Gazimağusa’da 27 Aralık tarihinde Ahmet Aybak’ı yaptıkları plan sonucunda zehirleyerek öldürdükleri iddia edilen İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay aleyhine dün yedişer günlük ek tutukluluk emri alındı.

Önceki duruşmalarda polis Ahmet Aybak’ın tatlısına konulan zehirle öldürüldüğünü iddia ederken, dünkü duruşmada ise olay yerinde ele geçirilen iğnesi eğilmiş enjektörün içerisinde “Lannate” türü zehir olduğunun saptandığını açıkladı.

Gazimağusa Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Ayşen Toroslu huzurunda görüşülen tutukluluk duruşmasında İddia Makamı Başsavcılık adına davayı yürüten Savcı Mustafa İldeniz, Gazimağusa Polis Müdürlüğü Adli Şube Amirliği’nde görevli müfettiş muavini Ömür Dalkıran’ı tanık olarak dinletti.

Tanık polis, zanlıların 27 Aralık 2013 tarihinde Gazimağusa’da meydana gelen “Taammüden adam öldürme” olayıyla ilgili olarak 1 Şubat 2014 tarihinde tutuklandıklarını anımsattı.

Müfettiş muavini Dalkıran, zanlıların 2 Şubat 2014 tarihinde mahkeme huzuruna çıkarılarak aleyhlerine üçer gün, 5 Şubat 2014 tarihinde aleyhlerine sekizer gün, 21 Şubat 2014 tarihinde de aleyhlerine yedişer gün ve 28 Şubat 2014 tarihinde de yine yedişer gün daha ek tutukluluk emri aldıklarını hatırlattı.

Son aldıkları yedi günlük tutukluluk emrinin ardından dokuz kişiden daha yazılı ifade alındığını bildiren tanık polis Ömür Dalkıran, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden ve Devlet Kimya Laboratuvarı’ndan bekledikleri raporların ellerine ulaştığını söyledi.

Gelen raporlara göre her iki zanlının da cezai ehliyetleri olduğunun anlaşıldığını anlatan Ömür Dalkıran, Devlet Kimya Laboratuvarı’ndan gelen raporda da iğnesi eğilmiş enjektör içerisinde “Lannate” türü zehir olduğunun tespit edildiğini kaydetti.

Zanlı Mustafa İlhan Tuncay’dan el yazı ve imza örneği aldıklarını ifade eden müfettiş muavini, Grafoloji ve Sahtecilik Şubesi’ne gönderdiklerini ancak bu raporun hâlâ ellerine ulaşmadığını dile getirdi. Dalkıran, mesele için büyük öneme sahip olan İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporunun da hâlâ ellerine ulaşmadığına dikkat çekti.

Bilgilerine başvurmaları gerektiği şahıslar olduğunu işaret eden Ömür Dalkıran, mahkemeden soruşturmanın ciddiyetine ve salimen yürütülmesi gerektiğini anlatarak zanlılar aleyhine yedişer günlük ek tutukluluk emri talep etti.

Savcı Mustafa İldeniz’in sorularına cevap veren tanık polis Ömür Dalkıran “Ciddi bir suçtur. Öncesi ve sonrası ile ilgili her konuda araştırma yapmam gerekiyor. Telefon dökümleri ile ilgili olarak ifadeler temin edildi. Olaydan kimin bilgisi olduğu yönünde araştırma yapacağım. 1 Şubat’tan bu yana 63 kişiden yazılı ifade aldım” dedi.

Yargıç Ayşen Toroslu zanlıların avukatlarından itiraz gelmemesi üzerine zanlıların yedişer gün daha poliste tutuklu kalmalarını emretti.

Kıbrıs