1. HABERLER

  2. TÜRKİYE

  3. 'KIBRIS’TAKİ ANLAŞMAZLIK, İŞBİRLİĞİNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR'
'KIBRIS’TAKİ ANLAŞMAZLIK, İŞBİRLİĞİNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR'

'KIBRIS’TAKİ ANLAŞMAZLIK, İŞBİRLİĞİNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR'

“AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE SON GELİŞMELER” KONFERANSI

A+A-

AB KONSEYİ BAŞKANI ROMPUY:

“KIBRIS’TAKİ ANLAŞMAZLIK, İŞBİRLİĞİNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR”

AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Kıbrıs'ta yaşanan anlaşmazlığın bir benzerinin Avrupa tarihinde de yaşandığını ve Fransa ile Almanya'nın bu anlaşmazlığı işbirliğine dönüştürdüğüne dikkat çekti.

Rompuy, “Kıbrıs meselesine bakınca, Avrupa tarihiyle büyük benzerlik taşıdığı görülüyor. Almanya ve Fransa, kömür ve çeliğin paylaşılması noktasında itilaf yaşamışlardı. Ancak sonunda uzlaştılar. Almanya ve Fransa ortak tehdidi fırsata dönüştürdüler, Kıbrıs da bunu yapabilir. Bir yıl önce Lefkoşa'da parlamentoda konuşurken meselesinin aynı olduğunu, sadece kömür yerine gazı koyarsak sorunun çözülebileceğini ve Kıbrıs'taki iki toplumun da bundan yararlanabileceğini söyledim. Biz zaten AB olarak BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde bir çözümden yanayız” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve AB Türkiye Delegasyonu'nun ev sahipliğinde yapılan konferansta konuşan Rompuy, Türkiye'nin AB ile olan geçmişinin 50 yıl önceye dayandığını ve Türkiye'nin AB için oldukça önemli bir ülke olduğunu belirtti.

Rompuy, katılım müzakerelerinin AB ile Türkiye'nin arasında önemli bir yapı taşı olduğunu ancak gösterilen çabaların sonuç vermesinin zaman alacağını ifade etti. Açılan fasılların ötesinde AB ile Türkiye'nin ortak bir coğrafya paylaştığını dile getiren Rompuy, AB ülkelerinde Türk kökenli birçok AB vatandaşının yaşadığını ve bulundukları ülkelerin ekonomik, siyasi ve sosyal yaşamına tamamen dahil olduklarını ifade etti.

Rompuy, bu nedenle Türkiye'nin kendileri için önemine vurgu yaparak vize serbestliği konusunun da kendileri için oldukça mühim bir amaç olduğunu dile getirdi. Rompuy, "Vize serbestliği konusu AB ile Türkiye halkını yakınlaştırırken adeta Boğaz'da yapılması planlanan üçüncü köprü görevi görecek. Bu sayede birbirimizi daha yakından görüp daha iyi anlayacağız" diye konuştu.

“YÜZDE 35'LİK KAMU BORCUNUZLA SİZİ KISKANIYORUZ”

Rompuy, Türkiye ekonomisinin de AB için büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. Türkiye'nin yurtiçi gayri safi milli hasılasını yüzde 5 artırdığına vurgu yapan Rompuy, bunun AB içindeki en büyük büyüme performansı olduğunu söyledi. Türk ekonomisinin gidişatından duydukları memnuniyeti dile getiren Rompuy, şunları kaydetti:

"Ülkeniz, AB'nin toplam yurt içi gayri safi milli hasılası bakımından 6 ya da 7'inci ülkesi. Bu da sizi, AB'nin en önemli ekonomik ortaklarından biri haline getiriyor. Aynı zamanda itiraf etmeliyiz ki yüzde 35'lik kamu borcunuzu da özellikle Avrupa'nın borç krizinde olduğu şu günlerde çok kıskanıyoruz. Geçtiğimiz yıl AB ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 150 milyar avroyu buldu. AB, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı. Türkiye de, AB'nin en büyük 6'ıncı ticaret ortağı. Dolayısıyla sizin ekonomik durumunuzla yakından ilgileniyoruz.”

“ATATÜRK'ÜN MİRASİ HEPİMİZ İÇİN DEĞERLİ”

AB'nin ekonomik açıdan geçirdiği zor günlere de değinen Rompuy, AB olarak kötü günlerin son bulacağını ve mali açıdan toparlanma dönemine gireceklerine inandığını söyledi. Rompuy, AB ekonomisinde yaşanan dalgalanmanın aslında sadece üye ülkeleri değil tüm dünyayı etkilediğinin altını çizdi. Rompuy, şöyle konuştu:

“27 üye ülkeden oluşan Avrupa Birliği, dünyanın en büyük ekonomisi ve ticaret bloğu. Dünya nüfusunun yüzde 7'sini, dünyadaki tüm yurt içi gayri safi milli hasılanın da yüzde 20'sini temsil ediyoruz. Sadece ekonomimizi değil elbette biz belli bir toplum anlayışını korumaya çalışıyoruz. Örneğin verilen her iki Nobel Bilim ödülünden biri AB ülkelerine geliyor. İşte bu, kurucunuz Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'nin temelinde yattığını söylediği miras ve o miras hepimiz için değerli.”

Çözüm sürecinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlılık ve azmine de değinen Rompuy, böyle bir meselesinin çözümünün umulmadık faydalar sağlayabileceğini belirtti.

AB-ABD arasındaki serbest ticaret anlaşması konusunda da açıklamalarda bulunan Rompuy, dünyanın en büyük iki ekonomi blokunun, küresel ölçekteki yurtiçi gayri safi milli hasılanın yarısını temsil ettiğini dile getirdi.

Türkiye'nin de, serbest ticaret anlaşması konusuna gösterdiği öneme vurgu yapan Rompuy, sürecin herkes için fayda getireceğini belirtti.

KIBRIS MESELESİ

Rompuy, Kıbrıs'ta yaşanan anlaşmazlığa da değinerek bir benzerinin Avrupa tarihinde de yaşandığını ve Fransa ile Almanya'nın bu anlaşmazlığı işbirliğine dönüştürdüğünü anlattı.

Rompuy sözlerine şöyle devam etti:

“Kıbrıs meselesine bakınca, Avrupa tarihiyle büyük benzerlik taşıdığı görülüyor. Almanya ve Fransa, kömür ve çeliğin paylaşılması noktasında itilaf yaşamışlardı. Ancak sonunda uzlaştılar. Almanya ve Fransa ortak tehdidi fırsata dönüştürdüler, Kıbrıs da bunu yapabilir. Bir yıl önce Lefkoşa'da parlamentoda konuşurken meselesinin aynı olduğunu, sadece kömür yerine gazı koyarsak sorunun çözülebileceğini ve Kıbrıs'taki iki toplumun da bundan yararlanabileceğini söyledim. Biz zaten AB olarak BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde bir çözümden yanayız.”

Rompuy, Türkiye'nin gerek Reyhanlı saldırısı gerekse Suriyeli sığınmacılar konusunda gösterdiği tavır için Başbakan Erdoğan'a teşekkür etmek istediğini dile getirdi. AB ile olan ilişkileri canlandırmanın yanı sıra Türk halkı ile AB arasındaki bağları güçlendirmek, tıkanan sürecin yeniden açılmasını sağlamak için yeni ve güçlü köprüler kurmak için Türkiye ve AB'nin beraber çalışabileceğini söyledi.

 

Kaynak: TAK

Etiketler : , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.