bu ülkeler için kobay olacaktır” diyerek Akdeniz’deki AB’ye üye ülkelerin sol hareketlerinin birleşebileceğini ve toplu bir harekete dönüşebileceğini söyledi.

“Hükümetin belirleyicisi küçük partiler olacak”

Gazeteci Yorgo Kırbaki seçimlerde hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı değerlendirmesinde bulunarak, küçük partilerin olası bir koalisyon hükümetinin belirleyicisi olacağını kaydetti. Kırbaki ayrıca Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkartılmasının domino etkisi yapabileceğini de vurguladı.

SYRIZA’da denenmemiş  ve daha önce seçilmemiş yeni isimlerin olduğunu ve bunun da halk için cazip geldiğini ifade eden Kırbaki, Yunan halkını Yeni Demokrasi Partisi’nden ve Panhelenik Sosyalist Parti’den (PASOK) umduğunu bulamadığını söyledi. Tepki oylarının SYRIZA’ya kayacağını vurgulayan Kırbaki, “SYRIZA yüzde 3-4’ün partisiydi şimdi ise yüzde 25lerde. SYRIZA’nın yükselişi tamamen ekonomik krizden kaynaklı” dedi.

Avrupa yöneticileri endişeli!

Avrupa’nın SYRIZA’ya endişe ile baktığını kaydeden Kırbaki, “SYRIZA’nın söylemleri Avrupa yöneticileri için endişe verici. Bu nedenle IMF ve AB elbette Yeni Demokrasi Partisi’nin ve PASOK’un bir şekilde yeniden iktidar olabilecek oyu almalarını istiyor” dedi.

“Ya hayaller ya gerçekler”

SYRIZA’nın ilk kez çarpıcı bir durumla yüz yüze olduğunu ifade eden Rum Astra Radyosu Muhabiri Gazeteci Dimitri Agadis “Ya popülist vaatler terkedilecek, ya da yeniden seçimlere gidilecek” şeklinde görüşlerini dile getirdi. Agadis, “Yunanistan’da seçimlerden sonra siyasi belirsizlik olacak” dedi.

SYRIZA’nın “hayal dünyası ile gerçekler” arasında bir seçim yapması gerektiğini ifade eden Agadis, “Aynı durum 1981 yılında Andreas Papandreu’nun zaferi ile de yaşadı. Ama o zaman IMF uzakta idi. Şimdi devlet kasası boş ve IMF Atina’da” dedi.

Stelyo  Berberakis: “SYRIZA’nın zaferi Akdeniz solunu birleştirebilir!”

Seçimlerin favorisi ve birinci olarak sandıktan çıkma ihtimali en güçlü parti SYRIZA’nın son günlerde Yeni, Demokrasi Partisi ile arasındaki farkın yüzde 4’ten yüzde 2.5’e doğru inmekte olduğunu  ifade eden gazeteci Stelyo Berberakis, seçim günü yaklaştıkça farkın daha da azalabileceğini söyledi.

Eski başbakanlardan Yorgo Papandreu’nun bugünlerde yeni bir parti kuracağını ve bunun hem SYRIZA’nın hem de PASOK’un oylarına darbe vurabileceğini ifade eden Barberakis, özellikle PASOK içinde deprem olduğunu ve yeni kurulacak partiye kaymalar olacağını söyledi.

“Yüzde 37’yi bulması lazım!”

Hiçbir partinin tek başına iktidara gelemeyeceğinin altını çizen Berberakis, SYRIZA’nın 300 koltuklu parlamentoda 151 koltuğu bulup tek başına iktidara gelebilmesi için yüzde 37’lik bir oran ile sandıktan çıkması gerektiğini belirterek, bunun da şu anki durumda söz konusu olmadığını belirtti.

Olası bir koalisyonu küçük partilerin belirleyeceği gibi, büyük fakat zıt partilerin de koalisyonun imkansız olmadığını düşündüğünü kaydeden Berberakis, “Olmaz, etmez diyoruz ama PASOK ve Yeni Demokrasi Partisi koalisyon kurduğuna göre SYRIZA’nın da Yeni Demokrasi Partisi’yle koalisyon imkanı yok denmemeli” dedi.

