1. YAZARLAR

  2. Av. Ahmet Said Sayın

  3. ADALETİN BU MU MAFYA!
Av. Ahmet Said Sayın

Av. Ahmet Said Sayın

kibris 724
Yazarın Tüm Yazıları >

ADALETİN BU MU MAFYA!

A+A-

Değerli okurlar,  başlık bir tuhaf mı geldi? Aslında “adaletin bu mu dünya” değil miydi o söz? Evet, öyleydi. Ancak yukarıdaki başlığı, adalet dağıtımında mafyanın aldığı yeri işaret etmek için attım.  Bu hafta son derece tehlikeli bir konuyu ele alıyoruz, kanunsuz ve kanlı bir meseleyi.

 Tehlike dediğim şu, adaleti artık neredeyse kaza mahkemelerinin yerine Mafya dağıtıyor, tahsilat çeteleri yasa ve tüzük tanımadığı için sokak ortasında adam dövüyor, iş yeri kurşunluyor, araç kundaklıyorlar. Kısacası çeteler herkesin gözü önünde ölüm korkusu yayarak “icra” ve “infaz” yapıyorlar. Bu şiddete yönelik eylemleri yargıçların, icra memurlarının ve avukatların yaptığını duydunuz mu?  Haklı olarak duymamışsınızdır. Maalesef normal şartlar altında devletin kontrol ve idaresinde olan ve yasa hükümlerini uygulatan, mahkeme emirlerini yerine getiren “devletin şiddet tekeli”  artık kırılmıştır, bu yetki 38’lik bir silahı olanın ve kulağı kesik kabadayıların önüne altın tepsiyle sunulmuştur. Sebeplerini az aşağıda inceleyeceğiz. 

Dedik ya! Konumuz adalet. Adalet deyince ilk akla gelen mahkeme olması gerekmez  mi?  Ancak ülkemizde mahkemelerin adalet dağıtmada yavaş kaldığı ve özellikle icraların neredeyse hiç infaz edilmediği yani uygulanmadığını meslektaşlarım kadar siz okurlarımız da biliyorsunuz.

KISA(!)  BİR DAVA YOLCULUĞU

Mahkemede hak arayışı nasıl olur, kısaca anlatmak istiyorum. Borç verdiğiniz birisi var ve geri istiyorsunuz veya bir iş ilişkinizden doğan bir alacağınız olduğunu var sayalım. Bunu tahsil etmek için önce bir avukat bulmanız, derdinizi anlatmanız ve avukat ücretini ödemeniz lazım. Şahsen de davacı olabilirsiniz. Avukat tuttunuz diyelim,  önce Avukat davanızı açacak ancak siz güle oynaya sonuç beklerken ilk karşılaşacağınız mesele davanın tebliği olacaktır. Hukukumuza göre davalıya davanızı tebliğ etmeden onu ileriye götüremezsiniz. Alacaklınızın, profesyonel bir borçlu olduğunu varsayın. Yani her gün yer değiştiren ve yalanın bini bir para olan birisi. Normal şartlar altında bir dava celpnamesinin yürürlük süresi bir yıldır, bir yıl içinde davalıyı bulamazsanız, yeniden mahkemeye bir başvuru ile süre uzatmayı isteyeceksiniz veya davayı geri çekip yeniden açacaksınız.   Her nasılsa, tebliğ gerçekleşti ve ciddi bir müdafaa gelmediyse hükmü aldınız diyelim. Ya hükmün icrası ne olacak? Doğal olarak avukatınız veya siz mahkeme kanalı ile icra yöntemlerine başvuracaksınız. Buna taşınır mal müzekkeresi veya avukatların deyişi ile kısaca writ denir. Alacaklı olduğunuz şahsın yasanın el verdiği kadarı ile ve “var olan” taşınır mallarını haciz ettirip sattırmak istiyorsunuz ki, bir miktar alacağınızı kurtarasınız. Ne mümkün! Taşınır mal müzekkerelerin büyük bir bölümü “borçlunun taşınır malı bulunmadığından” geri dönmektedir. Hükümlü alacaklı iseniz  “Yahu bu adamın/kadının/insanın hiç mi malı yok”? “Şu Mercedes veya BMW araçta kurumla geçen bizim borçlu değil miydi” dediğiniz  ve avukatınıza kızıp sinirlendiğiniz olmuştur belki de.  Avukat ne yapsın? Taşınır müzekkeresini, yemin kısmına gerekli bilgileri yazarak dosyalayıp beklemekten ve arada bir icra mukayyitliğine telefon etmekten başka yapabileceği pek de bir şey yok. İçerili yani hatırı ayrıca sayılan biri ise o başka mesele.

