Dışarıdan bakıldığında her şey "masal gibi" görünüyordu. Sıradan bir genç kız ülkenin en gözde bekar erkeğinin yani prensinin kalbini çaldı. Onu kendine körkütük aşık etti ve görkemli bir törenle evlendi. Ama kapalı kapılar ardında yaşananlar pek de öyle kusursuz değildi. Saraya gelin giden genç kız daha ilk günden itibaren kendini büyük bir baskı altında hissetmeye başladı: Bir an önce çocuk yani veliaht doğurması gerekiyordu. Süre uzadıkça onlara akraba olmayanlar bile: "Neden hala hamile kalmadı?" diye sorgulamaya başladı... Genç kız aynı anda iki veliaht dünyaya getirdi ama kendi hayatı da deyim yerindeyse zindana döndü.
'EVET' DEDİĞİ AN HAYATI DEĞİŞTİ
Son bir yıldır dünya kamuoyunun gündeminden hiç düşmeyen ve aslında dışarıdan göründüğü gibi "masal prensesi" olmadığı ortaya çıkan Charlene Wittstock'un zor hayatına dair yeni detaylar ortaya çıktı. Bir kraliyet uzmanının iddiasına göre Güney Afrikalı Charlene Wittstock, daha Monako Prensi Albert'e 'evet' dediği an hayatı kelimenin tam anlamıyla zindana döndü.