Şarkıcı Tuğba Ekinci, şarkı sözlerinden demeçlerine sürekli ‘olay’ yaratma potansiyeli olan biri… Yine sevgilisiyle ‘yakalandı’, yine “Rahatlıyoruz” dedi; merak ettik ‘magazin literatürüne soktuğu bu kavramı sorduk, o da anlattı…

Şarkıcı Tuğba Ekinci, Türkbükü’nde kameralara ‘yakalandı’; yanında sevgilisi Mert Öğüt; üzerinde bikinisi… 

Paparazziler sordu; “Aşk mı yaşıyorsunuz?” 
Ekinci’den cevap geldi: “Sadece rahatlıyoruz!”  

Bu haberi okuduğumuzda Ekinci’yi arayıp sorduk, “Rahatlamak derken…” O da başladı anlatmaya... Kısa sohbetimizde Tuğba Ekinci, Hülya Avşar’ın, kızı Zehra’yı Başbakan görüşmesinde tepki aldığı için meydanlara sürdüğünü de iddia ediyor, Gezi olaylarını şarabını yudumlarken tarafsız bölgeden izlediğini de…  Türkiye’de her renk insan var; Tuğba Ekinci’nin de renginden bazı kesitler…

Evet, rahatlıyoruz. Fotoğraftan anlaşılmıyor mu? Yahu bana gelip neden hâlâ bu soruyu soruyorlar anlamıyorum. Görüyorsun, sevgili gibi takılıyoruz işte, bunu soracağına çek fotoğrafı, altına yaz; ‘Sevgililer güneşleniyor’. Bana sorarsanız ben de rahatladığımı söylerim tabii… 

Sanat hayatım başlayalı 7 yıl oldu. O kadar yılda 4 rahatlama normal değil mi? Bence normal. 4 ‘boy friend’im olması bana çok gelmiyor açıkçası. 

Rahatlıyoruz derken her manada söyledim, artık siz ne anlıyorsanız… Mizah anlayışımı beğenen, beni anlayan var; çok dikenli bulup kafamın basmadığını düşünen de… Bu da normal, herkes aynı şeyi düşünmeyebilir. Ben radikal bir tipim neticede… 

Bu ülkede benim kadar radikal bir sanatçı maalesef yok. İnsanların buna alışamamış olmasını normal karşılıyorum. Spontane konuşurum, üzerine düşünüp taşınmam. Hep böyle biriydim, yeni bir şey değil ki. 

Mesela Hülya Avşar; Başbakan’la görüşmesi tepki alınca Zehra’yı maskesiyle meydanlara sürdü. Bizim sanatçılarımız iki tarafa da oynamasını iyi bilir! 

Ben mi? Ben tarafsızım. Gezi olayları hakkında tepkisizim. Değiştiremeyeceğim olaylar karşısında kendimi yormam. Sevgilimle şarabımı yudumlarken olan biteni izliyorum.  

Nedeni basit. Başbakan yol yaparken, sağlık düzenlemeleri yaparken sesini çıkarmayanlar, biraz sesini yükseltti diye ayaklanıyorlar. O hizmetleri verirken de sesini yükseltmesini bilecektin. Şimdi “Oh olsun size, iyi oldu” diyorum.  

Bence sanatçılar daha zor durumda.  Giyimimiz, kuşamımız, video kliplerimiz her şey sansürlenebilir ama ben sevgilimle şarabımı içmeyi tercih ediyorum. Neticede Sibel Can, Hülya Avşar gibi isimler daha büyük kitlelere hitap ederken ‘giderleri çok’ diye yandaş oluyorlarsa benim etim ne budum ne! Öyle değil mi ama? 

Akşam