ÇALIŞIR BİR İCRA SİSTEMİ ALLAHIN (ASLINDA ANAYASANIN) EMRİDİR

Hukuk, yaşayan bir organizmadır. İnsanla yaşar insanla büyür. Günlük  ihtiyaçlara ve yaşamın getirilerine göre gelişir.Normalde hep böyle olması gerekir. Böyle deriz de bu durum ülkemizde böyle mi? Hayır! İcra metodlarını ve hukuk davalarının temel gidişatını belirleyen Fasıl 6 Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası en son olarak 42 ve 43/2013 sayılı düzenlemelerle geçici olarak tadil edilmiştir ancak bu da yasanın hali hazırda var olan icra kabiliyetini ertelemiş ve/veya daha da geriletmiştir. Aslen yasanın kendisi İngiliz döneminden kalmadır. 2013 yılında binlerce yeni tebliğ ve icra imkanı çıkmışken (mesela Facebook hesabı üzerinden tebliğ) bu yasanın baştan aşağı tadil edilmesi veya yenisinin yapılması gerekmez mi? Kanımca acilen gerekir hatta zamanı geçmiştir bile. İcra edilen müzekkerelerden elde edilen gelirin veya haciz konusu malların nerede muhafaza edileceğinden tutunda, bu malların satılmasına ilişkin onlarca yüzlerce sıkıntı bulunmaktadır. Çok detaya ve teknik bilgiye siz okurlarımı sıkmamak adına girmiyorum.

MAFYA VE ÇETELERİN İCRA KABİLİYETİNİ ÜZÜLEREK YAZIYORUM!

Yukarıda verdiğimiz dava şemasını izlemek yasal ve doğru olandır, şimdiden sizi uyarayım. Sakın ola, hatta ve hatta zinhar halkı kanunsuzluğa özendirdiğim düşünülmesin! Ancak adaletin mahkemelerce elde edilmesinde, en azından zaman açısından, büyük sıkıntı olduğunu yazmıştık. Mazbata denilen bir yerde ödeme emirlerinin de yasa ve rica yoluyla durdurulması sayesinde hükümlü alacaklar tamamen ödenmez hale gelmiştir. Mazbatalara karşı büyük bir tepki olduğunu biliyorum. Ancak söylemek lazım ki, bu mazbata denilen uygulama avukatların elindeki neredeyse tek icra yöntemidir. Konu mazbatalar değil aslında adaletsiz faiz oranlarıdır ancak bunu başka bir yazıda ele alalım.  Mazbataların da önünün kesilmesi ile cam vitrinlere ve araçlara yağmur gibi mermi yağmaya başlamıştı, hatırlarsınız. Halen de öyledir. Alacağı olan artık Mahkeme yerine mafyaya başvurmaktadır. Bu böyle biline. Alacağın yarısı karşılığında,en çok bir şarjör kurşunla sağlanan ve birkaç güne sığan  hızlı bir “adalet” tercih edilmektedir ülkemizde, ne yazık ki. Can korkusu Mahkeme otoritesinin önüne geçmiş haldedir artık.

YENİ HÜKÜMETİN VE MECLİSİN VAY BAŞINA GELENLER!

Değerli Başbakan, Bakanlar Kurulu ve Meclis Üyeleri. İşiniz zor, hem de çok. Başlı başına bir hukuk ve kamu reformu yapmakla mükellefsiniz. Hem de hemen, şimdi başlamanız lazım. Eğer sizde gün gele  Mahkeme yerine Mafyaya başvurmak istemiyorsanız, derhal gereğini yerine getirmelisiniz. Öncelikle çalışır bir icra sistemini tasarlamalı ve faiz oranlarını derhal geriye yürür şekilde indirmelisiniz. Aman zaman, nasıl yaparız demeyin. Hem hukukçulardan, hem de hukukçu milletvekillerinden yararlanabilirsiniz. Unutmayın ki adalet herkese lazımdır ve eski hükümet başkanı ve kabinenizdeki bir bakanınızda da dara düşünce mahkemeye başvurmuştu. Dolayısı ile bir gün sizlerinde bir avukata ve mahkemeye ihtiyacınız olabilir, aman olan adaleti de yitirmeyelim.

                                                                                                                   

                                                                                   

Önceki ve Sonraki Yazılar