“Siyasi belirsizlik olabilir”

“Nereden bakarsak bakalım durumlar iyi değil” şeklinde konuşan Berberakis, seçimler sonucunda hükümetin kurulamaması gibi bir ihtimalinde söz konusu olduğunu kaydederek, “Demokrasi mutlaka bir çaresini bulur ama SYRIZA iktidara gelir ve ‘Yunanistan’ın borçlarını ödemem’ derse o zaman siyasi belirsizlik olur” dedi.

“Akdeniz solu birleşebilir!”

Gazeteci Stelyo Berberakis “Istırap çeken Avrupa ülkeleri arasında sadece Yunanistan yok. İtalya İspanya ve Portekiz SYRIZA’ya hicapla bakıyorlar. SYRIZA’nın zaferi o ülkelerdeki benzeri hareketleri palazlandırabilir. SYRIZA bu ülkeler için kobay olacaktır” diyerek Akdeniz’deki AB’ye üye ülkelerin sol hareketlerinin birleşebileceğini ve toplu bir harekete dönüşebileceğini söyledi.

“AB’nin dağılması istenmiyorsa…”

SYRIZA’nın yüzde 35’lere çıkması durumunda Almanya başta olmak üzere AB’yi etkileyeceğini ve AB ülkelerini birlikte kopma noktasına getirebileceğini söyleyen Berberakis AB’nin dağılma tehlikesine işaret ederek şöyle konuştu: “AB’nin dağılması istenmiyorsa Kuzey’le Güney arasında uzlaşı olmalıdır” dedi.

 “Kendinizi kurtarın”

Seçimlerin enteresan olacağını ve tüm Avrupa’da sonuçların merakla beklendiğini kaydeden Berberakis, SYRIZA’nın zaferinin Kıbrıs sorununa nasıl yansıyacağı sorusu üzerine ise gülümseyerek, “Benden size tavsiye Rumlarla kafa kafaya verip kendinizi kurtarın, kendi krallığınızı kurun” dedi.

Yunanistan’ın Türkiye’ye kıyasla Kıbrıs üzerinde daha az etkisi olduğunu kaydeden Berberakis, “Siz kafa kafaya verin ve bu sorunu çözün” dedi.

Yorgo Kırbaki: “Yüzde 3’lerden yüzde 25’lere”

Gazeteci Yorgo Kırbaki seçimlerde hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı değerlendirmesinde bulunarak, küçük partilerin olası bir koalisyon hükümetinin belirleyicisi olacağını kaydetti. Kırbaki ayrıca Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkartılmasının domino etkisi yapabileceğini de vurguladı.

Gerek sağcı Yeni Demokrasi Partisi’nin gerekse de merkez sol PASOK’un politikalarını “Eğer SYRIZA gelirse Yunanistan batacak, iflas edecek” edebiyatı üzerinde dolandırdığını kaydeden Yorgo Kıbraki, bu söylemin son iki ayda kamuoyunda etkisini gösterdiğini ifade etti.

Kırbaki, “Eğer önümüzdeki günlerde bu süreç devam ederse ve SYRIZA da kamuoyunu Euro Bölgesi’nden çıkmanın ya da ülkenin iflas etmesinin söz konusu olmadığına ikna ederse birinci parti çıkar; aksi taktirde Yeni Demokrasi ile SYRIZA baş başa olacak” dedi.

Eski başbakanlardan Yorgo Papandreu’nun parti kuracağını ve bunun da PASOK’a ağır bir darbe vuracağını kaydeden Kırbaki “Bu PASOK’tan bir kesim seçmenin ayrılacağı demek. Bu durumda PASOK’un yüzde 5 barajını aşıp aşmayacağı da şüpheli” dedi.

“ ‘SYRIZA-Yeni Demokrasi koalisyonu’ görülmüyor”

SYRİZA ve Yeni Demokrasi Partisi’nin koalisyon kurmasının  olası görülmediği ifade eden Kırbaki, “Bir birine zıt iki partinin böyle bir şey yapması olası görülmüyor” dedi.

