1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ‘‘2016’DA İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN KAPISINA DAYANACAĞIZ"
‘‘2016’DA İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN KAPISINA DAYANACAĞIZ"

‘‘2016’DA İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN KAPISINA DAYANACAĞIZ"

''2016’da İçişleri Bakanlığı’nın kapısına dayanacağız"

A+A-

 

Aylardır İmar Emirleri’ni ve yapı denetimi uygulamasını bekleyen, Şehir Planlama Dairesi’nin yeniden yapılanmasını talep eden ve açık şekilde yönetim değişimi isteyen Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, 2016’da İçişleri ve Çalışma Bakanlığı’ndan atılım bekliyor.

Yılın son günlerinde 13’üncü maaş ödemelerine ve Türkiye ile yapılacak ekonomi protokolüne kilitlendiğini ifade ettiği hükümeti zor durumda bırakmamak adına ocak ayını beklediklerini vurgulayan Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “2016’da İçişleri Bakanlığı’nın kapısına dayanacağız” diyerek, taleplerinde ısrarcı olacaklarını vurguladı. “Çözüm süreci çok hızlı gelişiyor, inşaat sektörü hareketleniyor. Çok büyük, mega projeler çizilmeye başlandı. Bu yapısıyla Şehir Planlama’nın bunları karşılaması mümkün değil. Yatırım iklimini doğru değerlendiremezsek, toplum olarak bundan nemalanamayız” diyen Gürcafer, Rusya, Çin, İran gibi ülkelerden gelen yatırımcının Güney Kıbrıs’a kayma tehlikesine de dikkati çekerek, acil reforma ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, başta İmar Emirleri olmak üzere, Şehir Planlama Dairesi’nin yapısı, ihtiyaç duyulan reformlar ve Kıbrıs sorunu çözüm müzakereleri çerçevesinde, yurt dışından gelen yatırımcı sayısındaki artış ve bu bağlamdaki talepler ile sorunları değerlendirdi.

“Tümünü yeni seneye bıraktık”

Öncelikle ekim ayından itibaren sık sık gündeme gelen İmar Emirleri konusunda “Pek bir mesafe katedemedik. Örneğin mesela bu yapı denetimi önceliğimizdi aslında. Ocağın ilk haftasında yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Yapı denetiminin tüm belediyelerde ve kaymakamlıklarda uygulanmasını bekliyoruz. Hükümet bu konuda söz vermişti” diyen Gürcafer, hükümete ocak ayına dek süre tanıdıklarını kaydetti.

Hükümeti eleştirerek ocak ayına işaret eden Gürcafer, “Bu dönemde hükümetin bir takım sıkıntıları var. TC-KKTC protokolü, su krizi, 13. Maaşlar. Bu dönemde hükümeti çok rahatsız etmek istemedik. Reform anlamında ciddi değişikliklere ihtiyaç var. Hiçbir şey yok şu anda” dedi.

“2016’nın ilk ayında ciddi bir hareketlenme yapacağız”

Gürcafer, iletişim içerisinde olduklarını ifade ettiği İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy’la ocak ayı içerisinde görüşeceklerini, özellikle Şehir Planlama Dairesi’nin sürdürülemez olduğunu belirttiği yapısal durumu konusundaki taleplerini ileteceklerini vurguladı ve şöyle konuştu:

“2016’nın ilk ayında ciddi bir hareketlenme yapacağız. İçişleri Bakanlığı’nın kapısına dayanacağız... Eylem en son çaredir. İçişleri ve Çalışma Bakanı’yla tekrar görüşeceğiz. Hemen Şehir Planlama Dairesi’nin yapılanmasını istiyoruz.  Hizmet verir hale gelmesini istiyoruz. Başka dairelerden personel aktarılması, araç gerçe takviye edilmesi lazım ve bana göre yönetim kadrosunun değiştirilmesi lazım. Randevuya gerek yok. Bakan her zaman bizimle görüşmeye hazır. O konuda bir sıkıntımız yok.  Ocağın başında onu da sıkıntılı mesai bekkiyor. Bu konıulasrda ısrarcı olacağız.”

“Mega projeler geliyor, birçoğu Rum tarafını tercih ediyor”

Gürcafer, Kıbrıs’ta çözüm müzakerelerine ve bunun etkilerine dair değerlendirmelerde bulunarak, çözüm sürecinin hızlı gelişimine bağlı olarak inşaat sektörünün hareketlendiğini, yabancı yatırımcıların mega projelerle geldiklerini ancak bürokrasi, Şehir Planlama Dairesi’nin mevcut durumu ve hukukun üstünlüğüne dair endişelerin yabancı yatırımcıyı zaman zaman Güney Kıbrıs’a yönelttiğini belirterek, devletin yapısal sorunları düzeltmemesi durumunda toplumun bu yeni ivmeden yararlanamayacağını kaydetti.

Gürcafer, yatırımlarla ilgili örnekler de vererek, şöyle dedi:

“Çözüm süreci çok hızlı gelişiyor, inşaat sektörü hareketleniyor. Çok büyük, mega projeler çizilmeye başlandı. Bu yapısıyla Şehir Planlama’nın bunları karşılaması mümkün değil. Her gün için çok büyük yatırımcılar alışveriş yeri, çarşı, okul, yurt, tatil köyü ve otel yapmak için, sanayi yatırımı yapmak için bize başvuruyor. Sadece Türkiye’den değil Rusya’dan, İran’dan yatırımcı gelmekte. Çin’den de var, Arap ülkelerinden de var. Birçok yatırımcı gelmiş durumdadır şu anda. Biz daha İmar Planları’nın i’sine rastlayamadık.

Aynı çerçevede eşzamanlı olarak Rum tarafını ziyaret ediyorlar ve çok iyi bir servisle karşılaşıyorlar. Birçoğu da o tarafı tercih ediyor. Yatırım iklimini doğru değerlendiremezsek, toplum olarak bundan nemalanamayız. Devlet kendi içerisindeki yapısal bozukluklarını düzeltmek zorunda. Gördüğüm devlet yapısı 13. maaşa konsantre olmuş durumdadır.

Beyrutlu bir grup buraya geldi, burada yatırım imkanlarını araştırdı, sonra Rum kesimine gittiler. Larnaka’da 12 milyon euroluk bir yer aldılar, otel başlıyorlar. Çünkü bizim bürokrasimiz, hukuk hakimiyetimiz korkutuyor insanları. Bu ülkede hukukun üstünlüğü yok, hukuk koruyamaz diyorlar, korkuyorlar.

Geçenlerde Rus bir grupla karşılaştım. 5 bin konutluk projeleri var. Kendi ülkelerindeki insanlara satarlar. Devletin servisinden, hizmet kalitesinin düşük olmasından dolayı çok ciddi rahatszlıkları var. O proje ağır aksak devam ediyor.”

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.