1. HABERLER

  2. MAGAZİN

  3. SEVİMLİ ÇAPKINDAN ŞAİRE
SEVİMLİ ÇAPKINDAN ŞAİRE

SEVİMLİ ÇAPKINDAN ŞAİRE

Mert Fırat, ne var ne yok diye hal hatır sormadan önce, cevabını dinlemek için yeterince vaktiniz var mı diye düşünmeniz gereken tiplerden.

A+A-

Her cebinde üçer beşer proje, hep bir yerlere yetişme halinde. Hiperaktif de değil üstelik. 

Büyüyen bir jön Mert Fırat. İntikam’ın Emre Arsoy’u, her cebinde üçer beşer proje, hep bir yerlere yetişme halindeyken GQ Türkiye için Lara Sayılgan’ın objektifinin karşısına geçti. Kelebeğin Rüyası filmi için on kilo veren, dizi için o kiloları yine alan, Oyun Atölyesi’nde Sezar’ı canlandıran, bir yandan da yapımcılık yapan Fırat, aynı zamanda bir kültür merkezi projesini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 32 yaşındaki oyuncu üniversitedeyken İsveçli sevgilisinin peşinden nasıl gittiğini, konservatuvar yıllarını, sevimli çapkın rollerinden yoksul şaire uzanan kariyerini, ilişkiler ve aşk üzerine yazmayı sevdiğini ve hakkında merak edilen daha pek çok şeyi GQ Türkiye’ye anlattı...

Geçen yıl tam bu tarihlerde, Vogue için gerçekleşen çekim sırasında, Kelebeğin Rüyası filmine hazırlandığını, kilo vermesi gerektiğini söylemişti. Röportajdan kısa bir süre sonra, Beyoğlu’nda bir kafede rastlaştık. Kemikleri sayılıyor tabiri “kalın” kaçar; alnındaki, şakaklarındaki kılcal damarlar bile yüzeye çıkmıştı. 22 yaşında veremden hayatını kaybeden şair Rüştü Onur’u canlandırırkenki tiridi çıkmış halini izlemiş olanlar, kameranın insanın üzerine 10 kilo koyduğu bilgisini hatırlayıp, gerçek hayatta nasıl bir görüntü arz ediyordu, oradan pay biçsin. Yarım saat önce esir kampından kurtarılmış gibiydi. Şimdiyse içinden yarım porsiyonluk bir başka insan çıkarıp, işi biter bitmez çabucak aslına rücu etmiş sanki.

MODA SAHNESİ AÇILIYOR
“11 arkadaşımla eski Moda Sineması’nı satın alıp Moda Sahnesi adını verdikleri bir kültür sanat merkezine dönüştürmeye giriştik. Herkesin ortaya eşit para ve emek koyduğu 12 ortaklı kolektif tiyatro, bir aksilik olmazsa, ekimde kapılarını açacak. Üç ayrı sahnesi bulunan, kültür sanat merkezi gibi bir şey olacak. Başka Dilde Aşk filmini çekmek üzere kurduğumuz şirkette projelerimiz var. 2014 yazında çekmeyi planladıkları, yamaç paraşütü yapan üç arkadaşın kaçırılma hikayesini anlatan İkarus, bu yıl İstanbul Film Festivali bünyesindeki Köprüde Buluşmalar kapsamında yarışıp, Film Geliştirme Atölyesi’ne katılmak üzere seçilen 12 proje arasında yer aldı.”

NATALİE’YLE İSVEÇ’E
“Yaz tatillerinde Alanya’da garsonluk yaparken tanıştım Natalie’yle. Natalie de keyif olsun diye bizle birlikte çalışıyordu, barmaid’lik yapıyordu. Konya, Selçuk Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı’nı kazanmışım. Okul için Konya’ya gideceğim sırada o İsveç’e dönmüştü. Ben seni burada bırakamam, deyip Konya’ya geldi benimle. Ev falan da tuttuk ama ‘Nasıl yapacaksın sen burada’ diyor bir yandan. Sonunda İsveç’teki okullarda bir şansımı deneyeyim diye karar verdik. TOEFL, şu, bu derken, kabul edildim. Sinema-TV okumaya İsveç’e gittim, iki yıl öyle geçti.”

EVLENEMEYECEK KADAR KÜÇÜKTÜM
“Oyunculuk yapmak istiyorum ama İsveç’te pek mümkün görünmüyordu. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne girdim. Gelmeden önce Natalie’yle ayrıldık. O benim İsveç’te kalmamı, hatta evlenmemizi falan istiyordu. Ben de evlenemeyecek kadar küçüktüm, daha yeni reşit olmuştum. Çok erken yaşta çocuk sahibi olsaydım ne olurdu, diye düşünüyor insan. Fakat olmazmış o iş. Zor olurmuş. Şu anda yapmak istediğim ya da yaptığım birçok şeyi yapamazmışım. Çok başka bir sorumluluk o.”

İKİ SENEDE BİR AŞK SENARYOSU
“Bana aşkla ilgili çok soru soruyorlar. Başka Dilde Aşk, Beni Unutma, şimdi de Kelebeğin Rüyası falan yüzünden herhalde. Şimdi üzerinde çalıştığımız, bir kopamama öyküsü. Aşkın bittiğini gördüğün halde bitiremediğin bir durum vardır ya, herkesin yeter artık kardeşim, bak birbirinizi incitiyorsunuz dediği hastalıklı ilişkilerden. Ömrüm boyunca aşk hikayesi mi yazacağım, tabii ki değil. Ama beni çok düşündüren, hayatımı da çok fazla etkileyen şeyler, ilişkiler ve aşk. Dolayısıyla galiba iki senede bir aşk senaryosu yazabilecek potansiyele sahibim. Shakespeare’in yazdığı 34-35 oyunun yarısının, belki daha fazlasının hikayesi aşk.”

tt.jpg

Kaynak: CQ

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.