“Küçük partiler belirleyecek”

Seçimlerden sonra hükümetin kurulmasında küçük partilerin belirleyici olacağını ifade eden Kırbaki, “Kilit nokta küçük partiler olacak” dedi.

“Mart ayında 1 milyar Euro borç ödenmesi lazım”

Devletin kasalarında para olmadığını fakat Mart ayında en az 1 milyar Euro borç ödenmesi gerektiğini ifade eden Kırbaki, “Bu parayı verebilecek tek adres AB ve IMF’dir. Bu paraları vermek için de AB ve IMF reçetelerinin uygulanması lazım” dedi.

SYRIZA’nın tam olarak kartlarını açmadığını söyleyen Kırbaki, “Muhalefetteyken olan söylemler iktidarda tekrarlanamıyor. İktidar olduktan sonra bir parti ister istemez o devlet yönetiminin koşullarına uymak zorunda kalıyor” dedi.

Yunanistan’ın 300 milyara aşkın borcunun olduğunu kaydeden Kırbaki, SYRIZA’nın bu borçların büyük bir bölümünün silinmesini isteyeceğini söyledi.

“Domino etkisi yapabilir!”

SYRIZA’nın AB’nin Yunanistan’ı Euro Bölgesi’nden dışarı atma riskini göze alamayacağını bir koz olarak kullandığını belirten Kırbaki, “Çünkü bir domino etkisi yapabilir” dedi.

SYRIZA’nın gerek kamu sektöründeki kötü durumu iyileştirmeye dair, gerek emeklilerin durumuna, gerekse de asgari ücretin tekrar yükseltisine yönelik vaatleri bulunduğunu ifade eden Kırbaki, bunları yapabilmesi için 30 milyar Euro’ya ihtiyacı olduğunu vurguladı. Kırbaki, SYRIZA’nın dar gelirlilere dokunmayacağını ve yüksek gelirlilerden daha fazla vergi alacağını kaydetti.

“Yüzde 3’lerden yüzde 25’lere”

SYRIZA’da denenmemiş  ve daha önce seçilmemiş yeni isimlerin olduğunu ve bunu da halk için cazip geldiğini ifade eden Kırbaki, Yunan halkını Yeni Demokrasi Partisi’nden ve PASOK’tan umduğunu bulamadığını söyledi. Tepki oylarının SYRIZA’ya kayacağını vurgulayan Kırbaki, “SYRIZA yüzde 3-4’ün partisiydi şimdi ise yüzde 25lerde. SYRIZA’nın yükselişi tamamen ekonomik krizden kaynaklı” dedi.

“Muhalefet başka, iktidar başka!”

Gazeteci Kırbaki, SYRIZA lideri Tispras’ın Yunan Savunma Bakanlığı’ndaki bir toplantıdan çıktığında yaptığı açıklamaların kendisinde sanki 50 yıllık süregelen resmi Yunan politikasını temsil edermiş gibi hissettirdiğini kaydederek,  “Konjonktür çok önemli. Muhalefet başka iktidar başka” diye konuştu.

“Avrupa yöneticileri endişeli “

Avrupa’nın SYRIZA’ya endişe ile baktığını kaydeden Kırbaki, “SYRIZA’nın söylemleri Avrupa yöneticileri için endişe verici. Bu nedenle IMF ve AB elbette Yeni Demokrasi Partisi’nin ve PASOK’un bir şekilde yeniden iktidar olabilecek oyu almalarını istiyor” dedi.

Yunanistan’ın son 2.5 yıldır gerek Kıbrıs sorununda gerekse de Türk-Yunan ilişkilerinde herhangi bir adım atmadığını kaydeden Kıbraki, SYRIZA’nın 2009’taki tavrının sürmesi durumunda Kıbrıs sorununda gelişmeler yaşanabileceğini kaydetti.

Kırbaki, SYRIZA’nın çözüm sürecinin hızlandırılması, toplumların eşitliğinin sağlanması ve yabancı güçlerin Kıbrıs’tan çekilmesine yönelik tavrı olduğun ve bunun AKEL  çizgisi ile benzerlik taşıdığını söyledi.

“Krizler karıştırılmamalı!”

