1. HABERLER

  2. MAGAZİN

  3. Yaşasaydı... 32 yaşında olacaktı
Yaşasaydı... 32 yaşında olacaktı

Yaşasaydı... 32 yaşında olacaktı

Yaşasaydı... 32 yaşında olacaktı

A+A-

İyi ki doğdun Amy Winehouse... Çocukluğu, yaşamı, ölümü... Muhteşem bir caz gırtlağı, ödüle doymayan iki albüm, unutulmaz şarkıların sahibi, sansasyonel yaşamı, bitmek bilmeyen büyük aşkı, kabarık saçları, vintage giyimi, çılgın dövmeleri, modern ‘pin-up’ tarzı… Amy Winehouse yaşasaydı bugün 32 yaşında olacaktı… Modern zamanların kraliçesini, röportajlarında söylediği unutulmaz sözleriyle anıyoruz...

1-408.jpg

 Hayat kısa. Her şey olabilir. Bir köşede oturup 'eğer', 'ama' diye düşünmenin bir anlamı yok.

Her kötü olay bir blues şarkısı olmayı bekler.

Her gün aşık oluyorum. İnsanlara değil ama olaylara, durumlara...

Doğruları söylemeyeceksek konuşmanın hiçbir anlamı yok.

Yetenekli olduğumu biliyorum ama dünyaya şarkı söylemek için gelmedim. Bu dünyaya bir eş, bir anne, ailesini koruyan biri olmak için geldim. Yaptığım işi seviyorum ama bu iş burada bitmeyecek.

2-235.jpg

Başıma gelen olaylarla ilgili şarkılar yazıyorum. Yazdıktan sonra da kendimi daha iyi hissediyorum.

Günümüzde yapılan şarkıları dinleyince sinirleniyorum.

Feminist olduğumu söyleyemem. Aptal gibi yapan kızlardan hoşlanmıyorum. Bu çok basit bir yöntem.

Benim yaşımdaki insanlar genelllikle gelecek 5-10 yıl içinde neler yapacaklarını düşünüyorlar. Onlar bu işi düşünürken ben içki içiyorum.

Kadınlar da erkekler gibi kendi aralarında konuşur ama bir farkla! Kadınlar daha çok detaylarla ilgilenir.

Bugün, 27 yaşında hayata veda eden Winehouse’un doğum günü. "Ben tam soyadım gibiyim" diyerek alkol sorununu dillendirmekten çekinmeyen, soul müziğin divası olarak kabul edilen, 5 Grammy ödüllü Amy Winehouse hikâyesinin başlangıcına gidelim…

3-129.jpg

Amy Jade Winehouse 14 Eylül 1983'te Londra'da Yahudi bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Southgate’in banliyö bölgesinde büyüyen ve Alex adında ağabeyi olan Amy’nin babası Mitch Winehouse taksici, annesi Janis Winehouse eczacıydı.

CAZLA İÇ İÇE BÜYÜDÜ

5-034.jpg

Winehouse'ın ailesinde, özellikle anne tarafından olan akrabalarında çok sayıda caz müzisyeni vardı. Aynı zamanda babaannesi de şarkıcıydı.

9 yaşındayken annesi ve babası boşandı. Aynı dönemde babaannesi Cynthia Winehouse Amy'yi sanat okuluna gitmesi için teşvik etmeye başladı.

Babaannesinin de önerdiği Susi Earnshow Theatre School'a başladı ve burada 4 sene boyunca eğitim aldı. Bu sırada çocukluk arkadaşı Juliette Ashby ile Sweet 'n' Sour adında bir rap grubu kurdu ancak grubun ömrü çok da uzun olmadı. Grubu kurduğunda sadece 10 yaşındaydı.

Aykırı kişiliği yüzünden sık sık okul değiştiren Winehouse, Susi Earnshow Theatre School dışında Sylvia Young Theatre School, The Mount School, Mill Hill, BRIT School, Southgate School ve Ashmole School'da eğitim gördü.

13 yaşında ilk gitarına sahip olan Winehouse kendi bestelerini yapmaya başladı. Bu dönemde Bolsha Band adındaki yerel bir müzik grubunda şarkı söylüyordu.

İLK ANLAŞMASINI YAPTIĞINDA 16 YAŞINDAYDI

7-011.jpg

16 yaşında okul arkadaşı ve pop yıldızı Tyler James, Winehouse'un demosunu yetenek avcılığı yapan bir firmaya gönderdi. Daha sonra Winehouse, James sayesinde Island/Universal ile anlaştı ancak bu anlaşma çok uzun sürmedi.

17 yaşına geldiğinde National Youth Jazz Orchestra'nın kadın vokali olarak sahne almaya başladı.

BÜYÜK AŞKI BLAKE İLE TANIŞTI

8-016.jpg

2003'ün Ocak ayı Winehouse'ın hayatındaki dönüm noktası oldu. İleride eşi olacak Blake Fielder-Civil ile yerel bir barda tanıştı. Winehouse'ın babası, Fielder-Civil'i Amy'nin uyuşturucu bağımlılığının tek sorumlusu olarak gösteriyordu. Çift gelecek yıllarda uyuşturucu ve şiddetle dolu aşklarıyla magazin gündemine oturacaktı.

VE 'FRANK' RAFLARDA

9-007.jpg

Winehouse 20 Ekim 2003'te ilk albümü Frank'i, Tyler James sayesinde tanıştığı Salaam Remi yapımcılığında çıkardı. Winehouse'ın, albümün sözlerinin neredeyse tamamını yazdığı albümün aldığı eleştiriler kusursuzdu.

Basın Winehouse'ı çok sevdi. Frank çıktığı anda listelerin başına yerleşti ve Winehouse'a ödül üzerine ödül kazandırdı. BRIT Ödülleri'nde Kadın Solo Sanatçı (British Female Solo Artist) ve Kentsel Eylem (British Urban Act) dallarında aday olan Winehouse, ’Stronger Than Me’ ile Ivor Novello Şarkı Sözü Ödülleri'nde En çağdaş Eser (Best Contemporary Song) dalında ödül aldı.

 

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.