İstanbul'a gelen her yabancı, New York'tan İstanbul'a göç eden ekipten arkadaşımız Emily Feldman da seninle aynı görüşte. "İstanbul ve New York'taki bu kaosun içinde insanlar gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirmeyi umut ettikleriyle ayakta kalıyor" diyor.
Evet garip bir harmoni var. Dengeyi sağlıyorsun ve çok da hoşlanıyorsun. Almanya'da akşam 7'de hayat duruyor. Gece renkli bir hayat yok ama tabii ki burası daha hareketli. Doğal ortamla bütünleşmek, huzur bulmak açısından kesinlikle orayı tercih ederim ama eğlence de hayatın bir parçası. Bir yerden sonra insan kendi hayatında bir hareket bir neşe istiyor. Burası cıvıl cıvıl bir ülke burada yaşadıktan sonra Almanya ya da Avrupa'da herhangi bir şehirde uzun zaman geçirmek ancak tatil için olur.
Hızlı yaşam doyuruyor bir şekilde ya da bağımlılık mı yapıyor?
Aynen öyle. Biz oyuncuların gözlem de yapması gerekiyor. İşin hep kreatif bir tarafı var. İstanbul öyle ilham veren bir şehir ki dışarı çıkınca her köşesinde farklı bir kültür var. Taksim'e çıkıyorsun farklı, Nişantaşı farklı. Karşıya geçiyorsun bambaşka bir şehir! Dünyada yalnızca birkaç şehirde olan bir durum bu. Çok şanslıyız. Kreatif işler yapanlar için güzel bir platform; gözlem yapıyorsun, ilham alabileceğin çok fazla şey var.