Yunanistan’daki krizin devlet ekonomisi krizi olduğunu fakat Kıbrıs’ın güneyindeki krizin banka krizi olduğunu söyleyen Kırbaki, iki krizin karıştırılmaması gerektiğini ifade etti.

Şu ana kadar AB ile IMF ile imzalanan anlaşmalara Kıbrıslı Rumların riayet ettiğini kaydeden Kırbaki,  Kıbrıs Rum Yönetimi’nin krizi aşmak için Yunanistan yönetiminden daha riayetli ve ilerde olduğunu vurguladı.

Dimitri Agadis: “SYRIZA ilk kez çarpıcı bir durumla karşı karşıya”

Rum Astra Radyosu Muhabiri Gazeteci Dimitri Agadis ise Yunanistan’ı 1974 yılından bu yana yöneten merkez sol partisi PASOK’un dağılış; merkez sağ  Yeni Demokrasi Partisi’nin ise iyice yıpranmış bir şekilde seçime gidildiğini kaydederek, seçimin temel olarak popülist sol ile muhafazakar sağ arasında geçeceğini belirtti.

Merkez sağın lideri Samaras’ın hedefinin partisinden ayrılan aşırı milliyetçi ve aşırı sağcı kesimlerin oylarını toplamak olduğunu belirten Agadis,  SYRIZA ise geleneksel  PASOK ve sosyal demokrat kesimlerin oylarını toplama hedefinde olduğun kaydetti.

 Agadis, SYRIZA lideri Tispras’ın ülkeyi 5 yıl içinde ekonomik krizden çıkartacağını vaat ettiğini söyledi.

Agadis,  “Kısacası seçimlerde muhafazakar sağ ile popülist sol yarışacak” değerlendirmesinde bulundu.

“Ortak akıl kaybedecek”

Agadis, aşırı sağ ile popülist sol arasındaki mücadelede kaybedecek olanın sosyal demokratlarla ortak akla sahip düşünceli seçmenler olacağını vurguladı.

“Belirsizlik kapıda”

Seçimlerden sonra ülkeyi bir belirsizliğin beklediğini kaydeden Agadis, devlet borcunun havada olduğunu ve Avrupa bankalarının Yunanistan’ın borcundan etkilenmemesi için savunma mekanizmasını oluşturduğunu ifade etti. Agadis, Avrupa’nın süreci hasar almadan seyredeceği bekleniyor  ifade ederek, “Yunanistan’ın borcu Avrupa’yı sarsmayacağını, Avrupa’da bir dalgalanma olmayacağını tahmin ediyorum” dedi.

“SYRIZA ilk kez çarpıcı bir durumla karşı karşıya”

Bir yandan halka verilen vaatlerin bir yandan da kreditörlere karşı ödeme mecburiyetinin olduğunu kaydeden Agadis, SYRIZA’nın ilk kez böylesine çarpıcı bir durumla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

“Ya popülist vaatler terkedilecek, ya da yeniden seçimlere gidilecek” şeklinde görüşlerini dile getiren Agadis, “Yunanistan’da seçimlerden sonra siyasi belirsizlik olacak” dedi.

“Ortak akıl bulunmalı”

Ortak aklın bulunması gerektiğini kaydeden Agadis, “Ortak akıl SYRIZA’nın popülist vaatleri terk edeceğini ve pragmatik ekonomik politikalar uygulayacağını söylüyor” dedi.

Hükümete gelmesi için SYRIZA’nın küçük partilerle koalisyon kurması gerekeceğini söyleyen Agadis, söz konusu partilerin de Avrupa yanlısı partiler olduğunu vurguladı. Agadis “Koalisyonda bunlar mazeret göstererek vaatlerini ‘unutturabilir’” dedi.

 “Ya hayal dünyası ya gerçekler”

SYRIZA’nın genç lideri Tispras’ın “ya hayal dünyası ya da gerçekler” arasında bir seçim yapması gerektiğini ifade eden Agadis, “Aynı durum 1981 yılında Andreas Papandreu’nun zaferi ile de yaşadı. Ama o zaman IMF uzakta, devlet kasasında para vardı. Şimdi devlet kasası boş ve IMF Atina’da” dedi.