1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ZEHİRLİ ÜZÜMLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA!
ZEHİRLİ ÜZÜMLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA!

ZEHİRLİ ÜZÜMLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA!

Alsancak’ta bir bağda üretilen sultani üzümlerde, limitlerin 135 kat üzerinde, etken maddesi Folpet olan ilaç tespit edilmesi vatandaşlar arasında tedirginlik yarattı;

A+A-

 

ZİRAAT MÜHENDİSLERİ'NDEN ZEHİRLİ ÜZÜMLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI

 

Girne Tarım Dairesi ve Girne Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nin yaptığı rutin pestisit analizlerinde, Alsancak’ta bir bağda üretilen sultani üzümlerde, limitlerin 135 kat üzerinde, etken maddesi Folpet olan ilaç tespit edilmesi vatandaşlar arasında tedirginlik yarattı.  İnsan hayatının hiçe sayıldığını ifade eden vatandaşlar, yetkililerden izahat isterken, vatandaşlara zehirli üzüm yediren kişiler için herhangi bir yaptırım olup olmadığını sordu.

“Demek ki ülkede bir şeyler yapılıyor”

Tespitin ardından yapılan üçüncü analizlerde, ilacın limitlerin altına düşmemesi dikkat çekerken,  Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ozan Özuyanık, “29 tane numune alındı ve bir tanesinde yüksek derecede sorun çıktı. Bu durumun kamuoyuna yansıması çok da kötü bir olay değildir. Demek ki ülkede bir şeyler yapılıyor. Basının bu durumu farklı algılamasıyla üretim sektörüne bu durum zarar veriyor” dedi.

“İşini iyi yapanlara da zarar veriyoruz”

Basının bunu gündeme getirmesinin tarım sektöründe, işini alın teriyle düzenli yapan herkesi zan altında bıraktığını savunan Özuyanık, “İşini iyi yapanlara da zarar veriyoruz. Biz her zaman için kooperatifleşme diyoruz. Bu tarımsal kooperatifçiliği bizler gerek Tarım, gerek Ekonomi bakanlığı olarak hükümet politikasına getirmemiz lazım” şeklinde konuştu.

“Hal Yasası çıkarılmalı…”

Özuyanık sözlerine şöyle devam etti: 

“Kooperatifçilikle, tarladan soframıza kadar üzerinde gerek açık pazarda olsun gerek marketlerde olsun salatalığından karpuzuna kadar üzerinde etiketi ve kime ait olduğu belli olan ürün yelpazesini kendi tüketicimize kazandırmamız lazımdır. Bizim arzu ettiğimiz sertifikalı tarım modeli budur. Onu yapmak çok zor bir olay değildir. Bunların tamamlanabilmesi için ivedilikle Hal Yasası’nın gündeme gelmesi lazımdır. Bunun üzerinde epey çalıştık. Fakat halen daha yasa sonuçlandırılamadı. Ülkede Fiziki Plan yapıldı, fakat Toprak Koruma Yasamız hala daha mevcut değildir. Ülkesel fiziki plan içerisinde yapılacak olan planda tarım arazilerimiz nasıl korunacak?” 

“Cezai yaptırım gücü şuan yeterli değildir”

Tarım arazilerini kooperatifçilik zinciri içerisinde sertifikalı sistemin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Özuyanık, “Yalnızca tarlaya giderek ve numune alarak bunun kalıntı bulunmasını söylemek yerine, bu alandaki eksiklikleri söylemek gerekiyor. Ülkede cezai yaptırım gücü şu an yeterli değildir. Zaten bu konunun basına çıkması ve kişinin adının soyadının gösterilmesi bana göre en büyük cezadır” dedi.

Faydalı: “135 kata asla müsaade edilemez”

Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi eski müdürü Hatice Faydalı da zehrin insan sağlığına zararlı olduğunu, bu tür ürünlerin hemen imha edilmesi gerektiğini ifade etti. “İnsan vücudunun zehri kaldırma durumu farklı oranlar gösterebilir. Milimetrik değerler dünya standardına göre çok önemli olmayabilir. Zehrin normal bulunması gereken limit değeri farklıdır. Yani kullanılan ilaç bazısında 0 olmalıdır, bazısında ise 0,3’e kadar problem değildir. 

Fakat bu zehrin, cinsine ve adına göre değişmektedir. Her ilacın limit değeri 0 değildir” diyen Faydalı, rakamlar farklılık gösterse de 135 katına asla müsaade edilmeyeceğini sözlerine ekledi.

Haberal Kıbrıslı

 

Etiketler : , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.